Gündem Devlet istediğini cezalandırıyor!

Devlet istediğini cezalandırıyor!

25.06.2008 - 01:40 | Son Güncellenme:

12 kişinin öldüğü Hayata Dönüş operasyonunda jandarmalar hakkındaki davanın, açılmasından 7 yıl sonra zamanaşımı nedeniyle düşmesi, Türkiye’nin bir zamanaşımı cenneti olduğu gerçeğini ortaya çıkardı Zamanaşımı nedeniyle sık sık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde yargılanan Türkiye’de, yalnızca 2006 yılında toplam 278 bin 111 dosya zamanaşımı nedeniyle ortadan kalktı ve sanıklar ceza almadan kurtuldu

Devlet istediğini cezalandırıyor

Adalet Bakanlığı Adli İstatistik Genel Müdürlüğü rakamlarına göre, yalnızca 2005 yılında Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na ve ceza dairelerine giden toplam 200 bin 236 dosyadan 10 bin 487 dosya, zamanaşımı kararıyla ortadan kaldırıldı. 2006 yılında da 144 bin 204 dosyadan 7 bin 618 dosya zamanaşımına uğradı.
2006 yılında geniş yetkili ağır ceza mahkemelerinde 465, çocuk mahkemelerinde 4 bin 160, çocuk ağır ceza mahkemelerinde 560, ağır ceza mahkemelerinde 7 bin 925, asliye ceza mahkemelerinde 24 bin 447, sulh ceza mahkemelerinde 7 bin 210, icra cezalarında 13 bin 417, fikri ve sınai haklar ceza mahkemelerinde 83 olmak üzere toplam 58 bin 267 dosya zamanaşımına uğradı. Cumhuriyet başsavcılıklarında henüz soruşturma evresindeyken zamanaşımına uğrayan dosya sayısı ise 212 bin 226.

Ve diğerleri...
Refahyol iktidarı döneminde SSK Genel Müdürlüğü’ne 2 bin 489 personel alımı için açılan sınav işlemlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla açılan dava (Nisan 2005).
Aktaş Elektrik’te, 1.3 katrilyon liralık zarara yol açan bürokratlar (Şubat 2005).
Orhan Aslıtürk’le birlikte 1.7 milyar dolar hayali ihracat yaptıkları iddiasıyla 7 yıl yargılanan Muhammet Ciğer.
İşadamı Halil Bezmen’in Tütüncüler Bank’a borcunu ödememek için hileli iflasa başvurduğu iddiasıyla yargılandığı dava (Ekim 2003).
Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nun ihbarına rağmen, Halkbank’ın Net Holding’e verdiği ve usulsüz olduğu belirtilen kredilerle ilgili dosyalar.
İşadamı Emin Cankurtaran’ın silahla yaralanması olayından yargılanan yedi sanıktan Alaattin Çakıcı ve üç sanık hakkındaki suçlama.
Kapatılan Refah Partisi’nin gizli kasası olduğu ileri sürülen Süleyman Mercümek hakkında, Bosna Hersek’e yardım için toplanan parayı yerine ulaştıramadığı gerekçesiyle açılan dolandırıcılık davası.
Sahibi olduğu Lapis Holding şirketlerine kredi aktararak 1994 yılında TYH Bank’ı batıran bankanın eski sahibi Apel Çelik (1994’te başlayan yargı sürecinde tüm davaları zamanaşımına uğrattı.)

Haberin Devamı

Bitmeyen davalar var
Türk hukuk tarihinde yargıçlar ve yasalar değişse bile yıllar geçmesine rağmen, bitmeyen davalar var. Bunlardan biri de 12 Eylül’e damgasını vuran Dev-Yol Davası. Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi’nde 18 Ekim 1982’de başlayan 723 sanıklı “ana Dev-Yol Davası”, 17 Temmuz 1989’da karara bağlandı. Mahkeme, 7 kişi için idam, 39 kişi için ömür boyu, 346 kişi için de 2 ile 20 yıl arasında değişen hapis cezası verdi. Sabih Kanadoğlu başkanlığındaki Yargıtay 11. Ceza Dairesi, sanıklardan 23’ü için verilen cezayı az bularak ölüm cezası verilmesini istedi. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 2002’de 20 kişi için müebbet kararı verirken, 2 kişi de 16 yıl hapse çarptırıldı. Yargıtay kararı yine bozdu. Mahkeme, 2006’da kararında ısrar etti. Dava halen Yargıtay’da.

Haberin Devamı


Bankacıların davası düştü
Batık bankalar ve kaçakçılık suçlarıyla açılan davaların birçoğu ortadan kaldırıldı. Zamanaşımına uğrayan dosyalar arasında bilinenler şöyle:
Hayyam Garipoğlu, Yahya Murat Demirel, Ali Avni Balkaner, Faruk Süren ve Turgut Yılmaz’ın “Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet”ten yargılandığı dava zamanaşımına uğradı.
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan hakkında Çukurova Elektrik AŞ’yi (ÇEAŞ) 29 milyon dolar zarara uğrattığı gerekçesiyle 7.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan dava Nisan 2008’de zamanaşımına uğradı.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, Etibank’ın içinin boşaltılmasına ilişkin “nitelikli dolandırıcılık” iddiasıyla yargılanan işadamı Cavit Çağlar, oğlu Mustafa Çağlar ile bankanın eski Genel Müdürü Şükrü Karahasanoğlu’nun hapsine karar veren yerel mahkemenin kararını, 18 Temmuz 2007’de zamanaşımı gerekçesiyle bozdu ve dosyayı ortadan kaldırdı.
Bankekspres’in eski sahibi Korkmaz Yiğit ile birlikte 39 sanığın yargılandığı “dolandırıcılık” davası da zamanaşımına uğramıştı. Yiğit ve ekibi hakkındaki dava Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü. Mahkeme, 5 yıl süren davanın sonunda, sanıkların suçlarını, “emniyeti suiistimal” olarak tayin etti ve bu suçu Af Yasası kapsamında değerlendirdi.
2004’te karar, Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından “nitelikli dolandırıcılık“ suçu işlendiği gerekçesiyle bozuldu. Ancak mahkeme, “Bu dolandırıcılık değil, emniyeti suiistimal ve af kapsamına girer” yolundaki ilk kararında direnince, dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderildi. Kurul Şubat 2007’de, suçta zamanaşımı süresinin dolduğuna karar verirce Yiğit ve 38 sanığın davası ortadan kalkmış oldu.
Toprakbank’ın eski sahibi Halis Toprak’ın “zimmet” davası da zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştü.

Haberin Devamı

Düşen işkence davaları
Sendikacı Süleyman Yeter, 1997 yılında gözaltına alındığı sırada işkence gördüğü iddiasıyla mahkemeye başvurmuş, bu olaydan iki yıl sonra yeniden gözaltına alınmış ve iki gün sonra cenazesi ailesine teslim edilmişti. Yeter’in de aralarında bulunduğu 15 kişiye işkence yaptıkları iddiasıyla dokuz polisin yargılandığı dava, zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmıştı. AİHM’ye giden Yeter’in davası, uluslararası insan hakları derneklerinin raporlarına da konu olmuştu.
Terörle Mücadele Şubesi tarafından 1998’de gözaltına alınan Ahmet Turan, Müslüm Turfan ve Dinçer Erdoğan’a işkence yapmak suçundan yargılanan polisler Mehmet Hallaç, Şeref Bayrakçı, Mahmut Yıldız ve Ahmet Okuducu’nun davası zamanaşımı nedeniyle 2006’da ortadan kaldırıldı.
İskenderun’da 6 Mart 1999’da gözaltına alınan Fatma Deniz Polattaş (19) ve Nazime Ceren Salmanoğlu (16), örgüt üyesi oldukları iddiasıyla çıkarıldıkları mahkemede, İskenderun Yenişehir Emniyet Müdürlüğü’nde coplu tecavüze uğradıklarını ve işkence gördüklerini öne sürerek suç duyurusunda bulunmuşlardı. Dört polis hakkında açılan dava, zamanaşımı nedeniyle Aralık 2006’da ortadan kaldırıldı.
1980 yılında gözaltında öldürülen İTÜ öğrencisi Faruk Tuna’nın ailesinin beş polis hakkında açtığı dava sonucunda polis memuru Yusuf Tokur hakkında 4 yıl 5 ay hapis cezası verilmişti. Yargıtay, zamanaşımı nedeniyle davayı ortadan kaldırınca Tuna ailesi 2003’te AİHM’ye gitti.

Haberin Devamı


Türkeş’in kızları kurtuldu
Eski MHP lideri Alparslan Türkeş’in ölümünden sonra İngiltere’deki banka hesabından 575 bin mark, 845 bin dolar ve 367 bin sterlin çekilmesiyle ilgili olarak açılan dava da zamanaşımına uğrayanlardan. Bu davanın sanıkları ise Türkeş’in kızı Umay Günay ve Ayzıt Türkeş’ti.