11.03.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
MELTEM GÜNAY İstanbul
Toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin diğer bir çok alanda olduğu gibi özel sektörde de kadınların liderlik ve karar alma pozisyonlarında daha az temsil edilmelerine neden olduğunu söyleyen UN Women Türkiye Programlar Yöneticisi Zeliha Ünaldı, Türkiye’de şirketlerdeki yönetim pozisyonlarında olan kadınların oranı yüzde 23 iken, yönetim kurulu pozisyonlarında olan kadınların oranı yüzde 21 olduğunu belirtti.
Ünaldı sözlerine şöyle devam etti: “Toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri aynı zamanda kadınların cinsiyete dayalı ücret farkının yüksek olduğu ya da daha az gelir getiren güvencesiz işlerde çalışmasının temelinde yer alıyor. Ayrıca hem ev içi şiddet hem de iş yerinde cinsiyet temelli şiddete maruz kalma riski, iş yaşamında kadınlar için kesintilere sebep olabiliyor. Toplumsal cinsiyet rollerine dayalı geleneksel iş bölümü nedeniyle dünyada kadınlar erkeklerden yüzde 20 daha az kazanıyor.
Cam tavan eşitliğe engel
Türkiye’de ise bu fark yüzde 15.6. Toplumsal cinsiyete dayalı kalıp yargılar ise, kadınların cam tavanlarla karşılaşmasına neden olabiliyor. Cam tavanları, hiyerarşik bir yapı içerisinde kadınların üst düzey pozisyonlara çıkmasını engelleyen görünmeyen engeller olarak tanımlayabiliriz. Cam tavanlar, kadınların iş yaşamında fırsatlardan eşit bir şekilde yararlanmalarını engelliyor, işe alım ve terfilerde ayrımcılığa uğramalarına neden oluyor. Ancak cam tavanlar, iş dünyasının ve özel sektörün iş yaşamında eşitliği sağlamak yönündeki istikrarlı girişimleri sayesinde artık eskisi kadar görünmez değil. Firmalar ve profesyonel meslek örgütleri, Kadının Güçlenmesi Prensiplerini (WEPs) gönüllü olarak imzalayarak, kadınların iş yaşamında daha etkin bir şekilde rol almalarının ve yönetici kademelerine erişimlerinin önündeki engelleri kaldırmak için somut adımlar atıyorlar.
Deneyimleri paylaşıyoruz
Türkiye’de Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin (WEPs) imzacısı olan 350’den fazla firma var ve Türkiye bu konuda dünyada ikinci sırada. UN Women ve UN Global Compact’in ortak bir girişimi olan WEPs kadınların iş hayatında güçlenmesi için yedi prensipten oluşan bir çerçeve sunuyor. WEPs imzacıları, kadınlara iş hayatında eşit fırsatlar sunmak için, toplumsal cinsiyete duyarlı politikalar ve uygulamalar yaratmayı taahhüt ediyor. UN Women olarak özel sektörün toplumsal cinsiyet eşitliğine sunduğu bu katkıyı güçlendirmek ve özellikle kadınların iş hayatında ve özel sektörde lider pozisyonlarda yer almalarını desteklemek amacıyla şirketlere teknik destek sağlıyor ve şirketleri birbirleriyle deneyimlerini ve birikimlerini paylaşabilecekleri platformlarda bir araya getiriyoruz.”
‘Üç kadından biri şiddete maruz bırakılıyor’
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) bugüne kadar yayınlanmış en büyük kadına şiddet raporunu açıkladı. Raporda, kadınların üçte birinin yaşamlarının bir noktasında fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldığı açıklanırken, Kovid-19 sırasında şiddetin daha da arttığı belirtildi. Kadınların en çok eşlerinden ya da erkek arkadaşlarından şiddet gördüğünün bildirildiği raporda, dünya çapında 640 milyondan fazla kadının bu dönemde erken yaştan itibaren şiddete maruz kaldığı vurgulandı. Yayınlanan rapor bugüne kadar yayınlanan en kapsamlı kadına şiddet raporu olurken 2000-2018 yılları arasındaki verilerin incelendiği bildirildi.
Asya ve Afrika’da
Kadına şiddetin en yoğun olduğu bölgelerin Güney Asya, Sahra Çölü’nün altındaki Afrika ülkeleri ve Okyanusya olduğu açıklanırken, bu bölgelerde kadına şiddet oranının yüzde 50’den fazla olduğu belirtildi. En az şiddetin Avrupa ile, Orta ve Doğu Asya’da gerçekleştiğini belirten DSÖ, bu bölgelerde şiddet oranın yüzde 20 civarında olduğunu söyledi. Kadına şiddete karşı önlemlerini sıralayan DSÖ, cinsiyet eşitliğinin sağlanması, herkese eğitim olanaklarına ve istihdam piyasasına erişimde eşit şans verilmesi, kadınlara küresel çapta acil yardım hizmetleri alması gibi konuların önemine dikkat çekti. Örgüt ayrıca, okullarda erkek çocuklarına ilişkilerde karşılıklı saygı ve cinsel ilişkide karşılıklı rızanın gerektiğinin de öğretilmesi tavsiyesinde bulundu.
Her ülkede yaygın
DSÖ Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus raporla ilgili, “Kadına karşı şiddet her ülkede, her kültürde yaygın. Milyonlarca kadın ve ailelerine zarar veriyor ve Covid-19 salgınıyla daha da büyüdü” dedi. UN Women’ın Başkanı Phumzile Mlambo-Ngcuka da Kovid’den önce de varolan kadına yönelik şiddetin Kovid-19’un etkisiyle bir “gölge pandemiye” dönüştüğünü belirtti. Mlambo-Ngcuka, her hükümetin bununla mücadele için güçlü ve proaktif adımlar atması ve çalışmalara kadınları da dahil etmesi gerektiğini vurguladı.