25.05.2010 - 01:41 | Son Güncellenme:
TAHSİN AKSU İstanbul
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, kurultaydaki konuşmasında “İstanbul’un merdiven altı atölyelerinde binlerce başörtülü genç kız kayıt dışı çalışıyor. Recep Bey’in başörtülü, kayıt dışı çalışanlara sizi sigortalı yapacağım dediğini duydunuz mu?” sözleri gözlerin bu atölyelere çevrilmesine neden oldu. Milliyet bu atölyeleri gezdi, sorunladı dinledi.
Binlerce sigortasız ve sendikal güvenceden yoksun kadın tekstil işçisi İstanbul’daki merdivenaltı tekstil atölyelerinde ter döküyor. Türbanlı-türbansız birçok kız, 577 TL asgari ücretle 10 saatin üzerinde bir süre mesai yapıyor. Gelecekten umutlarını kesen ve 12-13 yaşından itibaren zorlu iş maratonuna dalan işçiler, yaklaşık 200 TL fazla almak için çoğu patronuyla anlaşarak sigorta yaptırmıyor. Zaten birçok patron, sigorta yaptırmaya yanaşmıyor. Sendika hakkı da onlar için fazlasıyla lüks!
Sigorta değil para
İstanbul’un Zeytinburnu, Bayrampaşa, Esenyurt gibi ilçelerinde merdivenaltı diye tabir edilen ve çeşitli firmalara fason üretim yapan küçük çaplı tekstil atölyelerinde çok sayıda sigortasız kadın işçi çalışıyor.
Zeytinburnu Beş Telsiz Mahallesi’ndeki Balabey Tekstil atölyesindeyiz. Bir binanın bodrum katındaki atölyede 10 işçi fason pijama dikimi yapıyor. Atölyenin sahibi Kırhan Balabey, “İşlerimiz hiç iyi değil. Çalışmak isteyene ‘sigorta yapayım’ diyorum kabul etmiyor. Sigorta parasını maaşına eklememi istiyor. Ben de sigortalarını yapmıyorum” diyor.
İşçilerden Ebru Tanrıverdi (40) ise, 27 yıldır tekstil işçisi olarak çalıştığını belirterek, “Bunca yıl emek verdim, ama sigortalı 1900 iş günüm var. 23 yaşındaki kızım moda tasarımı okudu ama iş bulamıyor. Bu şartlarda işverenim beni nasıl sigortalı yapsın? Diyor ki ‘Ya asgari ücretle çalışırsın sana sigorta yaparım ya da sigortasız 200 lira daha fazla veririm.’ Mecbur kabul ediyoruz” diye konuşuyor. Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını inandırıcı bulmadığını söyleyen Tanrıverdi, “İnanmam için bu işi bilmemem lazım. Bu şartlarda zaten işverenin sigorta yapması mümkün değil. Bu yüzden umutlu değilim” ifadesini kullanıyor.
15 yıldır tekstilde çalışan Nurten Sevgi (36) de, “İki çocuğuma bakmak zorundayım. Asgari ücretle çalışıyorum ve sigortam yok. Bu iş de çok zor ama mecburiyetten yapıyoruz” diyor.
Sendikaya izin yok
Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayii İşçileri Sendikası (TEKSİF) İstanbul Şube Başkanı Naim Akın kentte 15 bin sendikasız ve sigortasız kadın işçi çalıştığını tahmin ettiklerini belirterek, şunları kaydetti: “İşveren, sendika için örgütlemeye çalıştığımızı fark ettiğinde işten çıkarıyor.”
13 yaşından bu yana
Caziye (23), Fecriye (24) ve Nebahat Yeter (26) ise türbanlı üç kardeş. İlçedeki bir başka tekstil atölyesinde sigortasız olarak çalışıyorlar. 13 yaşından beri tekstil işçiliği yapan Nebahat Yeter, “Bırakın sigortayı maaşımızın bile çıkmadığı oluyor. Her yeni gelen oy için güzel şeyler söylüyor. Ancak başa geldiklerinden aynı tas aynı hamam. Değişen bir şey yok” diyerek umutsuz konuşuyor. Fecriye Yeter ise, “Sigorta yapılırsa maaşımızdan kesilecek. Mecburen birkaç yüz lira fazla para kazanmayı sigortaya tercih ediyoruz. Günde 11 saat çalışıyorum ve bu durumdan memnun değilim. Sendikalı sigortalı olmayı tabii ki isteriz ama imkânlar da ortada” diyor.