Gündem‘Telefon bütün gün elinden düşmüyor’

‘Telefon bütün gün elinden düşmüyor’

03.03.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Yazı dizimizin son gününde bakıcılardan yakınan aileler konuştu. Bazı bakıcıların işlerini yeteri kadar ciddiye almadığını söyleyen aileler telefonla fazla zaman geçirmesinden şikâyetçi...

‘Telefon bütün gün elinden düşmüyor’

Çocuklarına bakmaları için işe aldıkları kişilerden yakınan aileler ise yaşadıkları sıkıntıları şu sözlerle anlatıyor; “Çocukla kaliteli vakit geçirmek adına yaptıkları bir şey yok. Ellerinden telefon düşmüyor. Çocuğa bakma mantıkları şu; karnı doysun ağlamasın yeter”. Çalışan ebeveynler için çocuklarını emanet edecekleri bakıcılar büyük önem taşıyor. Ebeveynler için en büyük sorun da sorumluluk sahibi, uygun ve güvenilir bir bakıcı bulmak.

Haberin Devamı

‘2 yılda 5 bakıcı’

Yakın zamana kadar anneanne, babaanne ya da komşulara emanet edilen çocuklar, daha iyi eğitim alabilmeleri için uzman bakıcılara teslim edilmeye başlandı. Ancak ailelerin çocuklarını emanet ettiği kişilerle uygum sağlamaları ve güven duymaları zaman alırken bazı hanelerde bakıcılarla ev sahipleri arasında çeşitli sorunlar yaşanmaya başladı. Özellikle Özbekistan, Gürcistan ve Türkmenistanlı bakıcılarla problem yaşadıklarını ve bu yüzden sık sık bakıcı değiştirmek zorunda kaldığını söyleyen aileler, kendi cephelerinden yaşananları Milliyet’e anlattı.

Bakıcı sıkıntısı yaşayan ve 2 yılda 5 bakıcı değiştirmek zorunda kaldığını söyleyen Zeynep Karacan, şöyle konuştu; “5 ve 1,5 yaşında iki oğlum var. Eşim ve ben çalıştığımız için çocuklarımızı bakıcılara emanet ediyoruz. Türkmenistan ve Özbekistanlılarla çok çalıştım ve şöyle bir durumla karşı karşıya kaldım.. Eşimle ya da dostlarımla konuşmalarımızı dışarıya taşıyorlardı. Bir de; çocukların başında adeta bekçi gibi duruyorlar.

Haberin Devamı

Ellerinden telefonları hiç düşmüyor. Bir de kulaklık takıp saçlarıyla kulağını kapatıyorlar sürekli telefondalar. Korkuları da yok. Çocuğumun odasındaki kamera açısını değiştirenle de karşılaştık. Çocukla kaliteli vakit geçirmek adına yaptıkları bir şey yok. Beslenmelerine dikkat etmiyorlar. 2 yılda 5 bakıcı değiştirdim. Biz bakıcıları hayatımızı kolaylaştırsın diye işe aldık. Ama baktım ki ben onların hayatını kolaylaştırıyorum. İş disiplinleri yok. Belli bir süre sonra şu algı oluşuyor, ‘Ne de olsa 6-7 aydır benimle çalışıyorlar, ne dersem ‘evet’ der. 

Sırf çocuğuma iyi baksınlar diye elimden geleni yaptım. Onlar mutlu olsun ki çocuğum da mutlu olsun. Kendi kuaförüme götürdüm, aynı masada oturup yemek yedik. Hep verici olduk ama tersi bir durumla karşılaştık. Bazen insan istemsizce bir şeylerden şüphelenir. Hiç çantalarına bakmazdım bir gün çantasına baktığımda buzdolabındaki yiyecekleri çantasına bizden habersiz koyduğunu gördüm.”

‘Filipinliler çok iyi’

“Bu kez de üzülüyorsunuz. Verdiğiniz halde neden bunu yapıyorlar diye. Yaşadığım bu deneyimlerden sonra Filipinli bakıcılarla çalışma başladım ve çok memnumum. Çocuğunuzla, bir eğitmen, oyun ablası ve anne gibi ilgileniyorlar. Ayrıca çocuklarınız İngilizce de öğreniyor. İş disiplinleri çok iyi ve işlerini severek yapıyorlar.”

Haberin Devamı

‘Telefon bütün gün elinden düşmüyor’

‘Dedikodu yapıyorlar’

Aktif bir çalışma hayatı olan Evrim Kırmızıtaş’ın(43) 17, 6 ve 5 yaşında üç çocuğu var. Küçük çocuklarına hâlâ bakıcının baktığını anlatan Kırmızıtaş da bakıcılarla ilgili kötü tecrübeler yaşamış; “Son iki çocuğumun arasında 1 yaş var. Son çocuğumun doğumundan sonra Türk ve Türkmenistanlı bakıcılarla kısa bir süreliğine çalıştım. Ancak bunlar her konuştuğumuza şahit oluyorlardı ve dedikoduları vardı. Bir de özellikle çalıştığım Türkmenistanlı yardımcım çok negatifti, hep bir mutsuzluk hali ve negatif enerji söz konusuydu.

Çocuğa bakma mantıkları şu; karnı doysun ağlamasın yeter. Oysa ben çocuklarımla kaliteli vakit geçirilmesini istiyordum. Şuna da şahit oldum, Türk bakıcım çocuğu yatağa koymuş, TV karşısına geçmiş, gazetesini okuyor. Tabii ki robot değil, tabii ki dinlenecek. Ama çocukla da ilgilenmesi gerekiyor. Oyun ve benzeri aktiviteleri yoktu. Bizim tek istediğimiz güler yüz, çocuklarla kaliteli vakit geçirilmesiydi. Türk ve Türkmen bakıcılardan bu verimi alamadım. 6 yıldır Filipinli bir bakıcıyla çalışıyorum.. En azından farklı farklı sorunlarla karşıma gelmiyor. Oldukça memnunum. Aynı masada oturup yemek yiyoruz, yılbaşında oturup birlikte içiyoruz. Şöyle de bir gerçek var.. Her zaman bakıcılarla ilgili sıkıntılar olmuyor. Kimi zaman bu sakıntılar işverenden kaynaklı da olabiliyor.”

Haberin Devamı

‘İş disiplinleri hiç yok’

Yıllarca bakıcı sıkıntısı yaşayan ve 5 yılda 7 bakıcı değiştirdiğini söyleyen Neslihan Koca da, “10 ve 13 yaşında iki çocuğum var. Doğduklarından beri bakıcıları var. Bu süre içinde çok kötü deneyimler yaşadım. Kırgızistanlı, Gürcistanlı, Türkmenistanlı, Özbekistanlı ve Türk bakıcılarla çalıştım. Ama olmadı. Hep sıkıntıyla karşı karşıya kaldım. İş disiplinleri yok, çalışkan değiller. Bir çocukla nasıl ilgilenmeleri gerektiğini bilmiyorlar. Beğenmediğimde, sessiz kalıp tahammül etmek zorunda kaldığım zamanlar da oldu. Çünkü çalışmak zorundasınız ve çocuklarınıza birinin bakması gerekiyor. Bu kötü deneyimlerimden sonra Filipinli bakıcılarla çalışmaya başladım ve çok memnumum” diye konuştu.

 

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler