Seri katil suçu başkasına attı

İZMİR’de üç gün içinde 3 kişiyi başına tek kurşun sıkarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan seri katil Hamdi Ayri bugün ikinci kez hakim karşısına çıktı ve ilk kez konuştu. “Cinayetleri ben işlemedim” diyen Hamdi Ayri, suçu ‘Zaza Ercan’ dediği birinin üzerine attı.

Bodrum’da garsonluk yapan seri cinayet sanığı 27 yaşındaki Hamdi Ayri'nin ilk kurbanı, bankada çalışan 27 yaşındaki Esra Yaşar, ikinci kurbanı İzmir Ekonomi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi birinci sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Ayşe Selen Ayla, üçüncü kurbanı ise ‘Azra’ takma adlı travesti 30 yaşındaki Mustafa Has olmuştu. Bodrum’da kaldığı pansiyonda, ölenlere ait eşya ve cinayetleri işlediği ileri sürülen silahla birlikte yakalanan Hamdi Ayri poliste ve çıktığı ilk duruşmada susma hakkını kullanıp, ifade vermemişti. Bu durum karşısında CMK görevlendirilmesiyle avukatlığını yapan Avukat Lütfi Aksu, müvekkilinin kendisiyle konuşmadığını, savunma yapması için kendisine yardımcı olmadığını söyleyerek avukatlığını bırakmıştı. Avukat Aksu’nun bırakması üzerine CMK servisi bu kez Avukat Özlem Eke’yi görevlendirdi. Ancak Avukat Eke de savunmaya katılamayacağını baroya bildirerek, görevi redetti. Üç gün önce CMK servisi üç yıllık avukat olan Mert Çelikdemir’e seri katil Hamdi Ayri’nin avukatlığını yapma görevini verdi.

Bugün yapılan ikinci duruşmaya Hamdi Ayri, avukatı Mert Çelikdemir, kurbanlardan Ayşe Selin Ayla’nın annesi Hatice Selen ve babası Serter Ayla katıldı. Duruşma öncesi açıklama yapan avukat Mert Çelikdemir, her sanığın savunma hakkı olduğunu, savunma görevini bir zorunluluk olduğunu belirterek dava aldığını söyledi, “Hukuk fakültesinde bir gün bize karşı suç işleyen kişiyi de savunmamız gerektiği öğretildi. İki ruh arasında kaldım. Kabul edip etmeme yönünde çok düşündüm. Eğer sanık duruşma düzenini bozmayacak şekilde davranırsa avukatlığına devam edeceğim. Tüm avukatlar görevden çekilirse yargılama yapılamaz. Avukatlığını yapacağımdan dolayı tepkiler aldım. İlk olay olduğunda dehşete kapıldım. Benim yakınlarım da katil yakalanana kadar sokağa çıkmadı” dedi.

ZAZA ERCAN İSMİNİ ORTAYA ATTI Hamdi Ayri, yakalandıktan sonra ilk kez bugünkü duruşmada ifade verdi. Ayri, Bodrum’da aynı işyerinde çalıştıkları ‘Zaza Ercan’ isminde biriyle tanıştığını, işlerinden kovulduklarında Bodrum’da birlikte yemek yediklerini, hesabı ödeyemeyince kendi kimliğini restorana bıraktıklarını önesürdü. Hamdi Ayri, şunları söyledi: “Kimliğimin kaldığı restoranta gece yarısı Zaza Ercan’la birlikte gittik. Zaza Ercan, camı kırarak restoranta girdi. Ben de girdim. Sonra restoranda bulunan yazarkasayı, laptop bilgisayarı ve bir de silahı aldık. Yazarkasayı boş bir araziye attık. Laptop’u İzmir’e geldiğimizde Ercan’la beraber 150 TL'ye sattık. Ercan silahın arızalı olduğunu söylemişti. Onu tamir için Kemeraltı’nın arka taraflarında bir yerlerde 10 TL'ye tamir ettirdim. İnciraltı’nda birlikte yemek yiyip, içki içtik. Gece 22.30’da beraber dolmuşla döndük. Eve yakın yerde kahvede oturduk ve 23.00 gibi yanından ayrılıp eve gittim. Kendisi orada kaldı. Benden sonra eve gelen kardeşim alt sokaklarda bir bayanın öldürüldüğünü söyledi. Ertesi gün yine kardeşim bir bayanın vurulduğunu söyledi. Bundan da haberim olmadığını söyledim.” ‘Zaza Ercan’ dediği kişiyle sürekli açık hattan (kullanılıp, atılan hat) görüştüğünü belirten Hamdi AEyri, travesti çinayetkini de şöyle anlattı: “O gece Balçova’da birahaneye gittim. Daha önceden tanıdığım garson bayanla oturdum. Saat 01.00’e kadar orada kaldım. Eve giderken gene Zaza Ercan’la telefonla görüştüm. Çankaya’ya gelmemi istedi. Yanına gittim. 02.30 sıralarında Ercan’la buluşmadan önce içerisinde silah ve telefon olan çantayı bir otele bıraktım. Yürüyerek barların olduğu Alsancak semtine gittik. Bir barın önünden geçerken, bayan görünümlü 5 kişi vardı. Ben de birisiyle çıktım. Yolda yürürken otele gitmeyi teklif ettim. Bayan eve gitmemizi, kendilerini otele almadıklarını söyledi. Konuşmasından travesti olduğunu anladım, yanından ayrıldım. 04.30’da Ercan’la buluşacağımız yere gittim. Kendisi bir bayanla birlikte otomobil içinde oturuyordu. Ercan elindeki poşeti bana verdi. Araçta gazeteden gördüğüm vurulan travesti vardı. Zaza Ercan poşeti alıp otele gitmemi istedi. Poşetin içerisinde silah ve uyuşturucu olduğunu belirtti. 06.00 gibi Ercan aradı. Yarım saat kadar telefonla görüştük. Poşettekilerin bende kalmasını, iyi sahip çıkmamı istedi. İçerisindeki ehliyet ve ruhsata benim resmimi yapıştırmamı istedi. Ben de seyyar kaplamacılara bunu yaptırdım. Poşetteki telefonu seyyar bayiye 200 TL’ye sattım. Bu olaylardan haberim olsaydı kendi kimliğimle telefonu satmaz, üzerimde bulunan sahte kimlikleri kullanırdım. Ben kimseyi vurmadım. Benim tahminim Zaza Ercan bu suçları işlemiştir. Zaza Ercan'ın görüntüleri laptop satmaya giderken, silah tamiri yaptırırken ve telefonları satarken vardır. Ama kendisi bana cinayetlerle ilgili birşey söylemedi.” Mahkeme üyesi hakim, sanık Ayri’ye “Sen Zaza Ercan’ın robotu musun? Onun her dediğini neden yapıyorsun?” diye sordu. Ayri, “Ben kendisinin robotu değilim. Birlikte hareket ettiğimiz için onun dediklerini yaptım” karşılığını verdi.

Mahkeme başkanı da cezaevinde Ayri'nin bir başka suçtan yan koğuşta yatan tutuklu İrfan Erbarıştıran'a yazdığı itiraf mektuplarını hatırlattı. Hamdi Ayri, “İrfan bana sürekli baskı yapıyordu. Ondan kurtulmak için sorularına rastgele yazıyla cevap verdim” dedi. Mahkeme heyeti daha sonra, emniyet genel müdür yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü'nün görevden alınmasına neden olan dolandırıcılık soruşturmasında birsüre tutuklanıp serbest bırakılan İrfan Erbarıştıran'ı dinledi.

İrfan Erbarıştıran yan koğuştan arkadaşı olan Hamdi Ayri’ye gazete içinde sorular gönderdiğini ve onun da bu sorulara kendi el yazısıyla cevap verdiğini, konuşmadıklarını ve hiç görmediğini söyledi.