10.10.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul
2 yıl önce lösemi teşhisi konulan Emir’e hemen nakil olması gerektiğini söyleyince aile ilik aramaya başladı. Bütün aileden kan örnekleri alındı ancak uyumlu çıkan olmadı. İlik arayışı sürerken müjdeli haber aileye geçtiğimiz yıl Eylül ayında Almanya’dan geldi. Yüzde yüz uyumlu donör bulunmuştu. Nakil için hazırlık yapılırken, aile donörün son anda vazgeçtiğini öğrendi. Emir ve ailesi yıkılırken, doktorlar da anne İrem Taflan’dan yarı uyumlu nakil yapmaya karar verdi.
Ancak anneden alınan ilik küçük Emir’le uyuşmadı. Emir yeniden kemoterapilerle ağır bir tedavi sürecine girerken geçen Nisan ayında aileye Türkiye’den bir bağışçının iliğiyle Emir arasında yüzde yüz uyum olduğu bilgisi ulaştı. Ancak ailenin bu sevinci de uzun sürmedi. Bütün kontroller tamamlanıp Emir, uygun iliği almaya hazır hale gelince, donör bağıştan vazgeçti. Aile ikinci kez aynı hayal kırıklığını yaşadı. Milliyet’in “Ne olur vazgeçmeyin” manşetiyle dramını gündeme getirdiği Emir, daha fazla dayanamadı. Küçük çocuk tedavi gördüğü Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde geçtiğimiz çarşamba günü hayatını kaybetti.
Milliyet’e konuşan acılı anne İrem Taflan, “Ankara TürkKök’ü aradım, doktora vazgeçen donöre ulaşması için yalvardım. Doktor donöre Emir’in durumunu anlattığı ve ikna ettiğini söyledi. Ancak bu duruma pek sevinemedik. Çünkü Emir’in durumu çok ağırdı ve nakil olabilecek durumda değildi. Geç kalmıştık. Biz çok savaştık ama donörleri bizi yarı yolda bıraktı, başaramadık. Tekrardan kabul eden donör vazgeçmemiş olsaydı, Emir yaşayabilirdi. Oğlumu yaşatamadım” dedi.