Rektör, broşürle kendisini savundu

Başkent Üniversitesi’nin Ergenekon davasından tutuklu sanığı Rektör Prof. Dr. Mehmet Haberal, hakkındaki suçlamalara cevap verdiği bir broşürü medyaya gönderdi.
Broşürde halen Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altında bulunan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haberal’ın Türk bayrağı önünde rektörlük kıyafetiyle çekilmiş bir fotoğrafı da yer alıyor. Prof. Dr. Haberal’ın imzasını taşıyan “Kamuoyuna Duyuru” başlıklı yazıda ise şu görüşlere yer veriliyor:
“05.08.2009 tarihinde 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edilen 2009/565 sayılı iddianamede adı geçen saptama ve iddialara istinaden aşağıdaki hususların kamuoyuna duyurulması gereksinimi hasıl olmuştur:
1- İddianamede adı geçen sözde terör örgütü ile ilgili tek bilgim, vatandaşlarımızın olduğu gibi benim de sadece medya üzerinden olmuştur.
2- İddianamede terör örgütü yöneticisi olarak benimle birlikte ismi geçen Yalçın Küçük ve İlhan Selçuk ile sadece ‘Aydınlar Dilekçesi’ nedeniyle 25 sene önce karşılaştım. O günden bu yana her ikisi ile de irtibatım olmamıştır. (...) Dolayısıyla 25 senedir görmediğim ve herhangi bir irtibatım olmayan kişilerle örgüt kurup yönetmem isnadı bir iftiradır.
3- İddianamede belirtilen Mustafa Özbek ve Erol Manisalı ile medya finans yapılanması içinde yer aldığım ve yardım ettiğim iddiası kesin bir yalandır.
4- Fatih Hilmioğlu ile birlikte aynı örgütte olduğuma dair bilgiler kesin gerçekdışıdır...
5- İddianamede şahsıma yöneltilen diğer suçlamalar da asılsız olup, bu gerçekdışı iddialar nedeniyle 4 aydır bütün özgürlüklerim hukuka, insan haklarına aykırı olarak kısıtlandığı gibi, sağlığımı da ciddi bir şekilde zedelemiştir.(...)
Yine aynı şekilde Haberal’ın imzasıyla yazılmış olan “Kamuoyunu Bilgilendirme” başlıklı yazıda da, Haberal, şahsına isnat olunan fiilerle hâlâ tutuklu bulunmasının Anayasa ve insan haklarına aykırı olduğunu ve bu nedenle hukuk kurallarının çiğnendiğini, tutuklu bulunduğu 4 aylık sürede kendisi ve avukatlarının yaptığı savunmanın dikkate alınmayarak, şahsıyla ilgili yanlı değerlendirme yapıldığını ve şahsına gerçekdışı tespitlerle suç isnat edildiğini, ilgisi olmayan hayali örgütler oluşturularak temel hak ve özgürlüklerinin engellendiğini ve ayrıca sağlığının da ciddi bir şekilde zedelendiğini yazdı.

Şikâyette bulunuldu
Haberal bu çerçevede İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı ve Cumhuriyet savcıları Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Mehmet Murat Yönder, Nihat Taşkın, Kasım İlimoğlu, Ercan Şafak Mehmet Ali Pekgüzel hakkında HSYK’ya suç duyurusu anlamında şikâyette bulunulduğunu ve söz konusu şahıslar hakkında ayrıca tazminat davaları açıldığını kaydetti.