UNESCO listesinde bir harabe!

Kalenin çevresi Antik Çağlar’dan itibaren kesintisiz kutsal alan olarak kullanılırken, ilk kez tarihin babası Heredot’un M.Ö 5’inci yüzyılda bahsettiği Zeus Ourious tapınağı ile yazılı kaynaklara geçti. İstanbul’un tek Antik Çağ tapınağı olarak kayıtlara geçen Yoros, 700 yıl Cenevizlilerin yönetiminde kaldığı için Ceneviz Kalesi olarak bilinse de geçmişi çok daha eskilere dayanıyor. Eşsiz Boğaz manzarası ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü panoramasıyla yıl boyu yerli yabancı turistleri ağırlayan Yoros Kalesi, şimdilerde harabeye döndü.

Kontrolsüz girilen alanlarda bırakılan çöplerin oluşturduğu kirlilik göze çarparken, meşrubat kutuları, cam şişeler ve plastik atıkların fazlalığı tarihi alanın hoyratça kullanıldığını kanıtlıyor. Kirlilik kadar, surlardaki çürüme de gözden kaçmıyor. Ziyaretçilerin ilan panosu gibi kullanarak yazılarla donattığı tarihi surların tuğlaları dokunulduğunda ele geliyor.

‘Kaderine terk edildi’

Yoros Kalesi’ndeki arkeolojik çalışmaların 5 yıldır durduğunu belirten Anadolu Kavağı Muhtarı Serdar Lüleburgaz, “CİMER ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’na defalarca başvurarak Yoros’un korunmasını, arkeolojik çalışmaların başlamasını istedik. Yakında dünya kültür mirası listesine girmesini beklediğimiz bir alanın böyle hoyratça kullanılması ve hiçbir önlem alınmadan yok olması bizi üzüyor” dedi.

İBB çalışma başlattı

Öte yandan geçen mart ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB), kalenin restorasyonu için çalışmaların başlatıldığını duyurmuştu. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat da geçtiğimiz günlerde, restorasyon çalışması için saha gezisi yapmış, bunu da sosyal medya hesabından duyurmuştu.