İngilizce nasıl daha kolay öğrenilir?

Kimdir Çağatay Tomaş? Kendinizden bahseder misiniz?

Lisans eğitimimi 2001 yılında Londra’ da tamamladıktan sonra ABD’nin New Jersey eyaletine yerleştim ve 13 yıl yaşadım. Restoran işletmeciliği gibi farklı işlerim de vardı ancak asıl işim İngilizce dil eğitimi ile ilgiliydi.  Ayrıca Amerika’da TESOL eğitimi aldıktan sonra İngilizce dersleri vermeye başladım. Yurtdışından ABD’ ye dil eğitimi için gelen yabancıların dil gelişimlerini sağlıyorduk. Sonra Türkiye’ ye dönme kararım ile çalışmalarıma İstanbul’ da Boutiqiue English ile devam ettim. Şu an Eşim ve üç çocuğumla beraber İstanbul’da yaşıyoruz.

Konuşarak öğretme fikri nerden aklınıza geldi?

Bundan 6- 7 yıl önce, ABD’ den Türkiye’ye dönme kararı aldığım süreçte bu iş aklımda şekillenmeye başladı. O yıllarda Türkiye’den ABD' ye gelen ve 6 ay civarı eğitim alan öğrencilerin çoğu Türkiye’ye İngilizce konuşabilir vaziyette dönerken aynı öğrenciler Türkiye’de yıllarını verip aktif bir şekilde İngilizce konuşamıyordu. Türkiye’deki eğitim sistemine göre belki mükemmel gramer öğreniyorlardı ancak konuşamıyorlardı. Öğrenme şekillerinin  sonucu etkileyen bir farkı olmalıydı. Türkiye’de klasik yöntemlerle çok iyi gramer öğreniyorlar ve  ABD’ye geldiklerinde aktif olarak İngilizce konuşmaya başlayabiliyorlardı. Aktif konuşabilmek için sadece gramer öğrenmek yeterli değil mutlaka konuşarak deneyimlemek gerekli.

İllâ İngilizce öğrenmek için ABD’ye veya farklı bir yabancı ülkeye gitmek mi gerekliydi, Türkiye’ de olamaz mıydı?

İşte bu noktada, konuşarak İngilizce öğretme fikriyle beraber, Boutique English fikri kafamda oluştu. İngilizce öğrenmek ya da İngilizce seviyesini yükseltmek isteyen öğrencilere, konuşma ağırlıklı bir eğitim programı uygulamanın gerekli olduğunu düşündüm.

Gramer konuları hiçe sayılmadan, konuşurken öğrenciye izah edilerek hem gramer hem de konuşma öğretilmeliydi. Gramer yapısı anlatıldıktan sonra konuyla ilgili uzun uzadıya sorular yöneltilip, öğrenciden yine uzun cevaplar beklenmeliydi. Böylece maksimum bir konuşma pratiği elde edilecekti.  Bizim işimiz İngilizce dil bilgisi ile teleffuzun dikkate alındığı konuşma çalışmaları yapmak.

Yani siz grameri anlatıp, devamında konuşturup, pekiştirerek öğrendiklerini davranışa dönüştürmeye çalışıyorsunuz.

Kesinlikle. Grameri öğretip bırakmıyoruz. Konuşabilmelerini, yazabilmelerini ve okuduklarını anlamalarını sağlıyoruz.

Peki, telaffuz için nasıl bir yöntem izliyorsunuz? Sadece İngilizce konuşabilmek yeterli mi?

Telaffuz konuşma sırasında çok önemli. Yabancı dil eğitimi konusunda uzman eğitmenlerimiz var. Derslerde konuşurken telaffuzun doğru olması için katılımcılarımızı yönlendiriyorlar. Cümle doğru kurulup, konuşulurken telaffuzun da doğru olmasına özen gösteriyoruz.

Konuşarak öğrenme oldukça ilginç. Peki, sizin farkınız nedir?

Konuşarak, sohbet havasında geçen derslerle evet İngilizce, tabii öğrenilebilir. Biz gramerin öğrenilmesi için Direct Method ile hem grameri hem de konuşmayı öğretiyoruz.

Direct Method nedir?

“Konuşarak öğrenmek” denince, akla rastgele günlük konuların konuşulduğu, sohbet havasında geçen dersler gelebilir. Ancak bu şekilde rastgele konuşmalarla bir müfredat takibi mümkün değil.

Yıllar süren çalışmalarımızın sonunda, yine Türk asıllı Avustralyalı İngilizce öğretmeni olan Selim Karaaslan ile “Direct Method” kitaplar serisini oluşturmaya başladık.

Kitapları, anadili İngilizce olan hocaların öğrencilerine sorabileceği sorular üzerine tasarladık. Yani o gün derste geçmiş zaman konusu işlenecekse, o konu işlenmeden önce, öğrenciye sürekli geçmiş zamanla ilgili basit yapılar içeren sorular sorulur. Konu henüz işlenmediği için soru basit de olsa öğrencinin anlamama ihtimali vardır. Bu yüzden sorunun içine özellikle öğrencinin daha önce öğrenmiş olduğu zaman kipleri yerleştirilir. Yani “yesterday” kelimesinin dün olduğunu bilen öğrenci, sorunun geçmişe ait olduğunu tahmin eder.

Bütün bu pratikler sayesinde bu konu “geçmiş zaman konusu” yavaş yavaş öğrencinin zihninde yer etmeye başlar. Artık bu konu öğrenciye anlatılmaya hazırdır. Aynı klasik yöntemlerdeki gibi anlatılır.  Konu anlaşıldıktan sonra alıştırılmalar yazdırılıp, çözdürülmez. Bunun yerine ard arda uzun sorular sorulur. Bu sorulara uzun cevaplar beklenir. Öğrenci takıldığı yerde öğretmen ona yardım eder. Aslında Türkçeyi nasıl ebeveynlerimizden ve sosyal çevremizden konuşurak öğrendiysek bizde İngilizceyi aynı temeller üzerine oturtarak hazırladığımız akademik bir programla konuşarak öğretiyoruz.

Boutique English sadece İstanbul’da mı, farklı şehirlerde de şubeniz var mı?

Boutique English sadece İstanbul’da fakat İzmir’de faaliyet gösteren Biz English’de Direct Method uygulamaktadır. Günümüzde artık djiitalde de bir hayat var ve online eğitimlerle bizde bu hayata uyum sağladık. Bu iki şehrin dışında, bizim hizmetlerimizden faydalanmak isteyenler web sayfamızdan on-line platformumuza erişebilirler.

On-line eğitimleriniz nasıl? Biraz bahsedebilir misiniz?

Son yıllarda teknolojik alt yapının gelişmesi sayesinde ev veya ofis konforundan uzaklaşmadan, bu eğitime ulaşmak isteyenlere hitap etmek üzere geliştirdiğimiz bir platformdur. www.boutiqueenglish.com adresinden ulaşarak  bize ulaşabilirler ve kayıt yaptırabilirler.

Diyelim ki, İngilizce dil eğitiminizden faydalanmaya karar verdim. Başlamak için illâ bir seviye şartı var mı? Kimlere hitap ediyorsunuz?

Genelde bu yanılgı ile karşılaşıyoruz. Sistemimizin sadece belirli seviyede İngilizce bilip konuşma yeteneğini geliştirmek isteyenlere hitap ettiği zannediliyor. Ancak metodumuz hiç bilmeyen başlangıç seviyesindeki katılımcılara da hitap ediyor.

Brinci kitabımızın birinci sayfasındaki ilk soru “Is this a book?” tur. Başlangıçtan çok ileri seviyelere dek birçok seviyede öğrencimiz var. Örneğin Kanada ve diğer gelişmiş ülkelere göç etmek isteyen kişilerin, THY pilotluk sınavına gireceklerin IELTS sınavından belirli bir not almaları gerekir. IELTS sınavını  Türkiye' de resmi olarak gerçekleştiren iki kurumdan biri olan IDP IELTS ile oluşturduğumuz "VIPARTNERS"  anlaşması ile katılımcılara en doğru ve güncel sınav hazırlıklarını sunabiliyoruz. Yine IELTS gibi akademik İngilizce seviyesi ölçen TOFEL sınavına gireceklere de hitap ediyoruz. Yani TOFEL-IELTS gibi sınavlara birçok katılımcı Boutique English ile hazırlanıyor.

Gün sonunda, “Kimlere hitap edersiniz?” sorusunun ucu çok açık. Yurtdışı üniversitelerine hazırlanan öğrenciler, daha iyi İngilizce sunum hazırlamak isteyenler, yurtdışı müşterileri ile daha etkin iletişim kurmak isteyen kişilere dek herkes eğitimimizden faydalanabilir.

İş İngilizcesi beyaz yaka profesyonellerin hep gündeminde. Bildiğimiz İngilizceden farkı nedir? Bu konuda bir hizmetiniz var mı?

Bunu duyunca hep şunu söylerim “Business English/İş İngilizcesi” yepyeni bir dil mi? “ Hayır yepyeni bir dil değil, aynı Türkçedeki gibi İngilizcede de iş hayatında konuştuğumuz kelime ve yapılar, günlük hayattakinden farklılıklar taşır.

Beyaz yakalı çalışanlar için toplantının yıldızı olmak, global çevrede etkili iletişim için çok çok önemli. Fakat akıcı konuşmak, etkileyici ve profesyonel tarzda sunum hazırlayabileceğimiz anlamına da gelmez. Bu yüzden derslerde de örnek sunumlar hazırlanıyor ve hatta katılımcıların gerçek zamanlı sunum taslakları ile çalışmalar yapıyoruz.  İş İngilizcesi konusunda katılımcılarımızı doğru geliştirmek için; akıcı ve düzgün İngilizce kullanılmasını sağlıyor ve iş dünyasında kullanılan sektörel terimlere doğru yerlerde yer veriyoruz.

Ne kadar sürede İngilizce öğrenilir? İngilizce öğrenmek için yeterli süre nedir? 5 gün, 10 gün veya 2 ay? Sizin öneriniz nedir?

Bu süre kişiden kişiye değişir. Kişinin hedefi İngilizce seviyesi, bilgi birikimi, bütçesi, eğitim alacağı süre farklıdır. Bu yüzden ben net bir süre veremem. Öğrenme süresinin garantisini verecek kişi, yine kişinin kendisidir.  Ama şunu söyleyebilirim, Direct Method ile klasik yöntemlere göre hızlı ve kalıcı şekilde İngilizce öğrenilir.

Hep bireylerden bahsediyoruz. Kurumlara  özel ne gibi çalışmalarınız var?

Kurumlara hizmet veren yöneticilere uygun özel programlar düzenliyoruz. Hem onların seviyeleri hem de ajandalarını dikkate alıp, uygun çözümler üretiyoruz.

Peki, başka dillerde de çalışmalarınız var mı?

Uzmanlığımız sadece İngilizce ve Türkçe. Globalleşme sürecinde yabancı ülkelerden gelen yöneticilere de Türkçe’ yi öğrenmeleri için aynı şekilde hizmet veriyoruz. İngilizce öğretirken ki yaklaşımımız olan gramer yerine konuşma ağırlıklı dersler açıkçası Türkçe öğrenmek isteyen yabancıların arayıp da bulamadıkları fırsat olarak karşılarına çıkıyor.  Zaten daha önceki deneyimlerinde sürekli Türkçe gramer anlatımına maruz kaldıkları için konuşarak Türkçe öğrenmekten gayet memnunlar. https://learnturkish.boutiqueenglish.com/ adresinden daha ayrıntılı bilgi alabilirler.

Çağatay Hocam bu keyifli röportaj için çok teşekkür ederim. Kendi adıma sizinle tanışmaktan ve İngilizce derslerinizden faydalanmak çok memnun olduğumu belirtmek isterim. Eminim sizinle çalışacaklar da aynı şekilde memnun kalacaklardır.

Röportaj: Esra Kemer