Gündem Emniyet’ten Paşakapısı’na

Emniyet’ten Paşakapısı’na

26.07.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

‘Sahur operasyonu’nda gözaltına alınan polislerin 22 kişilik ilk bölümü önceki sabah adliyeye sevk edildi. Aralarında Emniyet Müdürü Mesut Yılmaz’ın da bulunduğu 8 polis, ‘yasadışı dinleme’ iddiasıyla tutuklanarak Paşakapısı Cezaevi’ne gönderildi

Emniyet’ten  Paşakapısı’na

Sahur operasyonu’ olarak anılmaya başlanan polislere yönelik operasyonun “yasadışı dinleme” iddiasıyla ilgili ayağında gözaltına alınanlardan 8’i tutuklandı. Tutuklama haberinden sonra adliye önünde yaklaşık 2 bin kişi toplandı. 82 şüpheli polisin ise savcılık sorguları devam ediyor.
“Yasadışı dinleme” ve “casusluk” iddiasıyla gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından önceki gün sabah saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen polislerden 22’sinin ifadesi önceki akşam saat 17.00 sıralarında 4 savcı tarafından alınmaya başlandı. Adliyenin yedinci katında bulunan Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcıları Okan Özsoy, Cumali Karakütük, Gökalp Kürkçü ve Yusuf Hakkı Doğan tarafından yapılan sorgulama sabaha karşı saat 05.00’te bitti. Savcılar, sorguladıkları 22 polisten 8’ini serbest bırakırken, 14’ünü tutuklanma talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk etti. Tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen 14 polisten 8’i hakkında da tutuklama kararı çıktı.

‘Kuvvetli suç şüphesi’
İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimi Bekir Altun’un verdiği tutuklama kararına göre şüphelilerden Emniyet Müdürü Mesut Yılmaz, Başkomiser Ramazan Orkun Altınışık, komiserler Mehmet Dilaver, Selahattin Ergin, Erkan Palas, İsmail Torlar, Şeref Bolat ve Fatih Kıncır tutuklandı. Şüpheliler, “resmi belgede sahtecilik, kişilerin arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” suçlarını işledikleri yönünde kuvvetli suç şüphesi olması gerekçesiyle tutuklandılar.
Soruşturmanın henüz tamamlanmaması nedeniyle şüphelilerin ‘delilleri yok etme, gizleme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı oluşturma şüphesinin bulunduğu’ anlatılan kararda, ‘işin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik önlemi değerlendirildiğinde şüphelilerin tutuklanmalarına karar verildiği’ ifade edildi.
Tutuklanan 8 polis, Paşakapısı Cezaevi’ne götürüldü. Diğer şüpheliler ise haklarında yeterli delil olmadığı gerekçesiyle serbest bırakılırken Ali Kavlak, Turgay Yıldırım, Polat Kongur ve İlhan Polat Yiğit’e yurtdışı çıkış yasağı konuldu.

Haberin Devamı

Adliye koridorunda arbede

Tutuklama kararını geceden beri bekleyen şüpheli polislerin yakınları, tutuklama haberi üzerine tepki gösterdi. Adliye koridorlarında kararı alkışlayarak protesto eden ailelere adliye polisleri müdahale etmek istedi. Bu arada şüpheli polisleri adliyeye getiren Terörle Mücadele Şube polisleri araya girerek adliye polislerini ailelerden uzaklaştırdı.
Serbest kalanlar ise, adliye önünde bekleyen yakınları tarafından sevinç gösterileriyle karşılandı. Serbest kalanlardan biri çıkışta, “Teröristle müzakere, polisle mücadele. Yeni Türkiye’nin ileri demokrasisi bu” dedi. Serbest kalan başka bir kişi ise, “Başımızı öne eğecek bir şey yapmadık” şeklinde konuştu. Daha sonra da savcılık tarafından serbest bırakılan polisler, yakınlarıyla birlikte adliyeden ayrıldı.

Haberin Devamı

9 polis daha serbest bırakıldı

Adliyeye sevk edilen polislerden Ramazan Candan, Ertan Erçıktı, Ömer Özüyılmaz, Çetin Öztürk, Metin Sayılgan, Mustafa Büyükkara, Murat Çetiner, Cezmi Gücüyener ve Hüseyin Özkan, savcılık sorguları bittikten sonra serbest bırakıldı. Polisler meslektaşlarını yalnız bırakmamak için evlerine gitmedi. Diğer polislerin içeride işlemleri sürerken aileler ve destek vermek için gelen yaklaşık 2 bin kişi de dışarıda eylemdeydi. Adliye önünde bir araya gelen kalabalık, ellerinde “Allah’a şükür evimizden kutular çıkmadı”, “Çok şükür haram lokma yemedik” yazılı pankartlar tutarak operasyonu protesto etti. Adliye bahçesinde Kuran okuyan, kimisi gözyaşlarını tutamayan kadın-erkek, genç-yaşlı yüzlerce kişi Türk bayraklarıyla tepkilerini dile getirdi. Grup, öğleden sonra adliye önünde açılan Türk bayrağıyla İstiklal Marşı okuduktan sonra dağıldı.

Polisler işkenceden şikâyetçi

Adliyeye sevk edilen şüpheli polislerin avukatları da ailelerin katılımıyla ortak bir basın açıklaması yaptı. Avukat Sevgi Şeker tarafından okunan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Milletin öz evlatlarına karşı toplum nezdinde psikolojik harekât gerçekleştirildiği görülmektedir. Mübarek Ramazan ayına veda etmeye hazırlandığımız şu günlerde oruç tutan müvekkillerimizin sahur bile yapmalarına izin verilmeden gece yarısı operasyonu ile gözaltına alınması hukuki uygulamaları tamamen ters bir işlemdir. Azılı suçlulara uygulanan arkadan kelepçeleme yöntemi sadece vicdanları sızlatmamakta aynı zamanda ulusal ve uluslararası hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Kaçma şüphesi olmayan, aramalarda görevlilere sanki misafir ağırlıyor gibi davranan, devlet terbiyesi almış bu arkadaşlara savcılığın verdiği ‘kelepçe takın’ talimatı tam anlamıyla bir garabettir.

‘Sahurda yemek verilmedi’
Bazı müvekkillerimizin karşısında oruçlu oldukları bilinmesine rağmen görevli memurlar tarafından kasıtlı olarak yemek yendiği iddiaları bulunmaktadır. Özellikle sahur vaktinde sağlık kontrolü için hastaneye götürülerek sahur yapmalarına engel olunmakta, emniyetteki süreç eziyete çevrilmek istenmektedir. Yine operasyonu gerçekleştiren birimin başındaki müdür müvekkillerimize ‘teröristler’ şeklinde hitap ederek psikolojik baskı altına almaya çalışmaktadır. Bu nasıl bir zihniyettir ki yıllardır birlikte mesai arkadaşlığı yaptığı insanlara bir müdür terörist ifadesini kullanabilmektedir. Tüm bu uygulamalar birlikte değerlendirildiğinde müvekkillerimize yönelik sistematik bir işkence uygulandığı apaçık ortadadır. İşkence ve zor kullanımla ilgili sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı kamuoyunun bilmesini isteriz.”

Haberin Devamı

‘Oy verdiğimiz partiye darbe yapabilir miyiz?’

Haberin Devamı

Tutuklanması talebiyle sevk edildiği mahkemeden serbest bırakılan Emniyet Amiri Kadri Cemil Yiğit, serbest kalan polisler adına basın mensuplarına açıklama yaptı. “Bizim en ağırımıza giden, en çok damarımıza dokunan hadiselerden biri bize İsrail ajanı denmesidir” diyen Yiğit, “Biz yediğimiz helal lokmaların hakkını vermek için kimimiz daha çocuk yaşında polis kolejine, polis akademisine bu memlekete kefenimizle değil, kefensiz kurban olmak için girdik. Biz bu ülkeyi tek parça olarak ve üzerinde sadece ay yıldızlı bayrağın dalgalandığı bir ülke olarak emanet aldık. Kimsenin farklı emellerine bu emaneti alet etmeyeceğiz ve çocuklarımıza da tek parça olarak üzerinde ay yıldızımızın dalgalandığı bir ülke olarak teslim edeceğiz” dedi. Yiğit sözlerine şöyle devam etti:
“Darbecilere operasyon yapan müdürlerimiz, amirlerimiz bugün darbeci oldu, cunta olarak anılıyorlar. Biz ve ailelerimizin, belki de çoğumuzun 4-5 seçimdir oy verdiğimiz partiye darbe yapmışsak, Allah bizim belamızı versin. Ama yapmamışsak ve halkımıza cunta olarak, darbeci olarak tanıtılıyorsak, bize bu iftiraları atanların Allah belasını versin. Şu an arkamda ve nezarethanelerde elleri kelepçeli tutulan; ülkenin adalete, hukuka saygılı, korkusuz, cesur, menfaat gözetmeyen ve sadece vatanseverlikle bir takım davalara sahip çıkan polisimizin, müdürlerimizin olduğu yer, o nezarethanelerdir. O cezaevi bugün halkımızın polisine sahip çıkma günüdür.”

Haberin Devamı

‘Ne yaptıysak vatan adına yaptık’

“Casusluk” soruşturması kapsamında gözaltına alınan 75 şüpheliden 65’inin işlemleri dün sabah saatlerinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde tamamlandı. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde “yasadışı dinleme” soruşturması kapsamında gözaltına bulunan Ali Fuat Yılmazer’in de aralarında yer aldığı 17 emniyet görevlisi de adliyeye sevk edildi. Böylece adliyeye dün sabah saatlerinde 82 kişi sevk edilmiş oldu. Eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün de aralarında bulunduğu 10 şüphelinin işlemleri ise devam ediyor
Gözaltındakiler önceki gece yine sağlık kontrolünden geçirildi. Eski TEM Şube Müdürü Ömer Köse de Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroşirürji Kliniği’ne gönderildi. Köse, binaya giderken, “Ne yaptıysak bu vatan ve milletin bekası adına yaptık. Balık bilmezse halik bilir dedik” diye konuştu.