Gündem ‘Parmaklarımızı delmeyin’ çığlığı

‘Parmaklarımızı delmeyin’ çığlığı

05.09.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Kan şekerini gösteren ve acısız ölçüm yapan sensör cihazların SGK geri ödeme kapsamına alınmasını isteyen aileler, “Çocuklarımızın parmaklarını delip canını yakmak artık istemiyoruz. Bu cihazları devlet karşılasın” çağrısı yaptı

‘Parmaklarımızı delmeyin’ çığlığı

Tip 1 diyabet hastası çocuklar ve aileleri, günde en az sekiz kez parmaklarının delinerek kan şekeri ölçümü yapılmasına artık dur denilmesini istiyor. Aileler sosyal medyada da “sensörgelsinacımdinsin” başlığıyla seslerini duyurmaya çalışıyor.

Cildin üzerine yapıştırılan bir sensör ile verileri özel bir cihaza ya da cep telefonuna aktaran sistemin Tip 1 diyabetli çocuklar ve aileler için önemini anlatan Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, “Tip 1 diyabetli çocuklarının parmaklarını günde en az 8-10 kez delmek, gecenin yarısında onu uyandırıp parmağından kan alarak glukozu ölçmek oldukça zor bir durum. Bu aileler de çocuklar da büyük sorun yaşıyorlar. Oysa bu sensör sisteminde herhangi bir parmaktan doğrulama gerektirmeden beş dakikada bir yani günde 288 kez vücuttaki glukoz miktarı ölçülüyor ve bu veriler aktarılıyor. Yine aynı zamanda 24 saatlik verileri gösterdiği için takip çok kolaylaşıyor. Yine aynı zamanda glukozun yükselmesi ve düşmesi durumunda sistem alarm verdiği için çok çabuk müdahale edilebiliyor” diye anlattı.

Türkiye’de 18 yaş altı yaklaşık 200 bin çocuğun olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hatun, “Bu sistemlerin maliyeti gelişmişliklerine ve özelliklerine göre ayda bin-bin 800 arasında değişiyor. Şu anda tüm çocuklar için bile devlet ödese bu çocukların en fazla yüzde 50’si kullanır. Türkiye’nin SGK’sı ve sosyal güvenlik politikası çocuklara cömert davranan bir sistem. Dünyanın birçok ülkesinde 18 yaş altı çocukların otomatik sağlık güvencesi yokken Türkiye’de var. Devlet yetkililerinin bu konuda hazırlıkları olduğunu biliyoruz, iyi niyetli çalışmalar olduğunu da biliyoruz. Çok bekletmeden bu adımı atmalarını bekliyoruz” dedi.

‘Deliksiz görmedim’

Oğlu Çınar’a 11 aylıkken teşhis konulduğunu anlatan anne Gamze Otur, “Şu anda 2,5 yaşında. Bebek olduğu için şekerinin düşüp yükseldiğini anlayamadığı için anlatamıyor. O yüzden çok fazla ölçüm yapıyoruz. Parmakları zaten küçücük. İlk günler çok ağlıyordu ama artık alıştı. Elleri parmakları delik delik hep. El parmakları o kadar yıpranıyor ki bu kez ayak parmaklarına geçiyoruz. Neredeyse 1.5 yıldır ben Çınar’da dümdüz deliksiz parmak görmedim” diye anlattı. Oğlunun bakımıyla ilgilendiği için çalışamadığını, sadece eşinin çalıştığını anlatan Otur, “Eşim asgari ücretle çalışıyor. Bu sensörün masrafını karşılayamayız. Çınar artık sokakta arkadaşlarıyla oynamak, piknik yapmak istiyor. Ama yapamıyoruz. Bir günde 24 kere parmaklarını delerek ölçüm yaptığım zamanlar oluyor. Çınar’ın şekeri çok hızlı yükselip, düşebiliyor. Bunları fark edene kadar zaman geçiyor. Oysa bu sensör olsa hemen alarm vereceği için erkenden önlemimizi alabileceğiz. Bizim için çok büyük ihtiyaç” dedi.

Haberin Devamı

‘Sürekli korku var’

Ecrin Esila Eliaçık’a (3) sekiz ay önce tanı konulduğunu anlatan baba Ziya Eliaçık ise, “Şu anda günde en az 10-12 kez ölçüm yapmak zorunda kalıyoruz ve her seferinde ağlıyor. Şu an biraz daha alıştı ama biz anne babalar için de çok zor. Sürekli acaba şekeri düşecek mi, inecek mi korkusu yaşıyoruz. Ani yükselişle düşüşlerden dolayı başka rahatsızlıkların ortaya çıkmasından korkuyoruz. Bu sensörü kendi imkanlarımızla alamıyoruz. O yüzden devletimizin bu konuda duyarlı olmasını ve ellerinden geleni yapmalarını istiyoruz” diye konuştu.

Sensör öncesi ve sonrası

Bade Alkan’a (9) da teşhis 2,5 yaşındayken konulmuş. Beş yaşına kadar sürekli parmağından ölçüm yapmak zorunda kaldıklarını anlatan anne Sıla Baki Alkan, “Günde 12-14 defa parmağını deliyorduk çünkü zorundaydık. Beş yaşına geldiğinde yurt dışından sensör alabildik. İkisini de yaşayan bir anne olarak aradaki farkı sözcüklerle anlatamam. Çocuğumu sürekli takip edebiliyorum, şekeri düştü ya da yükseldi, buna hemen müdahale edebiliyorum. Tip 1 diyabet hastası çocuklar için bu çok önemli bir cihaz. O yüzden çocuklarımızın sağlıkları için bu cihazların devlet tarafından karşılanmasını istiyoruz” diye konuştu.

Oğlu Mustafa Devecioğlu’na (13) 7.5 yaşında teşhis konulduğunu söyleyen baba Hüseyin Devecioğlu da şunları söyledi:

“Biz kısa süre içinde sensörü yurt dışından alabildik ama alamayan çok aile var. Çocuklar bizim geleceğimiz onlara geleceğimizi emanet etmemiz için sensör teknolojisini ödeme kapsamına alınmasını istiyoruz” dedi.

Sensör 14 günde bir yenileniyor

Kan şekeri sensörünün 14 günde bir yenilenmesi gerekiyor. Sensörlerin ortalama fiyatları 300-500 TL arasında. Sensör okuyucu ise bir kez alınıyor. Onun fiyatı da yine 400-500 arasında değişiklik gösteriyor.