16.12.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
ESRA ALUS - SAVAŞ AKIN - DAMLA GÜLER - ARİF BALKAN İstanbul
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 14 Aralık operasyonunda gözaltına alınan 28 şüpheliden 4’ü savcılık sorgusu sonrası serbest bırakıldı. Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın avukatı Fikret Duran, “Bu soruşturma ilklere sahne olmakta; emniyet ve savcılık ifadesi birleştirildi” dedi. Hüseyin Gülerce avukatı eşliğinde dün emniyete gelerek teslim oldu.
Gülerce ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Gülerce’nin dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gelerek teslim olmasıyla gözaltı sayısı 28’e çıktı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Hasan Yılmaz dün gece İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan yerleşkesindeki Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gelerek şüphelilerin ifade alımına başladı. 14 şüphelinin ifadesi tamamlandı. Samanyolu televizyonunda yayınlanan “Tek Türkiye” dizisinin senaryo ve yapım ekibinde yer alan Elif Yılmaz, Ebru Şenvardar ve Naci Çelik Berksoy önceki gün Zaman gazetesi köşe yazarı Ahmet Şahin, Ali Kara, Salih Asan, Engin Koç, Hikmet Tombulca, Samim Noyan dün serbest bırakıldı.
‘Misafir ettiler’
Tek Türkiye dizisi yönetmeni Naci Çelik Berksoy, serbest bırakıldıktan sonra “Misafir ettiler bizi. Savcı Bey de gayet medeniydi. Sorular sordu senaryo ile ilgili, Tek Türkiye dizisiyle ilgili. Bir yönetmen ne yapar, bir senarist ne yapar, konusunda teknik bir bilgi verdim. Bir takım terör örgütü diye anlattıkları bir şeyi sordular. Bilmiyorum dedim. Valla böyle bir şey yoktur tarihte. Yani filmden dolayı sansürlemeler olmuştur, ama tutuklama hiç olmamıştır” dedi.
Gülen sorusu
Serbest kalanlardan Şefkat Tepe dizisi senaristi Ebdu Şenvardar da “Tek Türkiye’de Karanlık Kurulu sordular. ‘Taşhiyecileri biliyor musunuz? Fethullah Gülen’le hiç tanıştınız mı, hareketle bir bağınız var mı?’ sorularını sordular. ‘Rahle’yi biliyor musun’ dediler. Ben de ‘Kuran okunan yer’ diye biliyorum dedim. Fakat onların maksadı bir yayıneviymiş. Ben de ‘Dini kitap okumam, evimde arama yapabilirsiniz’ diye cevap verdim. Polis memurları gayet kibar davrandılar” diye konuştu. Dizi yapımcısı ve senaristlerinin, Samanyolu Tv’de yayınlanan ‘Tek Türkiye’ dizisi üzerinden “Tahşiyeciler” hakkında ‘suç ve delil uydurdukları’ gerekçesiyle gözaltına alındıkları açıklanmıştı.
Gözaltına alınan şüphelilere İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde “Tek Türkiye” dizisinin bölümlerinin izletildiği öğrenildi.
Gizlilik kararı alındı
Soruşturmaya getirilen “gizlilik” kararının gerekçesi de belli oldu. Gerekçenin, “soruşturmanın selametinin tehlikeye düşmesi” olduğu belirtildi. Gözaltına alınan şüphelilerin avukatları gizlilik kararı nedeniyle soruşturma dosyasına ulaşamadı. Karar, soruşturma savcısının talebi üzerine İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği’nce verildi. Karar nedeniyle avukatlar dosyayı edinemedi. Verilen karara, bir üst mahkeme olan İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği’ne 7 gün içinde itiraz edilebileceği de ifade edildi.
‘Tek Türkiye’ dizisinin senaristi Ali Kara, sağlık kontrolünden geçirildi.
Suçlanan dizinin yapım ekibi de operasyonda gözaltına alındı.
Samanyolu TV’de yayınlanan ‘Tek Türkiye’ dizisinin yapım ekibinde yer alan Naci Çelik Berksoy, emniyette ifadesini verdikten sonra serbest bırakıldı.
Ergenekon’da da diziler delil oldu
Polis ve medyaya yönelik operasyon kapsamında Tek Türkiye, Şefkat Tepe ve Sungurlar gibi dizilerin yöneticilerinin gözaltına alınması, “Dizilerle mi darbe yapılacak?” tepkisi çekti ancak dizilerin soruşturmalara dahil edilmesi ilk değil. Ergenekon soruşturması kapsamında da sanıklara dönemin dizileri ile ilgili suçlamalar yöneltilmişti. 28 Şubat döneminde askerler tarafından kurulduğu belirtilen Batı Çalışma Grubu’nun “Süper Baba”, “Bizim Aile” ve “Yazlıkçılar” gibi dönemin sevilen televizyon dizilerini “psikolojik harekât” amacıyla kullanmak istediği iddia edilmişti.
‘Çocuğu var’ diye serbest
Soruşturma kapsamında Van’da önceki gün gözaltına alınan ’Tek Türkiye’ dizisinin senaristi Makbule Çam Elamdağ, Van Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgusunun ardından “yaşı küçük çocuğu olduğu” için İstanbul’a götürülmeden serbest bırakıldı.
‘Basın özgürlüğü diyerek şov yapmayın’
Soruşturma kapsamında şüpheliler arasında yer alan Zaman gazetesi eski başyazarı Hüseyin Gülerce, dün avukatıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne giderek teslim oldu. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde savcı İrfan Fidan’a ifade verdikten sonra serbest bırakılan Hüseyin Gülerce, soruşturmanın Tahşiye adlı grupla ilgili olduğunu, Fethullah Gülen’in 2009 yılında yaptığı konuşmada bu gruba değindiğini, kendisinin de Gülen’in bu konuşmasındaki bölümü alarak köşesinde yazdığını söyledi.
‘Bırakın yargı işini yapsın’
Tezgahın içerisinde kendisinin bulunmadığını ve yazılarını yazarken hiçbir kimseden talimat almadığını belirten Gülerce, şöyle devam etti: “İşin içerisine basın özgürlüğünü katarak, şov yaparak kimse meseleyi başka tarafa çekmesin. Israrla vurguluyorum: Ben de bu hatayı yaptım maalesef. Ergenekon ve Balyoz davalarında öyle bir havaya girildi. Şimdi bakın, kendileri de o arkadaşlardan, Ahmet Şık’tan özür diliyorlar. Bir havaya girip de, meseleyi başka tarafa çekip de hakikatin ortaya çıkmasını kimse engellememeli. Bırakın yargı işini yapsın.”
Gülerce, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın Mütevelli Heyeti Üyeliği’nden istifa etmiş ve 17 Aralık sürecinde Gülen cemaatiyle yaşadığı kopuş sonrası bir dönem Genel Yayın Yönetmenliği’ni de yaptığı 25 yıldır yazdığı Zaman gazetesinden ayrılmıştı. Gözaltı listesinde ismi bulunan ve yurtdışına çıkan gazeteci Nuh Gönültaş’ın ise hâlâ arandığı ifade edildi.
Sorgunun odağında Gülen var
14 Aralık’ta gerçekleştirilen operasyon kapsamında gözaltına alınan Zaman gazetesinin 80 yaşındaki yazarı Ahmet Şahin’e Fethullah Gülen’den talimat alıp almadığı soruldu. Şahin, Süleymaniye Camii’nde müezzin olduğu dönemden tanıdığı Gülen’den talimat almadığını söyledi. Ayrıca Samanyolu TV’de yayınlanan “Tek Türkiye” dizisi hakkında sorulan sorulara da diziyi izlemediğini söyleyerek cevap verdi.
Emniyet ifadesinin ardından serbest bırakılan Ahmet Şahin, Savcı İrfan Fidan tarafından sorgulandı. “Fethullah Gülen ile tanışıklığınız var mı? Fethullah Gülen’i hangi tarihten bu yana, ne kadar tanırsınız?” sorusuna Şahin, “Amerika’ya gitmeden önce tanışıklığımız vardır. Kitaplarını okudum. Süleymaniye Camii’nde yaptığı vaaz döneminde zaten Süleymaniye Camii müezziniydim” cevabını verdi.
Sorguda köşe yazılarında Gülen’in düşünce ve yorumlarından faydalanıp faydalanmadığı ve 2009 yılında www.herkul.org sitesinde Gülen’in yapmış olduğu konuşmanın yayınlandığı belirtilerek bunu dinleyip dinlemediği de sorulan Şahin, “Görüşlerinden yararlandığım olmuştur” cevabını verdi. Fethullah Gülen’in kendisine doğrudan ya da dolaylı olarak görev ve talimat verip vermediği sorusuna ise Şahin, “Bana kendisinin herhangi bir talimat vermesi veya yönlendirmesi söz konusu değildir” yanıtını verdi.
‘Dizileri izlediniz mi?’
Şahin’e, “tahşiye” ve “rahle”nin kelime anlamını soruldu. Tahşiye için Şahin, “Kitapta anlamı açık olmayan bazı ibarelerin sayfanın altında açıklanmasıdır. Benim rahleden anladığım Kuran’ı Kerim’in okunmak için üzerine konulduğu sehpadır” dedi. “Tek Türkiye ve Şefkat Tepe adlı dizeleri izler misiniz?” sorusuna Şahin, “Bu dizileri bilmiyorum” yanıtını verdi.
Sorguda 17 Aralık operasyonunun ardından internet sitelerinde yer alan ve yasadışı elde edildiği belirtilen Hidayet Karaca’nın Gülen’le yaptığı telefon konuşması da soruldu. Karaca’nın “Bu Şefkat Tepe’de bu sezon önümüzdeki bölümlerde bir Karanlık Kurul yapalım mı efendim” dediği, Gülen’in de ““İyi olur bence sebepsiz öyle bir şey değil. Endişe edeceğim o şeyi aksettirici mahiyette yani. Yakın uzak herkesin öyle böyle telaffuz ettiği” dediği belirtildi.
Konuşmayla ilgili Şahin’e dizinin Gülen’in onayına sunulduğunu ve ondan talimat alınarak sahnelendiği ile ilgili ne söylemek istediği soruldu. Şahin bilgisi olmadığı yanıtını verdi. Sorguda “Dizinin 119. bölümünde Karanlık Kurul konduğu tespit edilmiştir. Size göre bu tesadüf mü?” sorusuna da diziyi seyretmediği cevabını verdi.