GündemÖzürlü bebeğin kürtajı yasaklanmalı mı?

Özürlü bebeğin kürtajı yasaklanmalı mı?

16.12.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Özürlü bebeğin kürtajı yasaklanmalı mı?

Özürlü bebeğin kürtajı yasaklanmalı mı

10:45


Özürlü çocuk doğurmak istemeyen kadınlara kürtaj yasağı getirilmesini içeren düzenleme çeşitli yönleriyle tartışılırken, uzmanlar yasal zorunluluğun, anne adaylarını başka yollardan gebelikten kurtulmaya iteceğini, bunun da ölümlere sebep olabileceğini bildiriyor.
Engelliler Yasa Tasarısı Taslağı üzerindeki görüşlerini açıklayan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Gülekli, özürlü bebeğe kürtaj yasağı getirilmesinin, anne hayatını risk altına atabileceğini söyledi.
Kromozom anormalliği olan bebeklerin çoğunluğunun vücut tarafından atıldığını, düşüklerin yüzde 50'sinin bu sebepten kaynaklandığını bildiren Prof. Dr. Gülekli, bunun dışında organların gelişmemesi ya da beyin-omurilik sistemi anormallikleri gibi bazı durumlardaysa fetüsün yaşama şansının bulunmadığını kaydetti.
''Bazı durumlarda yaşasalar bile büyük operasyonlar gerekiyor ve yüksek maliyetli tedavinin ardından yine de sağlıklı birey olarak topluma katılamıyorlar'' diyen Prof. Dr. Gülekli, mevcut düzenlemede, bu tür gebeliklerin sağlık kurulu kararıyla sonlandırıldığını belirtti.
Toplumdaki mevcut özürlüler için çözümü gerektiren birçok sorunun bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Gülekli, ''Yollarda özürlü vatandaş göremiyoruz. Eve mahkum yaşıyorlar. Eğer devlete bir görev düşüyorsa özürlülerin topluma karışmalarını sağlayacak bir altyapının kurulması gerekir'' dedi.
Prof. Dr. Gülekli, bebeğin sağlıklı bir yaşam süremeyeceği ya da yaşayamayacağı belirlendiğinde, yasal engel nedeniyle müdahale etmemenin çok etik olmadığını ifade etti.
''Biz bunların tamamını sonlandıralım demiyoruz. Aradaki ince sınırı zaten çiziyoruz. Bunlardan yaşayabilecek olanlara bir şey yapılmıyor'' diyen Prof. Dr. Gülekli, hekimin bu durumda tek başına karar vermediğini, görüşmeler sonrasında ailelerin de karara ortak edildiğini bildirdi.

''TIP, ANNEYE YARDIM ETMEZSE...''
Prof. Dr. Gülekli, şunları söyledi:
''Bebeğin yaşama şansı olmadığını ailelere bildirdiğimizde, zaten onlar da istemiyor. Anne psikolojisini de düşünürseniz, böyle bir bebeği taşımak, kabul edilemez bir durum. Yaşama şansı olmayanlar, bu düzenlemenin dışında bırakılmalı.'' Tıbbın bu durumda yardımda bulunamaması halinde anne adaylarının bazı yanlış yollara başvurabilecekleri uyarısında bulunan Gülekli, ''Türkiye, bu işi kürtaj yasası çıkmadan önce çok ağır bedeller ödeyerek yaşadı. Farklı yöntemlere başvurarak gebeliğini sonlandırmak isteyen bazı anne adayları, sepsis gibi hayati tehditle hastanelere geliyor ve kaybediliyordu. Unutmayalım ki, anne ölüm oranının çok yüksek olduğu ülkelerden biriyiz'' dedi.
Ekonomik sebeplerle sokağa bırakılan bebek sayısında patlama bulunduğunu da ifade eden Prof. Dr. Gülekli, söz konusu düzenlemenin bu şekliyle yasalaşması halinde sokaklara özürlü olduğu için bırakılan bebeklerin de ekleneceğini kaydetti.