‘Hazırdık, yine hazır olacağız’

Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak’ın Türkiye’nin Kovid-19 ile mücadelesini anlattığı makalesi, Avrupa Birliği’nin en çok takip edilen multimedya haber platformlarından biri olan ‘Eureporter’da yer aldı. Prof. Dr. Kavak, Türkiye’nin pandemiye karşı başarısını şu sözlerle anlattı; “Türkiye olası bir ikinci koronavirüs dalgasına karşı hazırlıklı. Bunun sebebi hazır olmak ve hızlı aksiyon almak. Avrupa ülkeleri salgına nasıl bir tepki vereceklerine karar vermeye çalışırken Türkiye, Çin ve İran’ın pandemiyi nasıl yönettiğine bakarak yaşananlardan kendine dersler çıkardı. Hükümetimiz, tıbbi tavsiyeler konusunda net kurallar, önleyici tedbirler ve tedavi yolları oluşturmak için çok hızlı hareket etmeyi başardı. Türkiye bu süreç boyunca sağlık hizmetlerine büyük önem verdi ve bu sayede nüfusun yüzde 80’i ücretsiz tedavi olma şansı yakaladı. Halkın hizmetine sunulan büyükşehir hastaneleriyle yatak kapasiteleri 1,5 kat artırıldı. Pandemi sürecinde, özel hastanelerde bile tüm tetkik ve tedavi masrafları devlet tarafından karşılandı. İşte, Türkiye’nin sosyal devlet anlayışı budur.”

Önceden hazırlık

Makalesinde Türkiye’nin başarısının kendisini hiç şaşırtmadığını dile getiren Prof. Dr. Kavak özetle şöyle devam etti;
“Türkiye Sağlık Bakanlığı, geçtiğimiz yıl nisan ayında ülkemizde ilk koronavirüs vakası kaydedilmeden yaklaşık 11 ay önce, 200 sayfalık bir pandemi eylem planı yayımladı. Kendimizi mevcut koşullara hemen hazırladık ve sağlık sistemimizi çalıştırmak için zaman kaybetmedik. Türkiye’deki ilk Kovid-19 vakasını takip eden iki hafta içerisinde, Çin’de ülke çapındaki doktorlara ve hastanelere dağıtılan tedavi algoritmalarını öğrenerek kendimize tutarlı bir yaklaşım oluşturduk. Tabii ki tüm bunlar, son 18 yılda sağlık sistemimizi yeniden şekillendirmek için yaptığımız yatırımlar sayesinde mümkün oldu. Batı’nın yaşadığı zorlukları göz önünde bulundurarak söyleyebilirim ki son yıllarda sağlık hizmetlerini güçlendirmek adına hiçbir ülke Türkiye’den daha fazla yatırım yapmadı.

Filyasyon yöntemi

Enfeksiyonların nerede ve kimden kaynaklandığını belirlemek adına benzersiz ‘Filyasyon’ yöntemini kullandık. Türkiye’de bir hasta semptom gösterir göstermez standart PCR Kovid-19 testi uyguladık sonra onu CT taramasına gönderdik. Sadece en erken aşamada ve hasta yoğun bakıma ihtiyaç duymadan önce hidroksiklorokin tedavisine başvurduk. Her iki yaklaşımın da kendine göre eksik yönleri olabilir ancak gerçek şu ki pandeminin zirvesindeyken bile, yoğun bakım ünitelerimiz kapasitesinin sadece yüzde 62’si oranında doluluk gösterdi. Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzde 5,9, İspanya’da yüzde 12 ve Birleşik Krallık’ta yüzde 14 olan ölüm oranları Türkiye’de hala yaklaşık yüzde 2,8 civarında seyrediyor. İkinci bir koranavirüs dalgası getireceğine dair endişelerin arttığını biliyorum. Ama güvenerek söylüyorum ki Türkiye’de böyle bir korkumuzun olmasına hiçbir neden yok. Biz bu pandemiye hazırdık ve yine hazır olacağız.”