Gündem Nakil olmayı beklerken beyin ölümü gerçekleşince 3 çocuğa umut oldu

Nakil olmayı beklerken beyin ölümü gerçekleşince 3 çocuğa umut oldu

12.08.2019 - 13:08 | Son Güncellenme:

İzmir'de kalp nakli olmayı bekleyen 9 yaşındaki çocuk hastanın beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından ailesi tarafından bağışlanan böbrekleri ve karaciğeri, aynı hastanede arkadaş olup nakil olmayı bekleyen 3 çocuğa umut oldu.

Nakil olmayı beklerken beyin ölümü gerçekleşince 3 çocuğa umut oldu

Salihli ilçesinde yaşayan ve bir yıldan bu yana Ege Üniversitesi (EÜ)  Tıp Fakültesi Hastanesinde kalp nakli olmayı bekleyen hastanın geçen ay beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından ailesi, çocuklarının böbrekleri, korneaları,  karaciğer ve ince bağırsağını bağışlama kararı verdi.

Haberin Devamı

Yapılan testlerde ailenin bağışladığı organlardan böbrekleri, Sağlık  Bakanlığının Organ ve Nakil Listesi'nde bulunan ve aynı hastanede tedavi görüp  yakın arkadaş olan 17 yaşındaki Gökçenur Şimşek ile 16 yaşındaki Oğuzhan Türk'e,  karaciğeri ise 8 yaşındaki Tuğba Doyar'a nakledildi.

Nakil ameliyatlarının ardından tedavileri hastanede bir süre devam  eden çocukların dostlukları, hayatlarına yansıdı.

Taburcu olmalarının ardından görüşmeye devam eden "organ kardeşleri",  sağlıklarına kavuşmalarının ardından aileleriyle birlikte nakli yapan doktorları  ve üniversite rektörü Prof. Dr. Necdet Budak'ı Ege Üniversitesi Çocuk  Hastanesinde ziyaret ederek teşekkür etti.

"AİLE BİR EVLADINI KAYBETTİ AMA 3 ÇOCUKLARI OLDU"

Haberin Devamı

Organ nakli yapılan çocuklardan Gökçenur Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 yıl önce böbrek yetmezliği teşhisinin koyulduğunu, hayatını  diyalize girerek sürdürdüğünü söyledi.

Beraber böbrek nakli olduğu Oğuzhan Türk ile bir ay önce kontrole  gittiği Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve  Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tanıştığını belirten Şimşek, "Dostluğumuz Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesinde devam etti. Karaciğer nakli olan Tuğba Doyar ile de burada tanıştım. Organların bize uygun olduğunu bilmiyordum.  Ameliyattan çıktıktan sonra durumu öğrendim." dedi.

Şimşek, aynı anda farklı ameliyathanelerde nakil ameliyatına girdiği  Oğuzhan'ı ve Tuğba'yı kardeşi gibi gördüğünü belirterek, şöyle konuştu:

"Benim bir tane ablam varken 2 tane daha kardeşim oldu. Özellikle ameliyattan sonraki 3 haftamız benim gibi böbrek nakli olan Oğuzhan ile beraber  geçti. Sürekli benim odama geldi. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi. Taburcu  olduktan sonra da görüşmeye devam ettik. Tuğba'nın da sağlık durumu iyi.  Telefonla görüşmeye devam ediyoruz. Bize hayat veren aileyle tanışmak isterim.  Sonuçta onlar bir evlatlarını kaybettiler ama 3 tane çocukları oldu. Artık bizler  de onların evlatlarıyız."

"BİZ İKİ KARDEŞTİK, ARTIK BİR DE ABLAM OLDU"

Haberin Devamı

Oğuzhan Türk ise doğuştan böbrek yetmezliği hastalığını bulunduğunu, 7 yıldan bu yana diyalize girip yaşamını sürdürdüğünü anlattı.

Kadavradan uygun böbreğin bulunduğunu öğrendiğinde çok mutlu olduğunu  anlatan Türk, "Yaşıyorsam çocuklarının organlarını bağışlayan aile sırasında.  Hastanede tanıştığım Şimşek ile aynı kadavranın organlarının nakledildiğini  öğrendiğimde çok şaşırdım. Biz iki kardeştik, artık bir de ablam oldu. Naklin  ardından sağlığıma kavuşmuş bir şekilde hastaneye geldiğimde çok mutlu oldum."  şeklinde konuştu.

Hülya Şimşek de kızının sağlığına kavuştuğuna hala inanamadığını, hastaneye geldiğinde aklına yaşadıkları o kötü günlerin bir kez daha geldiğini  aktardı.

Kızının nakil ameliyatına girdiğinde, çocuklarının organlarını  bağışlayan ailenin aklına geldiğini ve çok ağladığını anlatan Şimşek, şunları  kaydetti:

"Ben o aileyle hem kendim hem de çocuğumu tanıştırmak isterim. O aile  bir çocuk kaybetti ama bizim üç çoğumuza ve başka 3 hastaya daha can oldu.  Mutlaka herkes organlarını bağışlamalı. Benim oğlum yoktu. Ben her zaman 'Allah  bana bir oğlan versin' derdim. Oğuzhan'ı çok seviyorum. Artık ailecek biz beraber  yaşıyoruz. Tarif edilemeyecek bir mutluluk içindeyiz." ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Nurten Türk de oğlunun her zaman bir ablası olmasını istediğini,  yapılan böbrek naklinin ardından Oğuzhan'ın artık Gökçenur'u bir abla olarak  görmeye başladığını, gün içinde bir kaç kez telefonla konuştuklarını aktardı.

"NAKİL AMELİYATINA GİRDİĞİMDE ÇOK DUYGULANDIM"

Böbrek nakli ameliyatını yapan Doç. Dr. Taylan Sezer ise çocukların  sağlık durumlarının ciddi olduğunu, nakil olmamaları durumunda onları kaybetme  risklerinin bulunduğunu anlattı.

Organların kalp nakli bekleyen bir çocuktan alındığını öğrendiğinde  duygulandığını belirten Doç. Dr. Sezer, "Ameliyat başladıktan sonra bu  duygusallığı bir kenara bırakmak zorundayız. Çünkü bize emanet edilen bir can  var. Organ bekleyen bir hastamızı kaybettik ama geriye birden fazla yaşam  kazandırdık. Bizi bu çok sevindiriyor. Mutlaka toplumda organ bağışı oranları  arttırılmalı." dedi.

Haberin Devamı

EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ise hem büyük bir acıyı hem de  sevinci aynı anda yaşadıklarını, yapılan organ bağışıyla çocukların organ kardeşi olduğunu söyledi.

Ege Üniversitesi Organ Nakli Araştırma ve Uygulama Merkezinin, yaptığı  başarılı nakillerle ismini hem Türkiye'de hem de uluslararası arenada duyurduğunu  vurgulayan Budak, "Merkezimizde karaciğer, böbrek, kalp ve akciğer olmak üzere  yılda 200'e yakın organ nakli yaptık. Arkadaşlarımız Türk hekimlerinin başarısını  tüm dünyaya duyurdukları için teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.

 

 

Yazarlar