Gündem Görevimiz İstanbul! Dört aşamalı depreme hazırlık planı

Görevimiz İstanbul! Dört aşamalı depreme hazırlık planı

10.08.2023 - 06:59 | Son Güncellenme:

İstanbul’un depreme hazırlanması konusunda dört aşamalı plan hazırladıklarını söyleyen Bakan Özhaseki, megakent için özel bir yasa çıkarmayı hesapladıklarını ifade etti.

Görevimiz İstanbul Dört aşamalı depreme hazırlık planı

İSTANBUL MİLLİYET Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul’un depreme hazırlanması konusunda dört aşamalı plan hazırladıklarını ifade ederek, “İstanbul’da, deprem başta olmak üzere tüm afetlere karşı hazırlıklı olmak ve hızlı adımlar atmak konusunda kararlıyız” dedi. İstanbul için özel yasa çıkarabileceklerini dile getiren Özhaseki, “Bir an önce işi hızlandıracak tedbirleri alıp bu yasayı çıkarmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. İstanbul’da belirledikleri rezerv alanlarında 350 bin konuta kadar yeni sağlam, güvenilir konutlar yapacaklarını belirten Özhaseki, “Çevrede en riskli olan yapıları, o yaptığımız yeni yerlere taşıyacağız. 6 milyon civarında bağımsız birim var. Bunun 1.5 milyonu riskli ve 600 bini ilk etapta yıkılacak bina gibi görünüyor. Bizim ilk hedefimiz o 600 bin konutun bir an önce güvenli alanlara doğru taşınması. Biz bunu beş sene içinde tamamlamayı düşünüyoruz” diye konuştu. 

Haberin Devamı

‘4 AŞAMALI HARİTA’ 

Bakan Özhaseki, dün İstanbul Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde aralarında Milliyet Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Özay Şendir’in de bulunduğu gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi. Özhaseki, deprem bölgesinde yürütülen çalışmalar ile İstanbul’un depreme hazırlanması konusunda bilgiler verdi. “İstanbul’umuzu deprem başta olmak üzere tüm afetlere karşı dirençli hale getirmekte kararlıyız. Bu anlamda dört aşamalı bir yol haritamız var” diyen Özhaseki, şunları söyledi: “İstanbul’da yapılacak en güzel şey, deprem gelmeden ona hazırlık. Bu konuda dört aşamalı planımız var: Birincisi, zaten devam eden bir kentsel dönüşüm çalışması var. Şu anda bile 39 ilçemizde 188 yerde kentsel dönüşüm projesi kapsamında 165 bin civarında konutun yenileme çalışmaları devam ediyor. İkinci aşamada, rezerv konut alanları belirledik. Bu alanlarda 350 bin konuta kadar yeni sağlam, güvenilir konutlar yapabileceğiz. Üçüncüsü de, ‘Yarısı Bizden’ kampanyası. Bununla ilgili de şu ana kadar Bakanlığımıza müracaat eden insan sayısı 1 milyon 20 bin. Bina içerisinde tek tek müracaatlar var ama yüzde yüz kendi içerisinde anlaşma sağlanmış bina sayısı 14 bin civarında. Dördüncü aşamada, İstanbul için özel bir yasa çıkarmayı hesaplıyoruz. Bir an önce işi hızlandıracak tedbirleri alıp bu yasayı çıkarmak istiyoruz.” 

Haberin Devamı

Görevimiz İstanbul Dört aşamalı depreme hazırlık planı

‘KİM VARSA GELSİN’ 

“Bizim bir çalışmamız var. Türkiye’nin en iyi uzmanları bizde. Bakanlığımız liderliğinde İstanbul’da 39 ilçe belediyemizi gerekse büyükşehir belediyemizi davet ederek toplantıya başladık. İstanbul’da bu işe gönül veren veya bu işe kafa yoran, katkıda bulunmak isteyen kim varsa gelsin orada söylesin ve bir yol haritasını netleştirelim. Sonra da gerekirse İstanbul için özel yasa çıkarıp bir an önce başlayalım. O yüzden bizim hızlı davranmamız icap ediyor. Gerekirse bu konuda hızlı adımlar atarak çalışma döneminde değilse bile Meclis’i bu iş için davet edip bu yasaları görüşebiliriz.”  

Özhaseki, “İstanbul için kentsel dönüşümde vatandaşı teşvik edici, zorlayıcı hükümlülükler mi getirmeyi planlıyorsunuz? Bu yasanın çerçevesi ne olacak?” şeklindeki soruya ise, “Eskiden bir binanın değişimi için yüzde yüz muvafakat gerekiyordu, daha sonraki dönemde bu üçte ikiye kadar düştü. Fakat bina içerisinde itiraz edenler yerine göre engeller oluşturdu. Üçte iki sağlasanız bile iş başına geçtiğinizde yasa sizi uzunca bir güzergaha sokuyor. Orada karar alıp bir an önce işe başlayamıyorsunuz” yanıtını verdi. 

Haberin Devamı

Özhaseki, sözlerine şöyle devam etti: “İstanbul’un depreme hazırlanmasında, kentsel dönüşüm özelinde bu işin üç paydaşı var: Birincisi Bakanlık. Ana kumanda merkezinde Bakanlık var; bu işin hesabını yapıyor, riskli alan ilan ediyor, tedbirler alıyor, vatandaşın kirasını ödüyor, oradaki projeyi baştan sona gözden geçiriyor, doğru altyapıyı oturtuyor ve devam ediyor. İkincisi aşamasında belediyelerimiz var. Belediyelerimiz, hangi bölgeler kendileri için daha riskliyse bir an önce başlayabilecekleri yerleri hesaplayıp daha sonra vatandaşlarımızla görüşmeleri sürdürmeleri icap ediyor. Üçüncü ayağı da vatandaş. Eğer vatandaş razı olmazsa, direnmeye başlarsa gerçekten yapılacak çok bir şey kalmıyor. Eğer İstanbul’umuzu ve Türkiye’mizi depreme hazırlayacaksak bizim bir an önce hep birlikte bu işlerin üstesinden gelecek şekilde uğraşmamız icap ediyor.” 

Haberin Devamı

Görevimiz İstanbul Dört aşamalı depreme hazırlık planı

Bakan Özhaseki, 17 Temmuz’da hayata geçirdikleri “Yerinde Dönüşüm” projesi ve deprem bölgesine yönelik yürütülen çalışmalarla ilgili de şunları söyledi: 

B“Yeni bir çalışma başlattık. O da şu; haliyle bizim yapmış olduğumuz rezerv alanlar biraz şehir dışında kalıyor. Biz bu geçen süre içerisinde zemin etütlerini yaptırdık o bölgelerin. Burada da hayatı normalleştirebilmek adına merkezleri bir an önce canlandırmamız gerekiyor diye düşünüyoruz. O bölgedeki insanlarla, sivil toplum örgütleriyle, ileri gelenlerle ticaret odası erbaplarıyla bir araya geldiğimizde bize özellikle yerinde dönüşümü işaret ettiler ve istediler. Yerinde dönüşüm bir noktada bizim için bir mecburiyetti. Neden derseniz rezerv alanlarda yeteri kadar yani 850 bin konutluk yer bulmak mümkün değil. İkincisi insanlar yaşadığı yerden hatıralarının olduğu yerlerden kopmak istemiyorlar. O yaşadığı bölgede yeniden hayatını devam ettirmek istiyorlar. Ruhsattan meskene kadar her bir safhasını Bakanlığımızın denetleyeceği ‘Yerinde Dönüşüm’ sürecini dört kırmızı çizgimizden asla taviz vermeden sürdüreceğiz. Fay hatlarının ve fay kırıklarının olduğu yerlerde yapılaşma asla olmayacak. Zemin sıvılaşması olan yerlerde de yapılaşma olmayacak. Dere yataklarına bir daha yapılaşma yapılamayacak. Mühendislik ve mimarlık hesaplarından başlayarak yapım safhasının tamamında sıfır tolerans uygulanacak.” 

Haberin Devamı

İSTANBUL VE ÇEVRESİ 

Bakan Özhaseki, “Yasa sadece İstanbul ve depremin etkileyeceği Marmara bölgesini mi yoksa Türkiye genelini mi kapsayacak?” şeklindeki soruya, “Bu yasayı sadece İstanbul ve çevresi için çıkarmayı düşünüyoruz. Çünkü buranın problemlerini biliyoruz. Karşımıza çıkan sorunları biliyoruz. Bu sorunları giderecek, işi hızlandırıcı mahiyette, birkaç kişinin belki komplekslerine olayı kurban etmeden en hızlı biçimde bu işi yapmak istiyoruz. O yüzden de İstanbul ve çevresine ait özel bir yasa olarak çıksın diye düşünüyoruz bunu” dedi. Çıkarılması planlanan yasanın neleri kapsayacağına ilişkin bir soru üzerine Özhaseki, eskiden bir binanın dönüşümü için yüzde yüz muvafakat gerektiğini, daha sonra bunun üçte ikiye kadar düşürüldüğünü ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti: 

‘RIZA GÖSTERECEĞİZ’ 

“Ama bazen de engelleyici mahiyette davranıp, mahkemelere gidip dava açmayı çok seven, arada nadir de olsa vatandaşlarımız çıkıveriyor. Onların elinde dosyayla mahkeme kapılarında dolaştığı bir ortamda da kocaman bir binada onlarca kişi bekliyor. Ama birisinin itirazlarıyla beraber orayı siz hızlandıramıyorsunuz. Bir şey olduğu zaman da hep birlikte bunun acısını çekiyoruz. O yüzden bunları hızlandıracak mahiyette, belki de, şahsi kanaat bu kesin hüküm değil benimki, yüzde 50 oranında bina içerisindeki sakinler ‘Burada dönüşüm yapalım’ diyorlarsa ona rıza göstereceğiz. Başka türlü bu işin altından kalkamayız diye düşünüyorum. Biz bu yasa taslağını hazırlayacağız, açıp kamuoyuyla tartışacağız, herkesle paylaşacağız. Sonra da Meclis’e getirip, uzun uzadıya müzakere edeceğiz. Eğer siz bunu taraflarla tartışmadan yaparsanız başka türlü felaketler karşınıza çıkıyor.” 

YERİNDE DÖNÜŞÜME 162 BİN 500 BAŞVURU

“Yerinde dönüşümle ilgili de vatandaşa her konut için 500 bin lira hibe yardımında bulunuyoruz. 800 bin liraya kadar da kredi vereceğiz. İnşaatları yaptıkça hak ediş karşılığı olarak biz bu paraları vereceğiz. Daha sonra onlar da, iki senesi ödemesiz on sene vadeli sıfır faizle parayı geri ödeyecek. İş yerleri için de yeni krediler ve hibeler başlattık. Bundan dolayı da oralarda müthiş bir rağbet oldu. Telefonda takip ediyorum. Bugün sabah 162 bin 500 civarındaydı müracaat. Bunlar bazen bir bina adına müracaat ediyorlar. Demek ki; 200 binden fazla vatandaşı temsil eden bir grup ‘Evet biz yerinde dönüştürürüz. Siz bize destek verin. Biz evimizi yaparız’ diyorlar. Bunu yaptığımız takdirde o şehirlerde bir an önce merkez canlanmış olacak.”

‘ŞEHİR MERKEZLERİNİ BİZ İNŞA EDECEĞİZ’

Bir karar aldık. Şehirlerimizin merkezinde yapılacak yerlerin tamamının inşasını da biz yapacağız. Çünkü şehirlerin meydanı önemli. O meydanlar yüzlerce yıl boyunca yaşıyor. Sonra kartpostallara konu oluyor. Herkes orada buluşuyor. Geçtiğimiz hafta Malatya’da başladık. Yarın Kahramanmaraş’ta yapacağız. Haftaya da inşallah Adıyaman’da ve sonra da Hatay’da şehirlerin merkezini Bakanlık olarak biz resen inşa edeceğiz.

RİSKLİ YAPILAR REZERV ALANLARINA TAŞINACAK

Bakan Özhaseki, İstanbul’da oluşturulacak rezerv alanlarına ilişkin ise şu bilgileri verdi: 

“Rezerv konut alanları belirledik. Bu belirlediğimiz alanlarda 350 bin konuta kadar yeni sağlam, güvenilir konutlar yapacağız. O da bizim epeyce ihtiyacımızı görecek. Çevrede en riskli olan yapıları, o yaptığımız yeni yerlere taşıyarak belki de depreme hazırlığın ikinci adımını atmış olacağız. En geç iki sene içerisinde o binaları da teslim alacağız. En riskli yerlerden başlamak üzere tekrar vatandaşları oraya doğru yönlendireceğiz. 

Kesin bir şey değil söyleyeceğim şey ama Kanal İstanbul projesi neticesinde çıkacak konutların bir kısmı da İstanbul’da depreme hazırlık için orada kullanabiliriz. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız da ifade ettiler. Yeter ki İstanbul’u geleceği hazırlayalım, depreme daha güvenli hale getirelim. İstanbul için genellikle kabul gören görüş şu: ‘6 milyon civarında bağımsız birim var. Bunun 1.5 milyonu riskli ve 600 bini ilk etapta yıkılacak bina gibi görünüyor. Bizim ilk hedefimiz o 600 bin konutun bir an önce güvenli alanlara doğru taşınması. Biz bunu beş sene içinde tamamlamayı düşünüyoruz.”

‘GEÇ KALMIŞ BİR DÜZENLEME’

ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul  - Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin, İstanbul için özel deprem yasası çıkarmayı hedeflediklerini açıklamasının üzerine İstanbul’a özel bir yasanın mümkün olup olmayacağını Anayasa profesörlerine sorduk. Profesörler, usulen bir engelin olmadığını söyledi. 

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz konuyla ilgili şunları söyledi: “Burada İstanbul’un özel ihtiyaçları var. 16 milyon insan yaşıyor. Yapılaşma şekli, kurtarma faaliyetleri, deprem olmadan yapılması gereken hazırlıklar, hepsi kanuni dayanağa ihtiyaç duyar. Ama İstanbul’un, Türkiye’nin diğer şehirlerinden daha özel ve farklı ihtiyaçları olduğunu düşünürse TBMM ve bunun çevresini de doğru kurarsa teorik olarak böyle bir şey yapılması mümkün ve doğru. Şöyle de bir şey var, Türkiye’deki tüm deprem bölgelerindeki insanlar için benzer sorunları içeriyorsa ama sadece İstanbul’un sorunlarına çözüm öneriyorsa, o zaman o düzenlemeye eşitlik ilkesi açısından karşı çıkılabilir. Bir ayrıcalık ya da ayrımcılık yapılmaması gerekiyor. Ama hukuki durum aynı değil ve daha farklı sorunlar varsa, bu farklı sorunları kent genelinde yani 16 milyon insanın yaşadığı, yapılaşmanın çok yoğun olduğu özel çözüm önerileri gerekiyorsa o zaman özel kanun gerekebilir. TBMM yetkisi dahilinde” dedi. 

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu da şunları aktardı: “Çıkarılan herhangi bir yasanın içeriğini görmeden net bir şey söylemek, mümkündür ya da değildir demek çok doğru değil. Ama depremle ilgili bir yasal düzenleme yapılmasında bir sıkıntı yok, yapılabilir. Sırf İstanbul’a özgü olmaz, bunun nedeni de Türkiye bir deprem ülkesi ve bunu da genelleştireceklerini düşünüyorum. İstanbul gündemde olduğu ve konuşulduğu için İstanbul özelinde denilmiş olduğunu ve yasal düzenlemenin sadece İstanbul’a özgü olmadığı düşünüyorum. Çünkü beklenen depremde tek etkilenecek il İstanbul değil. Yapılacak yasal düzenleme, kamuoyunun yararına olduğu için herhangi bir sakıncası yok. Hatta böyle bir düzenleme için geç bile kalınmıştır diyebiliriz.”