GündemSüleymaniye’de bir tartışmalı defin daha

Süleymaniye’de bir tartışmalı defin daha

07.06.2008 - 01:44 | Son Güncellenme:

Avustralya’da 2001’de geçirdiği trafik kazasında ölen Nakşibendi İskenderpaşa Cemaati’nin lideri Mahmut Esad Coşan’ın, önceki gün vefat eden babası Halil Necati Coşan (102) Süleymaniye Camii haziresine defnedildi. Daha önce hazireye defin işlemleri tartışma ve dava konusu olmuştu.

Süleymaniye’de bir tartışmalı defin daha

Coşan’ın cenaze töreni dün Süleymaniye Camii’nde yapıldı.  Coşan, cuma namazının ardından kılınan cenaze namazını müteakip, Süleymaniye’nin bahçesinde, Kanuni Sultan Süleyman’ın mezarının bulunduğu yere gömüldü.
Coşan’ın hazireye gömülmesiyle ilgili olarak cemaatten şu açıklama yapıldı: 

‘Demirel’in onayı var’
“Merhum Halil Necati Coşan, Süleymaniye Camii haziresinde hocalarının yanına defni hususuyla 1996 yılında 1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanunu’nun 211. maddesi gereğince İstanbul Valiliği’ne müracaatta bulundu. Bu müracaatı 27.12.1996 gün ve 96/9002 sayılı Bakanlar Kururu kararıyla uygun görüldü ve dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in onayıyla da yürürlüğe girdi.”
Hazirede, Kanuni Sultan Süleyman’ın türbesinin yanı sıra Nakşibendi şeyhi M. Zahid Kotku’nun da mezarı bulunuyor. Bu nedenle Nakşibendi İskenderpaşa Cemaati’nin ileri gelenleri buraya gömülmek istiyor.

Haberin Devamı

Oğul Coşan defnedilemedi
Yusuf Bozkurt Özal’ın öldükten sonra Süleymaniye Camii haziresine defnedilmesine 9 Ocak 2001 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla izin verilmişti. Ancak kararı Danıştay iptal etmişti. İptal kararı hâlâ uygulanmadı. Esad Coşan ise 2001’de öldükten sonra ailesi  tarafından Süleymaniye Camii haziresine gömülmek istemişti. Ancak bu konuda hükümetin hazırladığı kararname   10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından onaylanmamış, bunun üzerine Coşan, Eyüp Mezarlığı’na defnedilmişti.

KEŞFETYENİ
Nihal Candan ile aynı hastalığa yakalanmış! Yıllar sonra açıkladı
Nihal Candan ile aynı hastalığa yakalanmış! Yıllar sonra açıkladı

Cadde | 21.06.2025 - 12:09

Nihal Candan'ın vefatının ardından aynı hastalığa yakalandığını açıklayan Derya Uluğ, o dönem yaşadıklarını anlattı.

Yazarlar