Gündem İki kızından geriye bir kitap kaldı!

İki kızından geriye bir kitap kaldı!

25.12.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Biri 19, diğeri 22 yaşında iki kızını ölüm orucu eyleminde kaybeden baba Ahmet Kulaksız iki haftada bir kitap yazdı

İki kızından geriye bir kitap kaldı

200 sayfalık bir acı
İki kızından geriye bir kitap kaldı!

Biri 19, diğeri 22 yaşında iki kızını ölüm orucu eyleminde kaybeden baba Ahmet Kulaksız iki haftada bir kitap yazdı

SEMRA KARDEŞOĞLU İstanbul

Rize'de başlamıştı yaşamları. Yeşilin en güzelinden sonra İstanbul'un grisiyle tanıştılar. Yaşama Küçükarmutlu'dan veda ettiklerinde biri 25, diğeri 36 kiloydu sadece. Öyle sevdi ki birbirini iki kardeş, odun ve kömürsüz geçen kış gecelerinde ısıtmak için paylaştıkları yatak gibi, ölümü de paylaştılar.
Ölüm orucunda yaşamını yitiren 45 kişiden ikisi Canan (19) ve Zehra (22) Kulaksız. İki kızını ölüm orucunda yitiren baba Ahmet Kulaksız, yaşadıklarını bir kitap haline getirdi.
Kızlarının annesinden büyük kızı 6 yaşındayken ayrıldığını söyleyen Kulaksız, şöyle devam etti:
"1991'de İstanbul'a geldik. Onları büyükanneleri ile beraber büyüttüm. Maddi durumumuz kötüydü ve iki kardeş kömür alamadığımız günlerde birbirine sarılıp ısınarak uyurlardı. Büyük kızım Zehra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni kazandı. Ardından Canan Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümü'ne girdi. Çocuklarım ülke sorunlarından uzak olmadılar. Amcaları Mehmet 1995 yılından bu yana cezaevinde. F tipine karşı ölüm orucu başladığında büyük kızımın bu eyleme katılacağı aklıma gelmişti. Gelip kararını bana söylediğinde, iyi düşünmesi gerektiğini söyledim. Biliyordum ki benim inatçı kızım ne yaparsa yapayım bu kararından dönmeyecekti."
Zehra'nın ardından ölüm orucuna giren kızı Canan'a çok öfkeli olduğunu söylüyor baba Kulaksız; "İzmir'den telefon açtı. 'Baba ben üç gün önce ölüm orucuna başladım' dedi. Bu benim hiç beklemediğim bir şeydi. 'Sen de mi kızım, ne yapıyorsun biliyor musun' dedim. Zaten kendimi kaybetmişim. Birbirlerini öylesine seviyorlardı ki, ölümde bile ayrılmadılar. Uzun süre onu ikna edip kararından döndürmeye çalıştım. Hiç değilse onu kurtarayım istedim. Önce Canan'ı kaybettim, o zaman Zehra'ya çok yalvardım bırakması için. Bana, 'Komik olma baba, kardeşim ve bu kadar insan öldükten sonra nasıl bırakabilirim' dedi. Birçok insan kızlarımın ölümüne seyirci kaldığım gerekçesiyle beni 'insafsız, katil baba' olarak suçladı. Her ikisi bilinçleri kaybolmadan bana müdahale etmeyeceğime dair söz verdirdiler. "




GÜNCEL