Gündem Mamak’taki insanlık ayıpları da kapatıldı

Mamak’taki insanlık ayıpları da kapatıldı

30.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ankara Başsavcılığı, 12 Eylül darbe döneminin işkenceci yöneticilerinin yargılanmasına kapıları kapattı. Başsavcılık, 12 Eylül’ün ölüm ve işkence sembollerinden Mamak Cezaevi ile ilgili dosyayı zaman aşımına soktu

Mamak’taki insanlık ayıpları da kapatıldı

Yargıtay’ın 12 Eylül darbecileri Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya ile ilgili kararda başarıya ulaşan ‘darbecileri yargılamayı imkansız hale getirmesinin’ ardından Ankara Başsavcılığı da darbenin işkenceci yöneticilerinin yargılanmasına kapıyı kapattı. Buna göre darbe yapan ve darbeyi yapanların, yöneticilerinin yargılanmasını yasaklayanlar her şekilde kurtulabilecek. Yargının oluşturduğu bu mantığa göre, darbecilerin, “yargılama yasağı” koyduğu dönemde yargılanmaları olanaksız olacak. 12 Eylül ile ilgili anayasadaki yargılama yasağının kalması gibi bu yasağın bir gün kaldırılması durumunda da zamanaşımı süresi işlediğinden dosya kapatılacak.

Haberin Devamı

Ankara Başsavcılığı, 12 Eylül’ün ölüm ve işkence sembollerinden Mamak Cezaevi ile ilgili dosyayı bu gerekçeyle zamanaşımına sokarak, cezaevinin yıllarca adresi bildirilmediğinden ifadesi bile alınamayan müdürü Raci Tetik’i de insanlığa karşı suçlardan ceza almaktan kurtardı. Uluslararası sözleşmeler ve yasalar ise insanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımının işlemeyeceğini net biçimde belirtiyor.

Raflarda bekledi

12 Eylül darbesini yapan Milli Güvenlik Konseyi üyelerinin, konseyin talimatıyla görev yapan validen, bekçiye kadar devlet görevlilerinin işledikleri suçlardan yargılanmaları anayasaya o dönemde konulan geçici madde ile yasaklandı. Bu yasak 2010’da referanduma kadar yürürlükte kaldı.

Haberin Devamı

Yasağın kaldırılmasından önce darbeciler ve eylemleri ile ilgili açılan tüm soruşturmalar Anayasa gerekçe gösterilerek kapatıldı. Anayasaya rağmen işlem yapan savcılar meslekten çıkartıldı, suç duyurusunda bulunanlar soruşturuldu.

2010 referandumunun kaldırılmasının ardından yargılama yasağının kalktığı belirtilerek konseyin hayattaki üyeleri Evren ve Şahinkaya hakkında dava açıldı. Yataklarından ifade veren iki isim hakkında uzun yargılama sürecinden sonra ağırlaştırılmış müebbet hapis kararı verildi. Kararın onanması, sağlık durumları nedeniyle cezaevine konulamasalar da iki ismin de rütbelerini kaybetmelerine, malvarlıklarının tartışmaya açılmasına, kendilerinin ve mirasçılarının birçok haktan yararlanamamasına neden olacaktı. Ancak Yargıtay’daki dava uzun süre rafta bekledi. Evren ve Şahinkaya’nın ölümünden sonra ele alınan dosyada darbeleri yargılamayı imkansız kılan bir karar verildi. Yargıtay, darbenin yargılanmasının yasak olduğu sürede zamanaşımının kesilmeyeceğini belirtti. Böylece, yargılanmaları yasakken yargı önüne çıkarılamayan darbeciler, yargılanmalarının önü açıldıktan sonra da zamanaşımı ile kurtulmuş oldu.

12 Eylül yargılamalarının bir diğer ayağı ise darbecilerin emrindeki sıkıyönetim görevlileriydi. Darbenin işkence merkezlerinin başında ise Diyarbakır ve Mamak cezaevleri geliyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, idam hikayelerini kürsüden gözyaşlarıyla anlattığı Necdet Adalı ve Mustafa Pehlivanoğlu’nun asıldığı, yayıncı İlhan Erdost’un dövülerek öldürüldüğü, kadın mahkumların tecavüz ve tacize uğradığı, gelen her kişiye “hoşgeldin” dayağının atıldığı Mamak’taki işkenceler tarihe geçmişti.

Haberin Devamı

İşkence soruşturulamadı

“Karıştır-barıştır” politikası olarak bilinen sol ve ülkücü mahkumların bir arada tutulup, ortak işkencelere maruz kalmaları, “disiplin amaçlı dayağın” devlet politikası olarak uygulandığı Mamak’ta yaşananlar ve işkence öyküleri, cezaevinin komutanlığına getirildikten sonra işkencelerle tarihe geçen Raci Tetik’in yargılanmasını daha önce de gündeme getirdi.

1988’de bir dergiye yaptığı açıklamada “Ben bir işkenceciyim, beni pohpohlayarak kullandılar. Talimatnameleri, kanunları uyguladım. Orası cezaeviydi. Hastane, okul, aşk gemisi veya yat kulübü değildi. Bu bir savaştır. Savaşta her zaman iyi şeyler olmaz. Lafla hizaya gelmiyorlardı. Saklamıyorum, oldu” diyen Tetik, referandumdan sonra hakkında soruşturma açılmasına rağmen uzun süre bulunamadı. İzmir’de olduğu iddia edilen ve ailesinin Avustralya’ya taşındığı bilgisini verdiği Tetik, sonunda Çamlıca Huzurevi’nde bulundu.

Haberin Devamı

Ankara Başsavcılığı’nın 12 Eylül işkenceleri ile ilgili bir numaralı şüphelisi olan Tetik’in 80’li yıllarda verdiği ifadeler de dosyaya girdi. Dosyada Uluslararası Af Örgütü’nün de hazırladığı bir raporda da yer alan Erdost’un cezaevinde dövülerek öldürülmesinden sonra savcılığa verdiği ifade de yer alıyordu. Tetik, ifadesinde de “Tüm tutukluların belden aşağı kaba yerlerine ve avuçlarına bir veya iki kez vurulması gerektiği konusunda emir verdim. Amacım disiplini sağlamaktır” demişti.

Ankara Başsavcılığı, önceki gün cezaevindeki solcu ve ülkücü mahkumların işkenceye maruz kalması, Erdost başta olmak üzere cezaevinde gerçekleştirilen cinayetlerle ilgili soruşturmada zamanaşımı kararı verdi. Başsavcılık da Yargıtay gibi darbecilerin yargılanmasının yasak olduğu dönemde zamanaşımının kesilmediği ve sürenin dolduğu gerekçesini gösterdi.

Haberin Devamı

AİHM dışında seçenek kalmıyor

Uluslararası sözleşmeler, insanlığa karşı işlenen suçların yargılanmasının engellenemeyeceğini içeriyor. Anayasa’da sıkıyönetim hallerinde dahi bu tip suçlarda uluslararası sözleşmelerin uygulanacağı kuralı bulunuyor. Anayasa Mahkemesi’nin de 2012 öncesi işlendiği gerekçesiyle AİHM içtihatlarına aykırı biçimde bu suçları değerlendirmeyeceği yorumu yapılıyor. Bu durumda dosyalara AİHM’ye taşınması dışında seçenek kalmıyor.