12.03.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
MELTEM GÜNAY İstanbul
MELTEM GÜNAY İstanbul
Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yapılan araştırmalarda çok iyi yerlerde olmadığına ve çok da gelişmediğine dikkat çeken Doç. Dr. Parmaksız, bunun pandemiyle birlikte daha da kötüleştiğini belirtti. Doç. Dr. Parmaksız, “Sosyal güvencesi olmayan işlerde çalışan kadınlar hem işsiz kaldı hem de evde onların bakım gereğine duyulan ihtiyacın artmasıyla birlikte eve dönmek zorunda kaldılar. Çalışmaya istekli kadın nüfusunda azalma oldu. ” diye konuştu. Yine kız çocuklarının bu koşullarda eğitimden uzak kalmasının erken yaşta evlilikler sorunu da beraberinde getirebileceğini dile getiren Doç. Dr. Parmaksız, pandemi öncesinde ev dışına çıkarak meslek edinme imkanları deneyen kadınların da bunlardan uzak kalmasının kadınların güçlenmesinin önüne engeller çıkardığını kaydetti.
Siyasette misafir!
Toplumsal cinsiyet eşitliği açısından en önemli göstergelerden biri olan siyasette kadınların kendilerini ‘misafir’ olarak hissettiklerini dile getiren Doç. Dr. Parmaksız sözlerini şöyle sürdürdü; “Kadınların siyasete katılması, kendi hayatlarını ilgilendiren kararlarda söz sahibi olmaları iyi bir şey ama önemsediğimiz nitelikli katılım. Türkiye’de kadınların siyasette karar verici pozisyonlara çok fazla girmesine imkan verilmiyor. Türkiye’de parti disiplini çok kuvvetli ve kadın milletvekilleri parlementoya girdiklerinde kendilerini bağımsız özgün kadın gündemi oluşturabilecek yetkinlikte görmüyor. Bunu yaparlarsa dışlanacaklarını ve bir daha seçilemeyeceklerini düşünüyorlar. Dolayısıyla siyasette ‘misafir’ gibi hissediyorlar. Bu nedenle erkeksi siyaset yapma tarzı içerisinde çatışmaya girmiyorlar. Bunu dönüştürmek, siyaseti erkek alanı olmaktan çıkarmak gerekiyor. Akademik düzeyde Türkiye tüm Avrupa ortalamasının üzerinde. Bu bize Cumhuriyetin mirası. Ama yönetici pozisyonlarında aynı oranı göremiyoruz. Bunun nedenlerinden biri hem kurumsal engeller hem toplumda toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik anlayışın zayıf olması yani toplumun ataerkil olması. ”
Rol modelden cesaret
Doç. Dr. Parmaksız’ın rol modelliğinin önemini vurgulayarak “Lider kadınları hayatın her alanında görmeliyiz ki kız çocukları önlerindeki iyi örnekleri gördüklerinde gidecekleri yollara dair fikir geliştirip cesaret alsınlar. Kadın liderlere ihtiyacımız var. Aslında kadın liderler varlar bu kadınların görünür kılınması gerekiyor. Kadınlar o zaman daha cesur davranacaklar. Herkes kuşak farkı olmaksızın birbirlerine mentörlük
edebilir. Kadın kadının kurdu değil yurdu olmalı.” dedi.
Şiddet ceza ile bitmez
Toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışının yerleşmediği sürece şiddetin önüne geçilemeyeceğine vurgu yapan Doç. Dr. Parmaksız sözlerini şöyle tamamladı; “Şiddeti önleyici tüm yasal mekanizmalar mevcut Türkiye’de ama yasal mekanizmaların olması şiddeti ortadan kaldırmıyor. Bu bir toplumsal meseledir. Pandemide durum daha endişe verici. Pandeminin ilk döneminde İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre önleyici tedbir kararları yüzde 66 oranında, koruyucu tedbir kararları da yüzde 82 artmış. Bunlar ulaşanlar bir de ulaşamayanlar var. “