‘Savaş tarihinde ender bir durum’

ANKARA Milliyet - Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın Lahey’deki görüşmeleri konusunda, “İki lider de sürekli bir görüşme alışverişindeydi. Oldukça yapıcı bir görüşme oldu” dedi. Netanyahu’nun kendi siyasi geleceği için bölgeyi ateşe atmaktan çekinmediğini belirten Fidan, “12 günde bu savaş şimdilik noktalandı ama nükleer kapasitenin yok edildiği var sayılarak yapılan bir anlaşma var. Şu anda bir sessizlik süreci var. Bunun daha kalıcı hale getirilmesi için İran ile ABD arasında bir anlaşma yapılması gerekiyor” dedi. Fidan, ABD’nin harekatı ile İran nükleer tesislerinin zarar gördüğünün aşikar olduğunu kaydederek, “Burada artık nükleer programa indirilmiş bir darbeden söz edebiliriz” diye konuştu. 

‘Savaş istemiyorum’ mesajı 

İsrail’in saldırıyı düzenlediği gece ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun telefonla aradığını anlatan Fidan, Rubio’nun bu saldırıda bir rolü olmadıklarını, İran’ın saldırmaması gerektiğini, güvenlik konusunda duydukları endişeleri dile getirdiğini belirtti. ABD ile İran’ın saldırılar öncesinde Türkiye üzerinden birbirini haberdar etmelerini de değerlendiren Fidan, “Bu, savaş tarihinde ender rastlanacak bir durum. Savaşın temeli haber vermemektir. Burayı belirli zorunluluklar nedeniyle vuruyorum, savaşmak istemiyorum mesajı verildi” ifadesini kullandı. 

‘Müsterih olun’ 

Fidan, İsrail’in Türkiye’ye saldırı ihtimali ile ilgili değerlendirmeler konusunda ise “Halkımız müsterih olsun, ilgili kurumlar canla başla çalışıyor. Biz ülkemizi hem aklımızla hem yüreğimizle savunuyoruz. Ölümden korkmuyoruz, bizi korkutacak bir şey de yok” dedi. 

‘Ulaşımın stratejik önemi ortaya çıktı’

Bakan Fidan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu"na katıldı. Son haftalardaki gelişmelerin, ulaşımın stratejik önemini daha fazla ortaya koyduğunu belirten Fidan, mevcut jeopolitik ortamın enerji, ulaşım ve dijitalleşmeyi dış politikanın ön saflarına taşıdığını söyledi. Ulaşım ve bağlantının büyük önem taşıdığını ifede eden Fidan, 'Her ikisi de dış politikanın odak noktası haline gelmiştir. Artık sadece ticaret, iş ve kalkınma meselesi değil, aynı zamanda dış politikanın bir numaralı konusu haline gelmiştir" dedi.