11.02.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
NASA’nın evrendeki yaşam izlerini araştırmak için oluşturduğu 30 kişilik ekibe seçilen Türk bilim insanı astrobiyoloji profesörü Betül Kacar, büyük bir başarıya imza attı.
Marmara Üniversitesi Kimya Bölümü’nü bitirdikten sonra 20 yaşında ABD’ye giden Prof. Betül Kacar, 2011 yılından beri NASA bünyesi çalışıyor. Arizona Üniversitesi Astronomi ve Moleküler Hücre Biyolojisi alanında çalışmalarını sürdüren Prof. Kacar, aynı zamanda Japon Tokyo Teknoloji Enstitüsü Yer-Yasam Bilimleri kurumunda öğretim üyesi. 2012’de ‘NASA’nın astrobiyoloji üzerine burs verdiği ilk Türk bilim insanı’ oldu, 2019’da NASA Genç Araştırmacısı ödülünü aldı. NASA Astrobiyoloji Enstitüsü’nün önde gelen üyelerinden biri olan Prof. Kacar, Milliyet’e konuştu. Astronomi ve biyoloji alanında aynı anda çalışan ABD’de ilk ve tek bilim insanı olan Kacar şunları söyledi:
NASA için de ilk
“Teknolojimiz çok ilerledi.Çok kuvvetli gözlem yöntemleri üretiyoruz ama geliştirdiğimiz teleskopları gökyüzünde nereye doğrultacağız. Neyi gördüğümüz zaman burada yaşam varmış ya da neyi gördüğümüz zaman burada kesinlikle yaşam yoktur diyeceğiz. Bu soruları kovalıyoruz. Moleküler biyoloji, evrimsel biyoloji ve yapay biyoloji konularını harmanlayarak uygulamalarını NASA’ya getirdik. Bu NASA için de bir ilk oldu. Bizim gibi gelişmiş bir uygarlık aramıyoruz. Gelişmemiş, ilkel organizmalar, bakteriler ve onların bırakacağı biyolojik izleri, atmosferdeki yaşamsal kimyasalları arıyoruz.”
Projeye kabulünden sonra binlerce tebrik aldığını belirten Kacar “İnsanın kendi kökünden kendi toprağı tarafından fark edilmesi, yaptığımız işin görünür olması o kadar muhteşem bir ödül ki. Türkiye, bana bir bilim insanının yaşayacağı en güzel günü yaşattı. Türk halkı beni inanılmaz mutlu etti. Bu kadar sahip çıkmaları çok güzeldi. Sanki bütün Türkiye ailem oldu. Umarım daha da güzel haberler getirebilirim” dedi.
‘Aileden alınan güç cephanemiz’
Çocukluğundan itibaren her zaman bilginin peşinde olan bir insan olduğunu anlatan Prof. Kacar sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayata beş defa gelecek olsam hepsinde farklı bir bilim alanı çalışmayı seçerdim. Soruların, bilinmeyenin peşinde olmak beni her zaman cezbetti. Babam bana hep ‘Senden büyük insan olacak’ derdi. Bu sözlerin çok küçük yaşlarda duymak iç dünyamda devrim yarattı, kendime her zaman güvenmişimdir, risk almaktan korkmam. 8 sene önce NASA ödülünü aldığım hafta babamı kaybettim. Ona en son ‘NASA ödülünü almışım’ diye mesaj gönderdim bana ‘Şaşırmadım :)’ diye mesaj attı ve o hafta kalp krizinden yaşamını yitirdi. Babam beni hayata çok güzel hazırladı, bana eşit davrandı, birlikte çok eğlenirdik. Kız çocukları ailelerinden aldıkları gücü cebinde saklıyor. O güç hem sermayemiz hem de cephanemiz oluyor.”
Üreten insanlarla olmak çok önemli
Yoğun çalışma temposunun yanı sıra 1.5 yaşındaki oğluna da büyütmeye çalışan Prof. Kacar, “Oğlum bana şimdiden çok şey öğretti. Diğer yandan pozitif, hayallerinizi paylaşan, sizinle birlikte heyecanlanan, başaran, inanan ve üreten insanların etrafınızda olması çok önemli” dedi.