Hiç tanıyamadığı babasını anlattı

Bir suikast sonucu yaşamını yitiren gazeteci-yazar Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı ölümünün 13. yıldönümünde Yeditepe Üniversitesi öğrencilerinin hazırladığı belgeselle anıldı. Çok sayıda öğrenci yetiştiren Kışlalı’nın hayatını yansıtan belgeselin özel gösterimine Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı ile kızı Dolunay Uluç da katıldı. Kışlalı’nın hayatından kesitlerin perdeye yansımasıyla duygulu anların yaşandığı salonda aileyi Kışlalı’nın çok sevdiği öğrencileri de yalnız bırakmadı. Belgeselin sürprizi ise 29 günlükken babasını yitiren Nilhan Nur’un hiç tanımadığı babasını anlatmasıydı.

Öğrenciler hazırladı
Yeditepe Üniversitesi Radyo Sinema Televizyon ve Gazetecilik bölümü öğrencilerinin hazırladığı “Kışlalı Belgeseli”nin özel gösterimi dün Yeditepe Üniversitesi 26 Ağustos yerleşkesinde yapıldı. Ankara’da evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu 21 Ekim 1999 günü aramızdan ayrılan gazeteci-yazar Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın ölüm yıldönümü öncesinde düzenlenen gösterime Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı ve kızı Dolunay Uluç’un da aralarında bulunduğu birçok yakını katıldı. Belgeselin proje sorumlusu Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, Yeditepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nurcan Baç, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Anar, Radyo Sinema Televizyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Işık Özkan, Gazetecilik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Gülşah Aydın, Yrd. Doç. Dr. Ahu Erdoğdu, Yrd. Doç. Dr. Feryade Tokan, Dr. Kader Tuğla, Radyo Sinema ve Televizyon Bölümü öğretim görevlisi Fikri Kekilli, Gazetecilik Bölümü araştırma görevlileri Nezahat İşbilir ve Duygu Aslaner de ilk gösterimde öğrencileri yalnız bırakmadı.
Öğrencilerin hazırladığı ve suikasta kurban giden gazetecilerin hayatlarının konu alındığı ‘Faili Meşhur’ adlı belgesel dizisinin dördüncüsü olan belgeselde Kışlalı’nın yaşamı tüm ayrıntılarıyla sunuldu. Kışlalı’nın akademik ve gazetecilik kariyerinin ön plana çıkartıldığı belgesel, dönemin önemli siyasi olaylarına ışık tutuyor. Aile üyeleri ‘Baba Kışlalı’yı’ öğrencileri ise ‘Hoca Kışlalı’yı anlatıyor. Gazeteci meslektaşları, Kışlalı’nın düşüncelerinden asla taviz vermeyen yönüne ışık tutuyor. 21 Ekim 1999’da 29 günlük bebek olan kızı Nilhan Nur da belgeselde hiç tanıyamadığı babasını anlatıyor.
Gösterimin ardından bir konuşma yapan Nilüfer Kışlalı, “Öğrenciler gelip bana ‘Ahmet Taner Kışlalı’yla ilgili çalışma hazırlıyoruz’ dedikleri zaman elimden geldiğince yardımcı oluyorum. Çünkü öğrencilere destek olmazsam ‘Ahmet buna çok kızar’ diye düşünüyorum. Yeditepe Üniversitesi öğrencileri de bana projelerini anlattıklarında çok heycanlandım ve elimden geldiğince bilgi vermeye çalıştım. Görüyorum ki onu çok doğru anlatan bir belgesel hazırlanmış. Çok hüzünlendim, ne mutlu bize, ne mutlu onu tanıdığımıza” dedi.

‘Sevgiyi paylaştık’
Dolunay Uluç ise, “Özellikle gençlerin bu kadar tutkuyla yakın geçmişi sahiplenmeleri beni çok heyecanlandırdı. Belgeseli yapan genç arkadaşları tanıyınca onlar kadar heyecanlandım. Bize bir fırsat verdiler, mutluluğu ve sevgiyi paylaştık. Bu çok daha önemli. Belgesel çok hoşuma gitti. Bir yaşamın bütününü ortaya çıkarmışlar.Çok başarılı buldum ve çok keyif aldım ama aynı zamanda hüzünlendim” diye konuştu.
“Babanızın katili bulundu mu?” sorusuna ise Dolunay Uluç şu şekilde cevap verdi:
“Baştan beri her zaman bunu savundum babamın katilleri faili meçhul değildir. Bakın bu olayda babam üzerinde konuşuyorum. Çünkü, Umut Davası’nda pek çok dosya bakıldı ama Ahmet Taner Kışlalı davasında en azından tetiği çekenler bulundu. Emniyet görevini yerine getirdi, adalete teslim edildi. Bence sonuç olarak adalette, emniyette yapılması gereken görevlerini yerine getirdiler. Tatmin olmama kısmı ise siyaseten. Mahkeme kararına verilmesi gereken tepkiler verilmedi.”

Nilüfer Kışlalı

Bir de sürpriz sergi
Yönetmenliğini Radyo Sinema Televizyon Bölümü öğrencilerinden Çağıl Şenakay, senaristliğini Gazetecilik Bölümü öğrencilerinden Sıla Acar ve Selin Sayar’ın yaptığı belgeselin seslendirmesini tiyatro sanatçısı Orhan Alkaya üstlendi. Belgeselin müziklerini de Feridun Emre Dursun hazırladı. Gösterimin olduğu katta Ahmet Taner Kışlalı fotoğraf sergisi de açıldı. Fotoğrafların Kışlalı’nın çalışma odasından alındığını belirten Nilüfer Kışlalı serginin kendisi için sürpriz olduğu söyledi.
Sıla Acar, “Düşüncelerini korkusuzca dile getiren onlarca kalem düştü toprağa bu ülkede. Onlardan biri de Ahmet Taner Kışlalı. Bu belgeseli hazırlamak için çok araştırma yaptık. Ama ne zaman ki ailesiyle, arkadaşlarıyla ve öğrencileriyle bir araya geldik işte o zaman kendimizi bambaşka bir dünyada bulduk” dedi.

Kültür Bakanlığı yaptı
Ahmet Taner Kışlalı, Tokat Zile’de 10 Temmuz 1939’da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi’nin ardından eğitimine Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde devam etti. Gazeteciliğe 1962’de Yenigün gazetesinde yazı işleri müdürlüğü göreviyle başladı. 1968-1972 arasında öğretim görevlisi olan Kışlalı, 1967’de Paris Hukuk Fakültesi’nde doktorasını yaptı. Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak akademik yaşamına atıldı. 1988’de profesör olan Kışlalı, 1977’de CHP’den İzmir Milletvekili seçildi. 42. Hükümet’te 1978-1979 yıllarında Kültür Bakanı olarak görev yaptı. 12 Eylül sonrasında üniversiteye dönen Kışlalı, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde siyaset bilimi dersleri verdi. Cumhuriyet gazetesinde de ‘Haftaya Bakış’ başlığıyla köşe yazıları yazdı. Kemalizmi, laikliği, demokrasiyi savunan yazdı. 21 Ekim 1999’da Ankara’da evinin önünde bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Son röportaj
Belgeselde Ahmet Taner Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı, kızları Dolunay Uluç ve Nilhan Nur Kışlalı, ağabeyi Mehmet Ali Kışlalı ve Mahmut Tankut Kışlalı, kuzeni Hıncal Uluç, gazeteci Altan Öymen, Avukatı Erdem Akyüz ve öğrencisi Türkan Akyüz yer aldı. Belgeselden kısa süre sonra vefat eden ve son röportajını Yeditepe öğrencilerine veren ağabeyi Mahmut Tankut Kışlalı belgeselin son karesinde anıldı.

‘Bizi görüyorsa...’
Belgeselin senartistlerden Sıla Acar, “Düşüncelerini korkusuzca dile getiren onlarca kalem düştü toprağa bu ülkede. Onlardan biri de Ahmet Taner Kışlalı. Bu belgeseli hazırlamak için çok araştırma yaptık. Ama ne zaman ki ailesiyle, arkadaşlarıyla ve öğrencileriyle bir araya geldik işte o zaman kendimizi bambaşka bir dünyada bulduk. O, düşüncelerinden asla taviz vermeyen, karşıt görüşleri de dinlemeyi, anlamayı bilen bir gazeteciydi. Katıldığı konferanslarda onun için önemli olan salonun doluluğu değil gençlerin katılımıydı. Şimdi bizi görüyorsa eğer yüzlerce genç onun için bu salondayız” dedi.

O da kitap olacak
‘Faili Meşhur’ belgesel dizisi kapsamında suikaste uğrayan gazeteciler Abdi İpekçi, Uğur Mumcu ve Hırant Dink’in yaşamları konu edilmişti. Belgesel Boyut Yayıncılık tarafından yayımlanan “Faili Meşhur” adıyla kitaplaştırılmıştı. Serinin dördüncüsü Kışlalı Belgeseli de Boyut Yayıncılık tarafından kitaplaştırılacak.