Gündem ‘Yavrum burada mı yatacak?’

‘Yavrum burada mı yatacak?’

09.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ermenek’te mahsur kalan ve 10 gün sonra toprak altından cansız bedenleri çıkarılan Kerim Haznedar ile İsa Gözbaşı dün toprağa verildi. Törende pek çok işçi yakını baygınlık geçirdi

‘Yavrum  burada mı yatacak’

Karaman’ın Ermenek ilçesindeki Has Şekerler Madencilik şirketine ait maden ocağında mahsur kalan 18 işçiden ikisinin cansız bedenine 10 gün süren çalışamalar sonucunda ulaşıldı. Ailelerden alınan DNA örnekleriyle Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı‘nda yapılan karşılaştırma sonucu iki işçinin Kerim Haznedar (32) ve İsa Gözbaşı (23) olduğu dün açıklandı.
İşçilerin kimliklerinin belirlenmesinden sonra cenazeler Ermenek Devlet Hastanesi’nden cenaze araçlarıyla alınarak Ermenek’e bağlı Aşağı Çağlar köyüne getirildi.

Yan yana iki mezar açıldı
Cenazelerin köye ulaşmasından sonra işçi yakınlarının aileleri sinir krizi geçirdi. Feryatların yükseldiği köyde madenden birlikte çıkartılan Haznedar ve Gözbaşı için yan yana iki mezar açıldı. Cenazeler köy mezarlığına getirilirken ailelerin acısı daha da arttı. Sağlık ekipleri tabutların başında gözyaşı döken aileleri sakinleştirmekte zorlandı. Cenaze töreni sırasında çok sayıda kişi baygınlık geçirdi. Bayılanlara ilk müdahale mezarlıkta bekletilen sağlık ekipleri tarafından yapıldı. Törene Ermenekli olan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da katıldı.

Haberin Devamı

‘Bu acıyla ben nasıl yaşarım?’

İsa Gözbaşı henüz bir yaşındayken, her ikisi de şimdi 64 yaşında olan ve çok istemelerine rağmen çocuk sahibi olamayan Nazmiye ve Ali Gözbaşı çifti tarafından evlatlık alınmıştı. Evlat hasretini dindirdikleri İsa’nın üzerine titreyen Nazmiye ve Ali Gözbaşı, 23 yaşındaki tek oğulları İsa’nın madende mahsur kalmasıyla adeta yıkılmıştı.
Nazmiye Gözbaşı, facianın ilk günü madene giderek, suyun daha çabuk tahliyesini sağlamak için toprağı elleriyle kazıp, boruları düzeltirken çekilen görüntüsüyle akıllara kazınmıştı. Nazmiye Gözbaşı, “Oğlum uyuduğunda sobayı yaktıktan sonra kömür zehirler mi, üstü açılır mı diye sürekli yanına gider kontrol ederdim. Orada gözüm gibi baktım burada zehrin içine gönderdim” demişti. Nazmiye ve Ali Gözbaşı çifti, dün, araç konvoyu eşliğinde mezarlığa geldi.
Araçtan yakınlarının desteği ile inen Nazmiye Gözbaşı, oğlu için kazılan mezarı görünce fenalaştı. “Yavrum burada mı yatacak?” diye feryat eden anne Gözbaşı, kendisini oğlu için açılan mezarın içine attı. Akrabalarının güçlükle mezardan çıkardığı acılı anneyi sağlık görevlileri sakinleştirmeye çalıştı. “Bu acıyla ben nasıl yaşarım? Ocağımı yakanlar Allah’ından bulsun” diye ağıtlar yakan Nazmiye Gözbaşı, cenaze namazından sonra oğlunun tabutu başından ayrılmadı.

Haberin Devamı

‘Hesabı sorulsun’

Cansız bedenine faciadan 10 gün sonra ulaşılan Kerim Haznedar halen madende mahsur kalan kardeşi Ali Haznedar ile madende olayın yaşandığı gün işe başlamıştı. İşe başladığı ilk gün kardeşi ve 16 arkadaşı ile madende mahsur kalan Kerim Haznedar’ın ailesinin feryatları cenaze törenine katılanları ağlattı. Kerim ve Ali Haznedar’ın babası Şükrü Haznedar, “Yavrularım kör kuyularda kaldı. Bizim evimiz yıkıldı. Bunu yapanlardan hesap sorulmazsa onların evlerini başlarına yıkarım” diye ağladı.
Babası Şükrü Haznedar, kendisini teselli etmeye çalışan Bakan Lütfi Elvan’a sarılarak ağladı. Acılı baba, “Bu acının hesabı sorulsun. Ben iki evlat verdim o canilere. Bu acının hesabını siz sormazsanız biz soracağız” diye gözyaşı döktü.
Cenaze törenine, madende mahsur kalan diğer işçilerin aileleri de katıldı. Ailelerin, bakanlara, “Bizim yavrularımızı ne zaman çıkaracaksınız kara topraktan” diye seslenmesi ise yürekleri burktu.