Kültür Sanat Anıları fısıldayan oyuncaklar

Anıları fısıldayan oyuncaklar

28.12.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Küratörlüğünü Bedri Baykam’ın üstlendiği Oganaki’nin ilk kişisel sergisi “Fısıldayan Kutular”, önceki hafta Piramid Sanat’a izleyicilerle buluştu. Sanatçı, “Diorama sanatında bütün sanatların birleşimi var. Resim, heykeltıraşlık ve seramik işçiliği... Bu yüzden çok hoşuma gitti” diyor.

Anıları fısıldayan oyuncaklar

Sanatçı Oganaki’nin, küratörlüğünü Bedri Baykam’ın üstlendiği “Fısıldayan Kutular” adlı ilk sergisi geçtiğimiz hafta Beyoğlu’ndaki Piramid Sanat’ta sanatseverlerle buluştu. Oganaki mahlasını kullanan sanatçı Ogan Akıncı, 7 yaşındayken resim yapmaya başlamış. Çalışmaları okulun koridorlarında sergilense de ressam olmayı hiç düşünmemiş. Oganaki, “Resim beni tatmin etmedi. Sonuçta mesleğim ressamlık değildi. Ancak diorama sanatıyla tanıştığımda bu beni heyecanlandırdı. Yaparken zevk alıyorum ve önce kendim için yapıyorum. Kimse satın almasa bile yaparım” diyor. Bir havayolu şirketinde çalışan sanatçı, sanattan hiç kopmamış. Akıncı sergisini anlattı.

Haberin Devamı

Diorama sanatını nasıl keşfettiniz?

Diorama, Portekiz ve İspanya’da çok yaygın bir sanat dalı aslında. Ben diorama sanatını 6 yıl önce internette gördüm ve ben de yapabilirim dedim. Türkiye’de pek yapan yoktu. Burada bütün sanatların birleşimi var. Ressamlık, heykeltıraşlık, marangozluk ve seramik işçiliği... Bunların hepsinin birleştiği bir şey olduğu için çok hoşuma gitti.

Eserlerinizde izleyicilere hangi hikâyeleri anlatıyorsunuz?

Aslında benim tüm amacım insanları şaşırtmak. Çalışmalarımın hiçbirinde bir figür yok. İzleyici, yarattığım bu kutulardaki ortamlara kendi girecek. Onlara baktığında “Bu çocukluğumda gittiğim bakkal, bu berberde tıraş olmuştum ben,” diyecek... Sergiye ismini verdiğimiz “Fısıldayan Kutular”ın da manası bu aslında. Kutularda kendi fısıltılarını, kahkahalarını ve hüzünlerini duymaları...

Haberin Devamı

Anılara bir yolculuk gibi...

Elbette. Benim 70’li ve 80’li yıllara olan takıntımı birçok kişi paylaşacaktır. 2000’li yılları pek sevmedim ben. Duyguların olmadığı, saçma yıllar 2000’ler. Avrupa’daki diorama eserlerine göre Türkiye’de ilham alabileceğimiz konular çok fazla. Kendimize uyarladık aslında. Mesela; Cumhuriyet Berberi ve İlhan Bakkaliye. Biz de daha esprili konular çıkıyor. 1970’lerde benim çocukluğuma ait dönemlerden kalma şeyleri yapmayı seviyorum.

Anıları fısıldayan oyuncaklar

‘Sokaktan bile malzeme çıkıyor’

Malzemeleri bulmak da zorlanıyor musunuz?

Hangi malzemeleri kullanacağınız size kalmış. Bir şeyi yapmaya karar verdiğinizde onu nasıl yapacağınızı kendiniz keşfediyorsunuz. Örneğin; düşünürken aklınıza kalem kapağından bardak yapmak geliyor. Lavabo yapmak için heykel çamurundan faydalanıyorsunuz. Tuğladan bir bina yapmak için ise yere parkelerin altındaki şiltelerden yararlanıyorsunuz. Bazen sokaktan bile malzeme bulabiliyorum.

Bu sergiden sonraki planlarınız neler?

Bedri Baykam’la konuştuk ve fuarlara katılmayı düşünüyoruz. Ama büyük bir sergi bir daha ne zaman yapabiliriz bilmiyorum. Bir de ben sipariş üzerine çalışıyorum. Bu sergi aracılığıyla beni tanıyan insanlar siparişler de verebilirler.

Haberin Devamı

‘Sabırlı olmayı öğretti’

Bedri Baykam’la nasıl bir araya geldiniz ve sergi fikri nasıl ortaya çıktı?

Ben bunları sipariş üzerine çevremdekilere yapmaya başladım. Sergi açmak gibi bir fikrim yoktu. Çünkü bu konuda sergi açmak çok zor bir iş. Bu çalışmaların her birini yapmak bir ay sürüyor ve sergi için 20 ya da 25 tane yapmak gerekiyor. Benim elimde bu kadar sayıda çalışma yoktu. Hatta konu da yoktu. Geçtiğimiz mart ayında bir kişi vasıtasıyla üç çalışmamla ArtAnkara Sanat Fuarı’na katıldım. Orada Bedri Baykam tesadüfen eserlerimi gördü ve kendisiyle tanıştık. Benden sergi yapmamı istedi. Pandemi döneminde evlere kapanınca ben de çalışmalarıma başladım ve 8 işimi orada yaptım. Şu an sergide 21 diorama çalışmam ve 2 de yağlı boya tablolarım var.

Piramid Sanat’ta

“Fısıldayan Kutular”,  31 Ocak 2021 tarihine kadar Beyoğlu’ndaki Piramid Sanat’ta görülebilecek.