Gündem ‘Trafik kazaları epilepsi nedeni’

‘Trafik kazaları epilepsi nedeni’

22.02.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye’de trafik kazaları nedeniyle her yıl binlerce insan yaşamını kaybederken, yüzlerce insan da yaralanıyor. Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Candan Gürses’a göre, kazalardaki kafa travmaları da epilepsiye neden oluyor

‘Trafik kazaları  epilepsi nedeni’

Halk arasında Sara olarak bilinen Epilepsi hastalığı beyin içindeki sinir hücrelerinin olağan dışı elektro-kimyasal boşalım yapmasıyla ortaya çıkan bir nörolojik bozukluk. Türkiye’de 700 bin, dünyada 50 milyon kişinin Epilepsi hastası olduğu öngörülüyor. Hastalığa karşı tıp alanında yürütülen çalışmalar devam ederken Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Prof. Dr. Candan Gürses, trafik kazalarında kafaya alınan darbelerin bile hastalığa neden olabileceğini söyledi.
Farklı nöbet belirtileri
Epilepsi’nin beyinde oluşan bir hastalık olduğunu söyleyen Gürses, “Beynin bir bölgesinde aşırı elektriklenme olduğunda, o bölgenin fonksiyonuna bağlı değişiklikler görülüyor. Örneğin beynin arka kısmında aşırı elektriklenme olduğunda kişi epilepsi nöbeti geçirecekse gözlerinde ışık çakması veya tam görme kaybı olabiliyor. Çok sayıda farklı nöbet belirtileri olabilir. Yapılan çeşitli epidemiyolojik çalışmalar epilepsi sıklığının binde 7 oranında olduğunu gösteriyor. Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu sayı gelişmiş ülkelere göre iki, hatta belki üç kat daha fazla. Sayının ülkeler arasında farklı olmasının nedeni trafik kazaları gibi kafaya alınan travmalar. Bizim ülkemizde özellikle trafik kazalarında kafaya alınan travmalar nedeniyle birçok kişi de epilepsi hastalığı ortaya çıkabiliyor. Afrika’da sıtma ve AIDS gibi hastalıkların tedavilerinin aksaması, santral sinir sistemi enfeksiyonlarının sık görülür olması da hastalığa neden oluyor” dedi.
Diyetle tedavi
‘Yapılan çalışmalar, hastaların tek epilepsi ilacıyla tedavi edildiğini gösteriyor’ diyen Prof. Dr. Gürses, “Tek ilaçla tedavi edilemeyen hastalara birden fazla ilaç verebiliyoruz. Hastaların yüzde 10-15’lik diliminde ise ameliyat şansı var. Ameliyat ile nöbetsiz bir yaşam mümkün. Tedavi yöntemleri arasında ketojenik diyet denilen özel bir diyette söz konusu. Bir diğer tedavi yöntemi ise pil. Boyun veya, beynin içine takılan piller de tedavi yöntemleri arasında. Aslında hastaların yüzde 90’dan fazlası yaşamlarını nöbetsiz geçirebilir” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘Aşırı müdahaleden kaçınmak gerekiyor’

Nöbet sırasında hastaya aşırı müdahalelerden kaçınmakta fayda olduğunu belirten Gürses, “Hastanın ağzını açmaya çalışmak, bu amaçla ağzına kaşık sokmak faydadan çok zarar verir. Kol ve bacaklardaki kasılmaları önlemek amacıyla hastanın 4-5 kişi tarafından zapt edilmeye çalışılması da yanlış. Soğan koklatmak manasız. Nöbet sırasında hastayı oturtmaya çalışmamak gerekir. Nöbet geçiren kişi güvenli bir ortamda yerde yan yatar halde tutulmalı. Ağzı açıksa yumuşak bir cisim dişlerinin üstte kalan kısmına konulmalı” diyor.