Kariyer‘İş ile hayatı birbirinden ayırmam’

‘İş ile hayatı birbirinden ayırmam’

14.07.2008 - 01:40 | Son Güncellenme:

Uzun bir ara verdiği iş hayatına Borusan Kültür Sanat’ın yöneticiliğiyle dönüş yapan Zeynep Hamedi, “İş hiçbir zaman önceliğim olmadı, yaşamımda işi odak noktası yapmadım” diyor

‘İş ile hayatı birbirinden ayırmam’

Borusan Kültür Sanat (BKS) özellikle son yıllarda klasik müzik alanında yaptığı çalışmalarla adından sıkça söz ettirmeye başladı. Bu sene 10 yıllığına sponsor olduğu Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında yaptığı -5 karikatüristin çizgileriyle klasik müziği yorumlandığı- ‘Müzik Borusan’la Güzel’ kampanyası büyük beğeni topladı. BKS’nin gösterdiği performansın arkasındaki en büyük isim şüphesiz 3 yıl önce BKS’nin Yönetim Kurulu Başkanı olan Zeynep Hamedi. Borusan Holding’in kurucusu Asım Kocabıyık’ın kızı olan Hamedi, Borusan Holding’de çalışan İran asıllı Muhammed Hamedi ile evli. Kızlarıyla ilgilenmek için ara verdiği aktif iş hayatına BKS ile dönüş yapan Hamedi’nin hedefleri büyük:“Avrupa’nın gelecek vaat eden 10 orkestrası arasında yer almayı hedefliyoruz.”

Haberin Devamı

Siz Amerika’da ekonomi alanında eğitim almışsınız. Peki, bu alanda neden hiç çalışmadınız?

Aslına bakarsanız o bölümü okumak benim fikrim değildi. Ailem istedi ben de kabul ettim. Ben o dönemler de iç mimari ya da fotoğrafçılık okumak istiyordum. 

Okulu bitirdikten sonra nasıl bir kariyer planlamıştınız?

Aslında aklımda pek bir şey yoktu. Hayatım boyunca planlı hareket eden biri olmadım. Zaten üniversiteden sonra evlendim ve bir süre sonra ilk kızım dünyaya geldi. Bir taraftan da Borusan’ın şirketlerinden birinde çalışmaya başladım. Ama çocukla beraber işi idare etmek zor oldu. Kızım biraz büyüdüğünde şimdi Silk& Cashmere Türkiye’nin sahibi Ayşen Zamanpur’la Benetton’un temsilciliğini yapmaya başladık. Avrupa’nın ne fazla satış yapan mağazasıydık ve başarılı bir 6 yıl geçirdik. İkinci kızıma hamileydim ve körfez krizi nedeniyle satışlarımız iyice düş-müştü. Biz de kapatmayı tercih ettik şirketi. 

Haberin Devamı

Uzun bir süre aktif olarak iş hayatına ara verdiniz.  BKS’nin başına geçişiniz nasıl oldu? 

 Aslında buna ben karar vermedim. BKS’nin benden önceki Yönetim Kurulu Başkanı ağabeyim, Ahmet Kocabıyık’tı. O, Borusan Holding’in başına geçince bana “BKS ile ilgilenir misiniz, haftada 3 gün gitmen yeterli olur” dedi, ben de kabul ettim. Sonra bir gün önüme imzalamam için bir dosya geldi. Bir baktım şirketin yönetim kurulu başkanı yolarak geçiyor ismim. Beni bir anlamda okyanusun içine attı ağabeyim.

İlk zamanlar zorlandınız mı peki?

Aslında sadece 3 gün gelerek yapılacak bir iş olmadığını anladım. İşin her sürecinde yer almak ve detaylara dikkat etmeniz gerekiyor. Çok zorlanmadım çünkü yanımda çok deneyimli bir ekip vardı. Şimdi ise her şey yerli yerine oturdu, sistemli bir şekilde işler yürüyor.

BKS’nin başına geçmeden önce klasik müzikle ne kadar ilgiliydiniz?

Klasik müzikle eşim sayesinde tanıştım, BKS ile de daha iyi bir klasik müzik dinleyicisi oldum. Şimdi bu alanda ciddi araştırmalar yapıp, okuyorum. Zaten bunu yapmazsanız başarılı olamazsınız. Ayrıca nota bilgim vardır, çünkü küçük yaşlarda piyano eğitimi almıştım.

Haberin Devamı

Sizin için yapılan yorumlarda hep çalışkanlığınızdan bahsediliyor. Çok çalışır mısınız?

Aslında işimi iyi yapmaya çalışıyorum sadece ve işin gereklilikleri neyse onu yerine getiririm.

Bir sanat merkezi yönetmekle bir şirket yönetmek arasında ne tür farklar var?

Öncelikle burada müzik üretiliyor. Yönettiğiniz kişiler ise müzisyenler ve müzikle iç içe olan insanlar. Burada da rekabet var. Alanımızda en iyisi olmak, hedeflerimize ulaşmak için çok çalışıyoruz. Bir şirket nasıl ki pazar payını kaybetmemeye çalışıyorsa bizim de rakiplerimizin önüne geçmemiz gerekiyor. Ama bir fark var: Şirketlerde her bölümün bir sorumlusu var; burada ise herkes her işi yapıyor. Eğer konsere bir solist çıkamıyorsa bunu üyelerimizi arayıp ben de bildirebiliyorum. 

Yönetici olarak kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Karşımdaki insana güvenirim ben, ne yapacağını bilen ve yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışan biriyim. Beraber çalıştığım insanların da öyle olmasını isterim. Sakin bir mizacım var, sinirlenerek hiçbir şeyin çözülmeyeceğine inanırım. Özgürlükçü biriyim, sezgilerime güvenirim ve sanırım biraz detaycıyım.

Haberin Devamı

Peki, BKS ile hayatınızda neler değişti? Ailenize eskisi kadar zaman ayırabiliyor musunuz?

İşimin evdeki yaşamımı değiştirmesine izin vermiyorum. Mümkün olduğunca kızlarımla zaman geçirmeye özen gösteriyorum. Hayatı sadece iş olan insanlardan değilim. Hayatın tadını çıkarmaktan yanayım. Çok da yorucu gelmiyor açıkçası bu tempo bana, belki severek yaptığım içindir. Bir de iş ile hayatı birbirinden ayırmam. Zaten Borusan her zaman hayatımın içinde. Sık sık bir araya gelen bir aileyiz biz. O zamanlarda da konuştuğumuz konu çoğunlukla Borusan’dır. 

‘İş ile hayatı birbirinden ayırmam’
Babanız Türkiye’nin en önemli işadamlarından biri. Babanızdan yöneticilik anlamında öğrendiğiniz en büyük şey nedir?

Öncelikle dürüstlüğü ve samimi olmayı öğrendim babamdan. Yalnız babamın neredeyse tüm hayatı işti. Benim ise iş hiçbir zaman önceliğim olmadı. Yaşamımda işi odak noktası yapmadım.

İş dışında zamanınızı nasıl geçirirsiniz?

Haberin Devamı

Eşim ve ben sık dışarı çıkan insanlar değiliz. Son iki aydır katıldığımız davetlere bakıyorum, hepsi Borusan Holding’le ilgili. En büyük zevkimiz hep beraber film izlemek. Kızlarımla vakit geçiririm,  tatile çıkarız, konserlere gideriz. Hatta ekim ayında beraber Madonna konserine gideceğiz. Yemek yaparım, kitap okurum evde kaldığım zamanlarda.

Eşiniz Muhammed Hamedi, Anı ve fotoğraflarını bir kitapta derledi. Gelirini de bağışlayacak sanırım. Sizin de bu tarz projeleriniz var mı?

Ben de uzun yıllar fotoğrafla ilgilendim. Mezar taşlarını çekmek gibi bir projem vardı sonra yarım kaldı. Aslında eşim benden sonra başladı fotoğraf çekmeye. Başlarda kötü çekerdi açıkçası ama şimdi çok iyi işler çıkarıyor. Bunun dışında iç mimariye ilgim var, o nedenle evde hiç inşaat bitmiyor.

Uluslararası İstanbul Müzik Festivali’nin 10 yıllığına ana sponsoru olan Borusan Kültür Merkezi’nin bu yıl karikatürü klasik müzikle birleştiren “Müzik Borusan’la Güzel” kampanyası büyük ilgi topladı. Tişörtünüze ve odanızdaki karikatür resimlere bakılırsa bu fikir sizden çıkmışa benziyor...

Aslında benden çıkabilirdi çünkü küçük yaşlardan beri karikatüre ilgi duyar, takip ederim. Ama maalesef fikir bana ait değil. Aslında müzik festivali ile ilgili yapacağımız kampanyanın içeriğini konuşmak için tüm ekip bir araya gelmiştik. Birden ortaya çıktı, sonra çabucak gelişti fikir ve hayata geçirildi. Amacımız klasik müziği daha geniş kitlelere sevdirmek. Çünkü klasik müziğin dünyadaki en büyük sorunu popülerliğini artıramaması. Özellikle gençler daha uzak duruyor bu müzik tarzından. Biz de gençler için de çekici hale getirmeyi, onlarda klasik müzik algısı oluşturmaya çalıştık. 

BKS’de sizinle beraber neler değişti?

Tanıtıma daha fazla ağırlık vermemiz konusunu dile getirdim. Bir de sadece klasik müzik değil resim, heykel ve fotoğraf gibi diğer sanat dallarına da ağırlık vermeye başladık, bunun için ArtCenter’ı kurduk.
Müzik alanında yetenekli gençlere lisansüstü burs verebilmek amacıyla 2006 yılında ‘Konuk Şef’ projesi başlattık. Borusan Orkestrası her yıl bir işadamının yönetiminde konser verecek. 2006 yılında Borusan Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık, geçtiğimiz yıl ise Rahmi Koç yönetti. Bu özel konserde iş dünyasından bir müzik dostu, orkestrayı yönetmek için BKS’ye 40 bin euro bağışta bulunuyor.

BKS ile ilgili bundan sonraki hedefleriniz ne olacak?

Avrupa’nın gelecek vaat eden 10 orkestrası arasında yer alabilmek. Başka festivallerde de çalışmalarımız olacak. Önümüzdeki dönemde bir müzik okulu (Music House) açmayı planlıyoruz. Burada genç müzisyenler yetiştireceğiz.
Çağdaş müziğin ustalarını bir araya getirdiği Akdeniz Müzik Festivali’ni, bundan böyle Uluslararası İstanbul Bienali ile eş zamanlı olarak düzenleyeceğiz. İlki 2009 yılında gerçekleştirilecek.

‘Biyografiler hoşuma gidiyor’

‘İş ile hayatı birbirinden ayırmam’
Son zamanlarda izleyip çok etkilendiğiniz bir film oldu mu? 

Son olarak Jack Nicholson ve Morgan Freeman’in başrollerini paylaştığı Bucket List filmini izledim. O film beni çok etkiledi.

Son okuduğunuz kitap hangisi?

Ye Dua Et Sev ‘Bir Kadının İtalya Hindistan ve Endonezya Boyunca içsel Yolcuğu’ yazarı Elizabeth Gilbert.
En çok biyografi kitapları okumak hoşuma gider.

En sevdiğiniz yemek?

Yemekte pek seçici değilim. Ama klasik bir yemek yaparken bile tarifi değiştirmeyi ve içine farklı malzemeler katmayı severim.
Aslında her dönem sevdiğim yemekler de değişir. Şu an zeytinyağlılar tercihim.

KEŞFETYENİ
Herkes merak ediyordu sır perdesi aralandı: Harika Avcı'ya ne oldu?
Herkes merak ediyordu sır perdesi aralandı: Harika Avcı'ya ne oldu?

Cadde | 27.05.2025 - 14:39

Bir döneme güzelliği, sesi ve oyunculuğuyla damga vuran, Türkiye’nin kalbinde özel bir yer edinen ünlü sanatçı Harika Avcı, yıllardır süren sessizliğini nihayet bozdu.

Yazarlar