Şikâyet var sonuç yok!

Onlarca kadın şiddet görüyor ve şiddet uygulayan erkekleri şikayet etseler de bir şey değişmiyor. O kadınlardan biri 25 yaşındaki 3 çocuk annesi D.K... Sürekli şiddet uygulayan, ‘O adam’ dediği eşi O.K.’ya boşanma davası açtı, defalarca şikayet etti, 8 kez ‘uzaklaştırma kararı’ aldırdı. Ama bir şey değişmedi. D.K. dramını Milliyet’e şöyle anlattı:

‘Sığınma evi berbat’

“7 yıllık evliliğimde her türlü şiddeti gördüm. O adam bir defasında çocuğumun gözleri önünde beni boğmaya kalktı. Darp raporu alıp şikayetçi oldum ama değişen bir şey olmadı. Üç çocuğumla ailemin yanına gittim ama fazla kalamadım. Çünkü o adam beni ölümle tehdide devam etti. Çocuklarımla sığınma evine yerleştim, en fazla bir hafta kalabildim. Çünkü orası da yaşanacak bir yer değildi. Herkese hücre gibi oda verilmiş, birbirini tanımayan kadın ve çocuklarla aynı yerde kalmanız isteniyor. Kimi ararsanız var. Kadın şiddetten kaçmış ama çocuğuna şiddet uyguluyor. Bu yüzden o adam için uzaklaştırma kararı çıkartıp evime döndüm. Ama karara rağmen tehditleri, kapıya dayanmaları devam etti. Her defasında şikâyet ettim. Uzaklaştırma kararını defalarca ihlal etti. Bu nedenle sadece bir kez, üç günlük hapis cezası aldı. Sonra bırakıldı ve tehditlerine devam etti. Üç hafta önce de kapımı kırdı. Tekrar şikâyetçi oldum. İfadesi alındıktan sonra ‘Şikayet ettin de ne oldu’ dedi. Savcılığa gittim. Koruma kararına rağmen nasıl hâlâ kapımı kırdığını sordum. Savcı, ‘Bunun mahkemesi görülür. Ancak o zaman tutuklanır’ dedi. Kanunlar o kadar yavaş işliyor ki, ceza aylar sonra mı çıkar, belli değil. Bu ceza çıkana kadar öldürülmeyeceğimin garantisini kim verecek? Kapımı kıralı 3 hafta oldu ama serbest.”

‘Eşimi kapatın’

D.K. feryadına şöyle devam etti: “İlgili yerlere başvurduğumda ‘sığınma evine git’ diyorlar.Ama sığınma evinde yaşamak, işlemediğiniz bir suçun cezasını çekmek gibi. Kadınları sığınma evlerine kapatmak yerine böyle adamları rehabilitasyon merkezlerine kapatsınlar. Bunlara denetimli serbestlik, bize sığınma evi! Bu adam her seferinde serbest kalırsa, o öldürülen kadınlardan biri de ben olurum. Daha ne yapabilirim, şikâyetçi oldum, boşanma davası açtım...”