Gündem Karakol görmek istemiyorum artık

Karakol görmek istemiyorum artık

10.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

İzmir’de karakolda polis vahşetine maruz kalan Fevziye Cengiz, “İlaçlarla ayakta duruyorum. Karakol görmek istemiyorum, korkuyorum oralardan”, eşi de “Polislerden tehdit alıyoruz” dedi

Karakol görmek istemiyorum artık

İzmir Karabağlar’da 5 ay önce götürüldüğü karakolda polislerden yediği dayağın görüntüleri kamuoyuna yansıyan Fevziye Cengiz, artık karakol görmek istemediğini belirterek “Korkuyorum oralardan. Hala psikolojik tedavi görüyorum” dedi.
17 Temmuz’da Karabağlar’da bir müzikhole eşi ve yakınlarıyla giden Cengiz burada eğlenirken, iddiaya göre kimlik kontrolü yapan polisler yanına geldi. Eşinin otomobilden kimlikleri alıp gelmesini beklemeyen polislerden biri “gitmek istemiyor musun kahpe” diye bağırırken, zor kullanarak kelepçeledikleri Cengiz Karabağlar karakoluna götürüldü. Burada elleri yine arkadan kelepçelenen Cengiz, polislerden yediği dayağın ardından savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu.
Ancak polislerin de Cengiz hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla ortaya ilginç bir durum çıktı. Polislerin şikayeti üzerine savcı Ahmet Küçükpınar, Cengiz hakkında “kamu görevlisini yaralamak ve hakaret” suçlarından 6.5 yıla kadar hapis cezası talep etti.
Polislerin “Kollarından tutmadan önce eliyle koluma vurdu”, “Benim kollarımı tırmaladı”, “beni eliyle itti” diyerek şikayetçi olduğu belirtildi. Karakolda bulunan kameralara yansıyan ve savcılığa gönderilen feci dayağın görüntülerinin dünkü Vatan gazetesinde yer almasıyla kamuoyundan büyük tepki yükseldi.

Tedavi görüyor
8 yaşında bir kızı olan Fevziye Cengiz (37), eşi Murat Cengiz ile birlikte açıklamalarda bulunurken, yaşadığı olayın etkisinden hala kurtulamadığını söyledi. “Psikolojik tedavi görüyorum. İlaçlarla ayakta duruyorum. Karakol görmek istemiyorum, artık korkuyorum oralardan” diyen Cengiz şunları söyledi:
“Benim polislere küfretmem, saldırmam gibi bir durum yok. Bunlar tamamen iftira. Konuyu hatırladıkça daha kötü oluyorum. Şu an çok kötüyüm. Görüntüleri izleyince daha kötü oldum. Tedirginliğim, korkularım var. Sadece onların ceza almasını istiyorum. Başkalarının başına böyle bir olay gelmesin.”

Tehdit var
Murat Cengiz de, olay günü kimliğini getirmek için yanından ayrıldığını, ancak ardından olayın meydana geldiğini söyledi. Zor günler geçirdiklerini dile getiren Murat Cengiz şöyle konuştu: “Eşim hala tedavi görüyor. Polislerden tehdit alıyoruz. Sürekli takip edip rahatsız ediyorlar. Ben eşimin kimliğini götürmek için yanından ayrıldığım sırada dövmüşler. Beni de karakolun dışına attılar. Bunu yapanların adalet önüne çıkıp ceza almalarını istiyorum. Konuyu AİHM’ye kadar götüreceğim. Başımıza bir şey gelse, polisten değil avukatımızdan yardım isteriz.”
Fevziye Cengiz’in avukatı Hanife Yıldırım ise, davanın işkence kapsamında Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini savunurken, İçişleri Bakanlığı’na başvurarak polislerin görevden alınmasını talep ettiklerini, soruşturmanın genişletilmesi talebiyle yaptıkları başvurunun ise reddedildiğini belirtti.

Haberin Devamı

Polisler uzaklaştırıldı
İzmir Emniyet Müdürlüğü, dün konuyla ilgili yaptığı açıklamada polislerin attığı dayağa ilişkin ifade kullanmazken, Cengiz’le ilgili şu ifadeleri kullandı: “Olay denetim sırasında, eğlence merkezinde Fevziye C.’nin izinsiz olarak çalıştığının belirlenmesi üzerine yaşanmıştır. Alkollü olduğu belirtilen Fevziye C, polislere mukavemette ve hakarette bulunması üzerine zor kullanılma suretiyle Karabağlar Polis Merkezi’ne götürülmüştür. Kamera kayıtları Başsavcılığa intikal ettirilmiş, polis memurları Beyit S, Hakan Y. ve Tekin D’nin yargılaması devam etmektedir. Polis memurları hakkında İzmir Emniyet Müdürlüğünce idari soruşturma açılmış ve sürmektedir.” İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nden ikinci açıklama yapıldı. Açıklamada ’Olaylara karışan polisler 9 Aralık 2011 itibariyle görevden uzaklaştırılmıştır. işleri Bakanlığı’ndan müfettiş talebinde bulunulmuştur’ denildi.

Haberin Devamı

Karakol görmek istemiyorum artık

İşte kamera kayıtlarına yansıyan şiddet görüntüleri.

Şikâyetçi oldu bir de 6.5 yılla yargılanacak
İzmir’de Karabağlar Karakolu’nda, Fevziye Cengiz’in polislerden dayak yemesiyle ilgili iki ayrı davanın açıldığı ortaya çıktı. Fevziye Cengiz’in kendisini dövdüklerini söyleyerek şikayetçi olduğu polisler Tekin Doğan, Beyit Sezgen ve Hakan Yörük hakkında ’zor kullanma yetkisini aşarak basit yaralama’ suçundan 6’şar aydan 1.5’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle İzmir 17’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığı, ilk duruşmanın da 15 Şubat’ta görüleceği kaydedildi.Polislerin karşı şikayette bulunduğu Fevziye Cengiz hakkında, ’görevli memura mukavemet ve hakaret’ suçlamasıyla İzmir 15’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde 6.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan dava ise halen sürüyor.

TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ’NDEN TEPKİ:
Tuzun koktuğu nokta

Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Avukat Sema Kendirci: Sığınacağınız ve sizi koruması gereken kurum size bunu yapıyorsa, bu “tuzun koktuğu” noktadır. Ama o kurum mu sorumludur? Evet sorumludur ama siyasi iktidar daha çok sorumludur. Mahkemeye sunulan evraklar arasında kadının alkollü olduğu, uygulama sırasında garsonluk değil konsomatrislik yaptığı yazılı. Varsayalım ki öyle. Ne olursa olsun. Onun sıfatı ne olursa olsun, hiç kimse hiçbir kurum bu davranışı mazur gösteremez. Bu ne utanmazlıktır. Varsayalım ki konsomatris. O zaman hak mı kazanıyor polisler? Eğer böyle bir mazeret, böyle bir açıklama, kendini haklı çıkarma çabası ortaya konuyorsa, bu daha da korkunç. Olaya ilişkin iddianameyi hazırlayan savcıyı gerçekten kınıyorum. Ya görüntüleri izlemedi ya da kendisi nasıl bir insan bilemedim.
Bir kadının orada saatlerce dövülmesi, elleri arkadan kelepçelenerek dövülmesi üstelik. Olayın tam da ortaya çıktığı güne bakar mısınız? Yarın Dünya İnsan Hakları Günü. Ve biz bu ülkede bırakın kadın haklarından, insan haklarından bile konuşamıyoruz. Bir kadın oturduğu yerde kontrole gelen polise karşı nasıl bir suç işlemiş olabilir? Bu, bilerek, isteyerek, siyasi iradenin hoşgörüsü sonucunda kadınlarımıza bir mesajdır.

Haberin Devamı

Emniyet müdürüne göre ‘tekrar tekrar pişiriliyor’
Konuyla ilgili Milliyet’e açıklama yapan İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay, soruşturmanın sürdüğünü belirterek, “Bazı gazetelerde ve sitelerde haberi okudum. Okuduğumda olayın yeni gibi yayınlandığını gördüm, bu yanlış. 6 ay önce yaşanmış bir olayı tekrar pişirip servis etmekle ne yapmak istediklerini anlamış değilim. Kadına şiddete kesinlikle karşı olduğumuzu herkesin bilmesini isterim. Olayla ilgili soruşturmalar sürüyor” diye konuştu.
Bu olayın ne zaman yaşandığının hiçbir önemi olmadığını dile getiren Kadın Hakları Federasyonu Başkanı Canan Güllü ise açıklamaya şöyle tepki gösterdi: “2006 yılında Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı’nın imzasıyla BM uyum süreci çerçevesinde, 40 bin polis ‘Kadına şiddet’ konusunda eğitildi. Ancak biz şimdi yetkililere soracağız; bu polisler hangi karakollarda görevlendirildi? Kadınlara tehdit ve dayak halinde polise gidin diyoruz. Şimdi kadınlar kime sığınacak?”
Kadın Haklarını Koruma Derneği İzmir Şubesi Başkanı Engin Demir de “Kadınlara, ‘karakola sığının’ diyoruz. Polisler bunu yapıyorsa, güvendiğimiz dağlara kar yağdı demektir” diye konuştu.
KADİR ÇETİNKAYA İzmir

Haberin Devamı

2 bakan karakolda dayak olayının dosyasını istedi
İzmir Karabağlar’daki dayak olayına İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin el koydu. İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay’ı arayarak sözlü bilgi alan iki bakan, olayla ilgili mahkemeye intikal eden tüm evrakı “acil” olarak istedi.
Milliyet’in aldığı bilgiye göre, olayın dosyasında şunlar var: “Dayak yiyen kadının ailesiyle birlikte eğlenmediği, aynı müzikholde garson olarak çalışması için emniyete başvurduğu, polisin uygulama yaptığı sırada müşterilerin masasında konsomatrislik yaptığı, müzikhol sahibiyle diğer çalışanların ifadesinde yer aldı.”
Yine mahkemeye sunulan evrak arasında, Fevziye Cengiz’in olay sırasında 168 promil alkollü olduğu, uygulama sırasında garsonluk değil konsomatrislik yaptığı, kendisine para cezası uygulamak için kimliğini isteyen polislere tükürüp küfrettiği satırları yeraldı. Cengiz’i döven polislerin cinayet bürosunda görevli oldukları öğrenildi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, olaya Mehmet Akif Ersoy’un dizeleriyle yanıt verdi. Günay, “Kenar-ı Dicle’de bir kurt kapsa koyunu, gelir de adl-i ilahi Ömer’den sorar onu” dedi. Günay dövme olayına şu sözlerle tepki gösterdi: “Ben de bu davayı soruşturacağım. Karakollar vatandaşa kötü muamele yapamaz. Bunu dikkatle takip edeceğim.”
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler de konuyu dün TBMM’ye taşıdı. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e soru önergesi verdi.