Beyaz yakalılar İş'te Koro ile çalışma hayatlarını renklendiriyor

1- Kendinden ve kariyer geçmişinden bahsedebilir misin? Kendini geliştirmek için neler yaptın?

Çok uzun yıllardır, tabiri caizse kendimi bildim bileli keman çalıyorum ve sahnelerdeyim. Bu serüvenin ilerleyen dönemlerinde ise kariyerimi konservatuar ve sonrasında müzik alanında yüksek lisans yaparak geliştirmeye çalıştım. Yüksek lisansa başlayıncaya kadar, müzik yapmanın yanı sıra, konservatuarda aldığım teknik eğitimin katkısı ile keman eğitimi de veriyordum. Yüksek lisans ile eğitmenlik tecrübeme “Türk Müziği Keman Metodu” kitabı yazmayı, yani bugüne kadar öğrettiğim metotları literatüre ve ilgilenenlere ulaştırma fırsatı buldum. Kariyerim mesleğime olan saygımdan, kendimi sürekli geliştirme ve hayatımın temeli olan mesleğimde uzmanlaşma arzumdan beslenerek ilerliyor da diyebiliriz.

2- Sen tamamen beyaz yakalının performansını sahnede çıkartan ve star yapan bir iş yapıyorsun. Müzikle beyaz yakalının ruhunu besliyor ve motivasyonlarını artırıyorsun. Bu fikir nasıl aklına geldi?

Türkiye genç nüfusa sahip, şirketlerimiz de gün geçtikçe dinamikleşiyor ve Y kuşağının etkisine giriyor. Aslında koro denilen çalışma hem ruhu doyuran hem de ekipçe yapılabilen en güzel aktivitelerden biri. Fakat mesleğim dolayısı ile de yıllarca çeşitli koroları gözlemleme fırsatı buldum. Ülkemizdeki ‘koro’genel algısının yurttan sesler, TRT korosu vb. şeklinde olduğunu gözlemledim. Yeni nesil çok farklı ve popüler müzikle iç içe. Üniversite hayatımdayken de çeşitli orkestra ve sahne organizasyonları çalışmalarım oldu. Sadece sanatında iyi olmanın, bu işi tam anlamı ile icra etmeye yeterli olmayacağının farkındaydım.

Dinamik, eğlenceli ve birlikte gerçek sahne deneyimini kural ve sınırları aşarak nasıl farklı bir konseptte yaşarız düşüncesiyle beyaz yakalıya yeni nesil koro fikri sunmak aklıma geldi. Bu fikri şirketlerin hizmetine sunacağım bir projeye dönüştürme kararı verdim. Hedeflediğim konseptin gerekliliklerinin bilincinde olmam, kısacası projeyi hayata geçirirken neyin nasıl yapılır ise başarıya ulaşacağını, fakat ne yapılmaz ise başarısız olunacağını bilerek yola çıkmak; projenin başarısında beni destekledi diyebilirim. Türkiye’nin en profesyonel müzisyenlerinden oluşan bir orkestranın eşlik ettiği profesyonel sahne deneyimi beyaz yakalının ruhunu beslemekle kalmayıp, kendilerini konser günü birer yıldız gibi hissettiriyor.

3- Hedefinde ilerlerken karşına çıkan engelleri nasıl aştın?

Kurumsal şirketlere dışarıdan ürün ve hizmet sunmak istiyorsanız; mutlaka konunuzda uzman olmakla birlikte kuvvetli referanslarınız olması gerekir. İşin en zor kısmı kuvvetli referanslarının olması ve çok düzenli, disiplinli ve durmadan çalışarak bunu başardım. Pek çok global ve yerel büyük kurumsal firmalarla uzun dönemli çalışmalarımızla birlikte çok güzel dostluklar ve uzun soluklu ilişkiler inşa ettik.

4- Senin gibi fikirlerini hayata geçirmek isteyen girişimci müzisyen ve beyaz yakalılara önerilerin neler?

Kendi işini yapmak çoğu insanın hayali. Ancak söylemeliyim ki yorucu bir yol. Doğru strateji, planlama ve doğru insanlar ile yola çıkmalarını, bunun için de öncelikle hedefledikleri işi mutfağında öğrenmelerini önerebilirim. Karşılaşılacak engelleri öngörmek ancak işi mutfağında öğrendiğinizde edinilebilen bir yetenek. Sanırım sadece teori değil, gerektiğinde nerede duracağına karar verme yetisini de edinebilmek için işin pratiğini de tecrübe etmekten bahsediyorum. İyi bir strateji ve yeterli know-how ile yola çıkılmasının daha hızlı başarı getireceğini söyleyebilirim.

5- Hangi sektör ve nasıl firmalarla çalışıyorsun. Çalışanların ilgisi nasıl? Gözlemlerinden bahseder misin?

Zamanla çeşitli iletişim kanallarından teklifler almaya başladık ve gittikçe artan talep mutlu edici. Türkiye güçlü bir ekonomi ve İstanbul bu ekonominin kalbi. İstanbul’ da çeşitli hacimler pek çok şirket var. Bence kurumsallık, şirket büyüklüğünden ve hatta globalliğinden bağımsız bir yönetim anlayışı. Bu anlamda önemli kurumsal şirketlerle İş’te Koro çok güzel işlere imza atabiliyor. Şu ana dek en çok tüketim ürünleri sektöründe bulunduk. Gelecek yıllarda Türkiye’de hedefim, finans sektörü ile İş’te Koro’yu tanıştırmak. Türkiye’de banka ve finans kuruluşları hem dinamik kadroya sahip hem de oldukça kurumsallaşmayı başarmış güçlü kurumlar. Çalışan motivasyonu ve mutluluğu ise bunun sürdürülebilir olmasında belirleyici. Neden bir araya gelmeyelim?

Çalışan ilgisine gelince, İş’te Koro hayatında hiç müzik ile ilgisi olmamış, bu nedenle ilk başlarda çekinceleri olan ya da müzikle tanışmış daha hevesli katılımcılardan oluşuyor. Gözlemlerime göre çalışan ilgisi bu anlamda, ilk projemizi yaptığımız ve gerçek sahne deneyimi günü olan konserimizi gerçekleştirdiğimiz bir şirkette ikinci, üçüncü koro aktivitesine geçtiğimizde daha artarak ilerliyor. Sınırı olmaksızın gönüllü çalışan ve yöneticilerin katılımına açık bir proje; artan ilgi ile bir araya geliyoruz, eğleniyoruz, eğlendiriyoruz, unutulmaz anılar biriktiriyoruz.

6- Günhan, farklı farklı şirketlerin korolarını yönetiyorsun. Koroda yer alanlar bir nevi hobilerini icra ediyorlar. Bir şef olarak koro üyelerinden neler bekliyorsun? Hobi diyoruz ama sence iş hayatıyla da örtüşüyor mu?

İş’te Koro farklı departmanlardan, farklı karakterlerde çalışanları bir araya getirebiliyor ve haftalarca uyum içerisinde aktiviteler sürüyor. Bu anlamda farklı çalışanların iletişiminin artması, sosyalleşmeleri için bir fırsat doğuyor. Sonuçta iş dünyası, çalışanların güçlü iletişim yönetimi ve çalışan bağlılığından besleniyor.

7- Başarılı bir müzisyen, şef ve işadamı olarak kariyer hedefin nedir? İlerleyen dönemde neler yapmak istiyorsun?

Gelecek yıl İş’te Koro, Chor’us at Work olarak Londra pazarına girmeye hazırlanıyor. Türk ve doğu müziği ezgilerini yabancı şarkılarla, değişik kültürlerin buluşması noktası olan Londra’da da deneyimlemeyi planlıyoruz. Türkiye’de projelerimiz tabi ki devam edecek. Öncelikle Türkiye’de çalıştığımız güçlü global firmaların Londra merkezleri ile de çalışma fırsatı bulma hedefi için heyecanlıyız. Ülkemi yurt dışında da temsil edeceğim için çok gururluyum.

Röportaj: Esra Kemer - Kariyer Danışmanı