18.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
Ergen'in kurduğu Yeni Kuşak Tiyatro tarafından Akbank Sanat'ta arka arkaya sahnelenen bu iki kısa oyunda Serhat Tutumluer, Esra Bezen Bilgin, Cengiz Bozkurt, Evren Kardeş ve Yiğit Yılmaz rol alıyor. "Küller Küllere"de, bir çift, kişisel sorunlarını tartışırken konu Nazi soykırımına geliyor. Kadın aslında hiç yaşamadığı bir deneyimi, soykırımı anlatıyor. "Bir de Yolluk"ta ise bir ailenin fertleri tek tek otorite tarafından sorgulanıyor. Mehmet Ergen ile hem oyunu hem de Türkiye'deki 'tiyatro'yu konuştuk. Nobel Edebiyat Ödülü'nün geçen yılki sahibi ünlü tiyatro yazarı Harold Pinter'ın iki kısa oyunu Türk seyircisiyle buluşuyor. Pinter'ın en iyi oyunlarından biri olarak tanımlanan "Küller Küllere" ile en çok sahnelenen eserlerinden biri olan "Bir de Yolluk", Mehmet Ergen'in yönetmenliğinde aynı sahnede bir araya geldi. Pinter'ın çok iyi bir yazar olduğunu düşünüyorum. Yıllardır Türkiye'de oynanmıyordu ve oynanması gerekiyordu. Tesadüfen ben de iki oyununu almıştım çevirmek için. Nobel Edebiyat Ödülü'nü de kazanınca, iyi bir iklim oluşur diye düşündüm. Biz, Harold Pinter'ı yazar olarak çok desteklemedik Türkiye'de. Neden Harold Pinter'ın iki kısa oyununu sahnelemek istediniz? Sanıyorum politik yönü ortaya çıkıyor. Bazı insanların, Orhan Pamuk örneğinde de gördüğümüz gibi, Türkiye hakkında ne dediğiyle ilgileniliyor, kimse edebiyatçılığını, romancılığını konuşmuyor. Birdenbire militan bir tarafını ortaya çıkarmaya çalışır gibiler. Türkiye'de Harold Pinter'ın oyunlarının çok fazla sahnelenmemesinin nedeni ne olabilir? Pinter, 12 Eylül sonrasında Türkiye'ye geldi. Hapisteki yazarları ziyaret etti. Arthur Miller ile birlikte Amerikan büyükelçisinin bir yemeğinden biraz kavga dövüş ayrıldı. Kürtlerin dillerini konuşamaması üzerine "Dağ Dili" isimli bir oyun yazdı. Bu yönleri sanıyorum biraz öne çıktı. Ödenekli kurumlarımızda çok oynanmadı Pinter'ın oyunları. Onlar zaten öncülük etmeyince diğer tiyatrolar da çok fazla sahnelemiyorlar. Ayrıca, absürd tiyatronun bir yazarı olduğu için belki de bizim çok gerçekçi aile tipi seyircimize hitap eden bir yazar olarak görülmedi. Türkiye'ye de geldi Tematik olarak bir benzerlik kurdum aralarında. "Bir de Yolluk"ta otorite figürü, bir aileyi fert fert içeriye alıp sorguya çekiyor. "Küller Küllere"de otorite yok ama aile yapısı içinde koca ya da sevgili olan kişi kadını sorguya çekiyor. İki oyunda da bir sorgulama var. Birlikte hoş olur diye düşündüm. Niye bu iki oyunu seçtiniz? Pinter nasıl yaklaşmışsa karakterlerine ve hikâyeyi nasıl anlatmışsa, o paralelde anlattım. Tiyatro anlayışım da bu genelde. Yazarların tanınmasını, oyuncularla buluşmasını tercih ediyorum. Yönetmenin ayrıca bir yorum yapması gerektiğine inanmıyorum. Siz nasıl yorumladınız oyunları? Tiyatrocuların çok yakınacağı bir şey yok aslında. Tiyatrolar kesinlikle iş yapıyor. Ödenekli kurumların hepsi çok iyi iş yapıyor. Özel tiyatrolarınsa özverili davranarak daha sık oyun oynamaları, tanıtımlarını çok iyi yapmaları lazım. Mali koşullar iyi değil, destek verilemiyor ama gerçekten tiyatro yapmak isteyen insanların bunu birinci plana koydukları zaman yapamamaları söz konusu değil. Bir kere Türkiye'de bir sürü salon var. Bu salonların birçoğu boş duruyor. Bir röportajınızda "Her zaman her yerde tiyatronun iş yapacağından eminim" demişsiniz. Oysa Türkiye'de tiyatrolar çok yakınır, iş yapamamaktan, parasızlıktan. Hayır. Şu anki oyunumuzun hemen hemen hiç tanıtımı olmadı, hiçbir yerde eleştirisi çıkmadı, üstelik hazmetmesi son derece zor olan bir ikinci oyun, "Küller Küllere" var ama buna rağmen insanlar geliyorlar. 25 milyonluk bir oyuna gitmiyorsa seyirci, o da oyununu 10 milyona düşürsün. Sanki Beyoğlu'nda 40 tane tiyatro var da 25'i boş gibi konuşuyoruz. Oyun sahneleyen 10 tane tiyatro varsa ve bunların da 2-3'ü iş yapmıyorsa bunun sebebi oyun da olabilir. Her oyun dolacak diye bir şey yok. Özel tiyatro, sahnelediği oyuna seyirci gitmiyorsa hemen yeni bir oyun yapmalı. (0212) 252 35 00 - 01 Siz, oyunlarınızda seyirci sıkıntısı yaşadınız mı? İstanbul Devlet Konservatuvarı'nın Bale ve Şan bölümlerinde birer yıl okuyan 1967 doğumlu Mehmet Ergen, Bilsak'ta tiyatro eğitimi aldıktan sonra İngiltere'ye gitti. 2000 yılında Stoke Newington Dalston bölgesindeki bir tekstil fabrikasını Arcola Theatre adını verdiği tiyatroya dönüştüren Mehmet Ergen, repertuvarına aldığı oyunlarla Peter Brook Empty Space ve Time Out gibi önemli ödüller kazandı. The Guardian gazetesince İngiltere'de alternatif tiyatro oluşumunun öncüsü kabul edilen Arcola Theatre, İngiltere'de çok sayıda başarıya imza attı. Türkiye'ye döndükten sonra, Afife Tiyatro Ödülleri'nde de birçok dalda ödül alan "Inishmorelu Yüzbaşı", "Yıldızların Altında", "Aşk Delisi" gibi oyunları yöneten Ergen, British Council'da "Oyun Yaz Projesi"ni gerçekleştirdi. PORTRE/ Mehmet Ergen
İngiliz basınının önde gelen bulvar gazetelerinden Daily Mail'in özel haberine göre, Meghan Markle'ın İngiliz eleştirmenlere aldırmadığı ve doğum odasında twerk yaptığı bir videonun ortaya çıkması büyük bir tartışma yarattı.