Gündem ‘Kamuda 400 bin FETÖ militanı var’

‘Kamuda 400 bin FETÖ militanı var’

22.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Polis Akademisi öğretim üyeleri Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı ile Yrd. Doç. Dr. Deniz Turan tarafından hazırlanan “FETÖ raporu” akademinin Gölbaşı Kampüsü’nde kamuoyuna tanıtıldı.

‘Kamuda 400 bin FETÖ militanı var’

Polis Akademisi Başkanı Yılmaz Çolak, toplantıda yaptığı konuşmada, “15 Temmuz’da tüm ülkemizi işgale kalkan FETÖ terör örgütü, öncelikle kurumlarımızı işgal etmeye çalıştı. Polis Akademisi de bunlardan birisiydi” dedi. “Kamuya ait birçok mal ve hizmetin terör örgütleri tarafından kullanıldığını, kendilerine finans sağladıklarını gördüklerini” ifade eden Çolak, “FETÖ bunların en önde gelenlerindendi, neredeyse devletin her kurumunda örgütlenmişti ve bunu da kendi çıkarı doğrultusunda aktif bir şekilde kullanıyordu. PKK da özellikle yerel yönetimleri çok aktif bir şekilde kullandı. Bu rapor bu konuyu derinlemesine analiz ediyor” dedi.

‘Sabırla yetişmişler’

Prof. Çomaklı ise, “FETÖ gibi terör örgütleri kamusal mal ve hizmetlere yönelmişler, tabiri caizse dadanmışlar” dedi. Çomaklı şöyle devam etti: “Darbeyi yapanların sicillerine baktığımızda, 85-90 ve 90’lı yılların ortaları olduğunu görüyoruz. Sabırla yetiştirmişler ve herhangi bir komutanı, hakimi, savcıyı tehdit etmekten ziyade eleman yetiştirerek, bu tam kamusal mal olan hizmetlerin direkt yönetimini ele almışlar.

‘İleride ortaya çıkacak’

Diğer örgütlerden temel farkı burada başlıyor.” FETÖ’nün örgüt elemanlarından finansman sağlamasının başka hiçbir örgütte örneğinin bulunmadığını vurgulayan Çomaklı, “Biz burada görüyoruz ki yüz binlerce memurdan, yüz binlerce diyorum çünkü bizim yaptığımız çalışmalarda 400 bin civarı soru hırsızlığıyla girmiş militan görünüyor. İleride çıkacaktır muhakkak. Bunlar yüzbinlerce kişiye suç işlettirmişler, kamusal alana sızdırmışlar” dedi.

Haberin Devamı

‘Ciddi bir dönüşüm şart’

Çolak, “Eğer bu yapı dönüşmez ise bizim demokratikleşmemiz, güvenlik sorunu olan bu tarz örgütlerle mücadelemiz çok zor olacaktır. Bu anlamda eğer sistemde ciddi bir değişim dönüşüm yaşanmazsa bahsettiğimiz sorunların uzun yıllar süreceğini öngörüyorum. Bu değişikliğin de muhakkak anayasal temelli olması gerekiyor çünkü bahsettiğimiz bürokratik vesayet sisteminin yasal zeminde tanımlanması 61 ve 82 anayasalarıyla olmuş ve derinleşmiştir” dedi.