Tunceli'de büyük miting hazırlığı

TUNCELİ'de AK Parti ile MHP dışındaki siyasi partilerin yanı sıra 50 sendika ve sivil toplum örgütü, Tunceli Belediyesi, 6 ilçe belediye başkanı, il dışındaki Tunceli dernekleri, 22 Ocak'da ‘Asimilasyon ve zorunlu din derslerinin kaldırılması' ve Gülen Cemati'ni protesto için miting düzenleme kararı aldı. Mitinge Çemişgezek İlçesi'nin AK Partili Belediyesi'nin katılmayacağı belirtildi.

Parti, sendika ve sivil toplum örgüt temsilcileri Dersim Alevi Akademisi Derneği'nde (DAKAD) bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Eğitim-Sen Şube Başkanı Mehmet Ali Arslan 12 Eylül askeri darbesinin yaşamın her alanını kendi bakış açısına göre düzenlediğini tek tip insanın yaratılmaya çalışıldığını söyledi. Arslan, “Darbeciler faşist zihniyetlerinin ürünü olarak 12 Eylül Anayasası'nın 24'üncü maddesi ile ülkemizdeki farklı inançları asimile etmek için din derslerini zorunlu hale getirdi. Emekten ve demokrasiden yana olan tüm siyasi partilerin, tüm demokratik kamuoyunun bütün itirazlarına rağmen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Danıştay’ın, ’Din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması’ kararına rağmen, zorunlu din dersi uygulaması ısrarla sürdürülmektedir” dedi.

AK Parti'nin durumu ‘Açılımlar' ile kurtarmaya çalıştığını öne süren Arslan, ‘Alevi Açılımı' konusundan sorumlu Bakan Faruk Çelik'in, ilgili tarafları dinlemediğini ve derslerde Alevilik ile ilgili hangi konuların işleneceğine dair bilgi vermediğini söyledi. Din derslerine Alevilik ile ilgili konulan birkaç konunun yeterli olmadığını savunan Arslan, “Din derslerine konulacak birkaç konuyu ‘Aleviler'in talepleri sadece bunlarmış' gibi yansıtmaktadır. Böyle göstermelik çalıştaylar yapanlar, diğer taraftan Aleviler'in yaşadığı yerlerde dinci cemaatçi örgütlemelere hız vererek, asimile politikalarını hayatın her alanında sürdürmektedir” diye konuştu.

İktidarın cemaatlerin Tunceli'de örgütlenmesi için olanaklarını kullandığını ileri süren Arslan, şunları söyledi: “Nüfusun çoğunluğu Alevi olan Tunceli'de, cemaat dershane ve yurtlarının açılması, cemaatçi okulların yapılanmasına iktidarın bütün olanakları sunuluyor. Tunceli Üniversitesi'ni bu amaca hizmet eden kuruma dönüştürdüler. Üniversite açılışından bugüne kadar yerelde tüm Dersim (Tunceli) sivil toplum örgütleri ve sendika olarak yaptığımız tüm itirazlara rağmen, ciddi dinci ve gerici kadrolaşma yaratılıyor. Bunun en büyük örneği de yakın zamanda açılan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı’na ilahiyatçı bir dekan olan Hüseyin Yılmaz getirilmiş olmasıdır. Bu öğretim görevlisi şuan bu fakültenin dekanıdır.” Devletin on yıllardan bu yana Tunceli’de baskı, silah, imha ve terör ile başaramadığı politikaları cemaatler ile yapmaya başladığını iddialarına ekleyen Arslan, “Devlet Tunceli'de baskı silah imha ve terör ile başaramadığı politikaları başka yöntemler devreye koyarak başarmak istiyor. Bunu da cemaatleri devreye sokarak ve kadroları onlara tahsis ederek yapmaya çalışıyor” dedi.

İnternetteki bir videoda Fetullah Gülen’in, “Devlet orada yanlış politika güdüyor, Dersim bu şekilde fethedilemez. Bunu silahla yapamazsınız. Ben bu işi yaparım, eğitim kurumları ile oraya gitmek gerekiyor” dediğini ileri süren Arslan, eğitim kurumları ve üniversite üzerinden Tunceli’ye girilmeye çalışıldığını savundu. Arslan, “Bugün ilimizde Gülen cemaatine ait 5 eğitim kurumu ve 2 dershane mevcut. En önemlisi de Dersim halkının kutsallık atfettiği isimler üzerinden bu yapılıyor. Mesela Haydar, Düzgün ve Munzur isimleri kullanılarak okul ve dershane açılıyor. Her yerde bu tarz çalışmalarına hız veren hükümet ve yerel temsilcilerin açılımları sahtedir. Hükümet çözüm istiyorsa, pratikte yaptıklarından vazgeçmeli. AHİM ve Danıştay kararlarını dikkate alarak Aleviler'in haklarına yasal statü kazandırmalıdır. Aynı tavrı Kürt sorununda da sürdürmelidir” diye konuştu.

ORTAK BİLİMSEL METİN HAZIRLANACAK Eğitim Sen Tunceli Şube Başkanı Mehmet Ali Arslan, odalar, il ve ilçe belediye başkanları, Baro, İHD ile bir araya gelerek, laiklik, zorunlu din ve dil dersleri, Cemevleri statüsü konusundaki görüş ve önerilerini kamuoyuyla paylaşmak üzere çalışma başlattıklarını belirterek, şunları söyledi: “Bu kapsamda ev ev dolaşarak bütün insanlara ulaşıp, ‘Zorunlu din derslerin kaldırılması’ amacıyla imza kampanyası başlatacağız. Tüm demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla hazırlayacağımız ve bu bölgeye ait tarihsel, sosyal, siyasal, inanç ve kültür öğelerini de barındıracak ortak bilimsel metin oluşturarak, TBMM, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı ve tüm siyasi parti merkezlerine göndererek bu konulara ilişkin görüşlerimiz ve taleplerimizin Anayasal statüye kavuşturulmasını isteyeceğiz. ‘Her türlü inkar ve asimilasyona hayır, zorunlu din dersleri kaldırılsın' adlı miting düzenleyeceğiz. Bu mitinge başta Dersim halkı olmak üzere, emek ve demokrasiden yana olan tüm kesimleri, emek örgütlerini, Alevi örgütlerini, siyasi parti temsilcilerini ve dışarıda bulunan Dersimliler'i katılmaya davet ediyoruz. İlimizde yaşayan insanların tamamına yakını Alevi yurttaşlar ve okullardaki zorunlu din derslerinin okutulması halkımız tarafından kabul edilmiyor. Yine ilimizdeki asimilasyon politikaları devlet tarafından sürdürülen dinci kadrolaşma, Gülen cemaatinin eğitim kurumları aracılığı ile yapılıyor. Bütün bu durumlara dur demek için 22 Ocak’ta binlerce kişinin katılacağı miting yapacağız ve katılım da çok yüksek olacak.”