Gündem Verilen sözler yeterli mi?

Verilen sözler yeterli mi?

04.11.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:

Birleşmiş Milletler (BM) 26. İklim Konferansı’nda, liderler zirvesinin ardından iki önemli karar alınırken, iklim savunucularının beklediği somut sonuçların elde edilmediği yönünde eleştiriler var.

Verilen sözler yeterli mi

Fatma G. Kabasakallı - Dünyanın yaklaşan iklim felaketinden kurtulması için Birleşmiş Milletler 26. İklim Konferansı’nda (COP26) bir araya gelen dünya liderleri, konuşmalarında kara bir tablo çizdi ve yeni vaatlerde bulundu. Konferansta verilen yeni taahhütlerde, iklim değişikliğine daha hızlı çözüm bulabilmek adına etkili çözüm önerileri dikkat çekerken, söz konusu vaatlerin ve emisyon azaltma hedeflerinin 10 yıl sonraya ötelenmesi hayal kırıklığı yarattı. Uzmanlar, bugün tüm dünyada sel, yangın, kasırga, toprak kayması gibi iklim değişikliği nedeniyle meydana gelen afetlerin önüne geçmek için daha kısa sürede somut adım atılması gerektiğini vurguladı.

Haberin Devamı

100’ün üzerinde imza

COP26 Konferansında, küresel ısınma artışını, sanayi öncesi döneme göre 1.5 derece yükselmesiyle sınırlamak üzere iki önemli adım dikkat çekti. Konferanstan çıkan ilk önemli siyasi anlaşma gezegene salınan karbondioksit emisyonlarının önüne geçmek için ormanların yok edilmesini engelleme kararı, diğeri ise fosil yakıt çıkartılması ve besi hayvancılığıyla ortaya çıkan sera gazlarından metan salımının azaltılması için bir inisiyatif başlatmak oldu.

Aralarında Türkiye’nin de olduğu 100’ün üzerindeki dünya lideri 2030 yılına kadar ormansızlaşmayı ve arazi bozulmasını durdurma ve tersine çevirme taahhüdünde bulunduğunu açıkladı. İmzalayıcı ülkeler, dünya ormanlarının yüzde 85’ini temsil ederken, ‘dünyanın akciğerleri’ olarak anılan Amazon Ormanları’nın yok edilmesinde başrol oynamakla suçlanan Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun da bildirgeye imza atması umut verici bulundu.

Haberin Devamı

Bununla birlikte, ormanları korumak ve restore etmek için bir de küresel finansman taahhüdü verildi. 11 ülke ve Avrupa Birliği (AB), bu amaçla 2025 yılına kadar 19.2 milyar dolarlık kamu ve özel sektör finansmanı taahhüdünde bulundu. Finansman taahhüdü verenler, İngiltere, Norveç, Güney Kore, Hollanda, Belçika, Danimarka, Japonya, Fransa, ABD, Kanada, Almanya ve ayrıca AB’den oluşuyor. Araştırmalar ve raporlar, ormanları koruma konusunda radikal önlemler alınmadan küresel ısınma artışını 1.5 derecenin altında tutmanın mümkün olmadığını gösteriyor. Ormanlar, iklim değişikliğine karşı bir çeşit ‘tampon’ görevi görürken, dünyanın en yoksul kesimlerinin yüzde 90’ından fazlasının da geçimlerini ormanlardan sağladığı belirtiliyor.

Önemli ülkeler imzalamadı

Bir diğer dikkat çekici karar da ABD ve AB’nin metan gazı salımını kısıtlamayı öngören inisiyatifi oldu. Karbondioksitin aksine atmosferde daha kısa bir süre kalan ancak küresel ısınmaya 80 kat kadar daha fazla neden olan metan gazının azaltımı, iklim değişikliğiyle mücadele için kısa vadede hayati önem taşıyor. Küresel ısınmanın yüzde 30’undan sorumlu olduğu tahmin edilen metan salımını 2030’a kadar yüzde 30 azaltmayı öngören taahhüde 80’den fazla ülke katıldı. Ancak dünyada en fazla metan yayan Çin, Rusya, Hindistan ve Avustralya ittifaka imza atmadı.

Haberin Devamı

Verilen sözler yeterli mi

İlk defa Milliyet Enerji gündeme getirmişti!

AB Enerji Komiseri Kadri Simson, metan gazı emisyonlarını azaltmak için atılan somut ilk adımı ilk defa Milliyet Enerji dergisine açıklamış, Türkiye’ye de bu konuda çağrıda bulunmuştu. Simson, Türkiye’de ilk defa Milliyet Enerji mayıs sayısına verdiği röportajında, metan sızmasından kaynaklanan emisyonlara yönelik mevzuat önerisi sunulacağını belirterek “Türkiye’yi, Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) AB’nin desteğiyle hayata geçirdiği “Uluslararası Metan Emisyon Gözlemevi’nin (International Methane Emissions Observatory) bir parçası olmaya davet ediyorum” ifadelerini kullanmıştı.