‘Sen Söyle’

Araştırma alanlarının çeşitliliği ve düşünsel açılımının zenginliği açısından kuşağının en özgün ve yaratıcı sanatçılarından biri olan Canan Tolon’un “Sen Söyle” isimli sergisi geçen cuma günü İstanbul Modern’de ziyaretçileriyle buluştu. Tolon’un 1980’li yıllardan günümüze uzanan sanatsal birikiminin Türkiye’de ilk kez bir müze çatısı altında buluştuğu serginin basın toplantısında ise Canan Tolon, İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah ve İstanbul Modern Genel Direktörü Levent Çalıkoğlu, sanatçının sanat pratiği ve üretim süreçleri ışığında hazırlanan sergiye dair gazeteci ve sanat yazarlarına bilgi verdi.

Sergisinde hem atölyesinde duran eski ve yeni işlerinin hem de koleksiyonerlerden ödünç alınan çalışmalarının yer aldığını söyleyen Canan Tolon, “İşlerimden bahsetmeyi sevmediğim ve yaptıklarımı sözle söylemediğim için sanatla ifade ediyorum. Onları söze geçirmek çok zor geliyor. O yüzden de serginin ismini ‘Sen Söyle’ koydum. Aslında ‘Sen Söyle’ ismiyle konuşmadan dinlediğimi anlatmak istedim” dedi. İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı sergi ile ilgili “Tolon’un sanatındaki dönüşümlerin önemli örneklerini göreceğimiz sergide, izleyiciyle ilk kez buluşan yapıtların yanı sıra sanatçının sanat tarihinde yerini almış ikonik yerleştirmeleri de yeniden üretildi. Sergide, sanatçının 150’nin üzerinde yapıtını izleyicimizle buluşturuyoruz” dedi. Binanın iki katına yayılan “Sen Söyle” sergisi 2 Şubat 2020 tarihine kadar İstanbul Modern’de ziyaret edilebilir.

Doğa ve kültürel olgu olarak mimarlık

Serginin aynı zamanda küratörü olan Levent Çalıkoğlu’na göre Tolon’un sergisi iki başlıktan oluşuyor. Bunlardan ilki kendini sürekli yenileyen doğa, diğeri ise kültürel bir olgu olan mimarlık. Tolon, her iki varoluşun birbiri üzerindeki etkisi, birbirlerine gösterdikleri dirençle karşılaşmalarından doğan çelişki ve sonuçlar etrafında düşünsel, görsel bir dünya tasarlıyor. Sanatçının eserleri, gelen ziyaretçileri; gördüğü imgelerin gerçek mi yoksa bir yanılsama mı olduğu konusunda kararsız bırakıyor. Tolon’un deneysel çalışmaları, yapıtlarının resim mi fotoğraf mı sorusunu canlı tutarak izleyicilerini düşündürüyor. Eserlerinde çim tohumu, su, kahve telvesi gibi doğal malzemeler kullanan Tolon, tuvallerine yerleştirdiği metal parçalarını açıkhava koşullarının etkisine bırakarak doğayı resimde canlandırıyor.