Gündem ‘Vatanım sensin’

‘Vatanım sensin’

04.05.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Suriyeli İngilizce öğretmeni Mayada Khaalaf ülkesindeki savaş nedeniyle Türkiye’ye sığındı. Anneannesi Türk vatandaşı olduğu için Türkiye’den vatandaşlık hakkı kazandı. Khaalaf, “Büyük dedem Çanakkale savaşında şehit olmuş. Köklerimiz burada. Savaş bitse de ölene kadar burada kalmak istiyorum. Türk vatandaşlığı hakkımdı, aldım” dedi.

‘Vatanım sensin’

Suriye’deki savaştan 2012 yılında kaçan 3 çocuk annesi Mayada Khaalaf (45) ailesiyle Türkiye’ye yerleşti. Hayatını kaybeden anne ve babası Suriye vatandaşı olan Khaalaf’ın, anneannesi Muhibe Kabave ve büyük teyzesi Emine Karzun, Türk vatandaşıydı. Khaalaf da Türkiye’ye geldikten sonra vatandaşlık için İçişleri Bakanlığı’na başvurdu. Ancak bakanlık başvuruyu reddetti. Çünkü Khaalaf’ın anne ve babasından birinin Türk vatandaşı olması gerekiyordu. Bunun üzerine Khaalaf dava açtı. Mahkeme, Türk anneden doğan çocukların Türk vatandaşlığı kazandığına dikkat çekerek, anneannesi ve büyük teyzesi Türk vatandaşı olan Khallaf’a vatandaşlık verilmesini kararlaştırdı. Bu kararla Türk vatandaşlığına geçen Khaalaf hikâyesini Milliyet’e anlattı:

‘Vatanım sensin’

Haberin Devamı

Hatay bağlantısı

“1939’da Hatay’ın Türkiye’ye katılmasıyla anneannem ve ailesi Türkiye vatandaşlığı kazandı. Ama daha sonra ailenin bir bölümü Halep’e taşınmış. Zaten bu insanlar hep iç içe yaşamışlar. Büyük dedem Halepli Suriye vatandaşı, anneannem ise Hataylı Türk vatandaşı, kapı komşularmış. Halep’te doğan annem, annesi Türk vatandaşı olmasına rağmen nüfus kaydı için görevlilere bildirilmemiş. Biz doğduktan sonra bizimki de bildirilmedi. Ama Türkiye ile bağımız kopmadı, bu toprakların yabancısı değiliz. Ailemin bir kısmı burada yaşıyor. Teyzelerim ve dayılarım yıllar önce anneannemiz Türk vatandaşı olduğu için bu yolla vatandaşlık hakkı kazandı. Anneannem bu topraklarda doğdu, babası Ali Lüfa, Çanakkale Savaş’ında şehit olan askerlerden biri.”

Haberin Devamı

‘Atalarım yaşadı’

“Suriye’de savaş başlayana kadar sıkıntımız yoktu. Eşim ticaretle uğraşıyordu. Ben de İngilizce öğretmenliği yapıyordum. Savaşın başlamasıyla bütün düzenimiz bozuldu. Halep’teki evimiz bombalandı. Can güvenliğimiz olmadığı için Türkiye’ye geldik. Farklı bir yere de gidebilirdik ama Türkiye’ye gelmek istedik. Çünkü atalarımız bu topraklarda yaşamış ve bu toprağın bir parçasıydılar.”

Ölmüş annesine de...

“İstanbul’a geldikten sonra öğretmenliğe devam ettim. Öğretmen olduğum için de Türk vatandaşlığı almam kolaydı. Devlet, öğretmen, doktor, mühendis gibi meslek sahiplerine vatandaşlık hakkı veriyordu ama ben bu şekilde vatandaşlık almayı istemedim. Yasal olarak Türk vatandaşı olmam gerekiyordu ve yasal olan bu hakkımı kullanmak istedim. Anneannem Türk olması nedeniyle vatandaşlık için mahkemeye başvurdum. Fakat annem ve babam Türk vatandaşı olmadığı için talebim reddedildi. Daha sonra istinaf mahkemesi, Türk vatandaşlığı verdi. Hakkım istedim ve aldım, çocuklarım da bu durumdan faydalanıyor, eşim de eş durumundan başvuracak. Hatta 1980 yılında hayatını kaybeden annem de vatandaşlık kazandı.”

‘Bir daha gitmem’

“Suriye’deki savaş bitse de artık dönmek istemiyorum. Suriye’den ayrılmamış gibiyim. Çünkü köklerimiz Türkiye’de ve ben ölene kadar burada kalmak istiyorum. Türkiye’de 7’nci yılımız. Eşim işini kurdu, çocuklarımız burada okuyor, evimizi, arabamızı aldık, artık tamamen yerleştik buraya.”

Haberin Devamı

“Suriyeliler için ön yargı var”

İstanbul Bağcılar’da bir kolejde İngilizce öğretmenliği yapan Mayada Khaalaf, Türkiye’de bazı insanlar tarafından Suriyelilere karşı hâlâ ön yargı olduğunu söyledi. Khaalaf, “Suriyeli olduğumuz için hâlâ bazı insanlar, ‘Ne işin var burada’ diyor. Kızım gittiği okulda birinci olduğu için ‘Bir Suriyeli nasıl birinci olur’ diyorlar. Bu sözleri çok duyuyoruz. Oysa biz yıllarca iç içe yaşamışız. Atalarımız bu topraklar için savaşmış” dedi.

‘Emsal nitelikte bir karar’

Mayada Khaalaf’ın avukatı Ezgi Çetin, kararın emsal niteliğinde olduğunu belirterek şunları söyledi: “Türk anneden doğmak ya da Türk babadan olmak şartıyla doğum anında kazanılan bir insan hakkı olan vatandaşlık hakkı, Mayada’nın durumundaki kişiler bakımından mahkemeler ve idare tarafından kanun hükmünün dar yorumlanması sebebiyle teslim edilmeyen bir haktı. Fakat Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu bu karar ile üst soyları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kişilerin, kan bağını kurmak kaydıyla vatandaşlık hakkını kazanmalarının önü açılmış oldu. Bu karar devam eden davalar veya yeni vatandaşlık başvuruları bakımından emsal niteliği kazandı.”