Kültür Sanat‘Bilgi yarayı iyileştirmeli’

‘Bilgi yarayı iyileştirmeli’

18.05.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:

İsmail Güzelsoy, “Saf” adlı romanını 12 yıl sonra masalsı bir forma dönüştürdü. Güzelsoy’a göre bilginin değil, bilgeliğin bir güç olduğu bir dünyanın kapısına geldik.

‘Bilgi yarayı iyileştirmeli’

Ümran Avcı  - Edebiyatımızın sevilen kalemlerinden İsmail Güzelsoy bu kez yeni değil yeniden bir romanla karşımızda: “Saf – Suya Anlat”… Kitap, 12 yıl önce “Saf” adıyla yayımlanmıştı. Ne var ki, masal kendini yeniden yazdırmayı başardı. Metne teslim olan Güzelsoy, aynı anlatıyı rotasyonla yeniden büyülü gerçekçi, masalsı bir forma dönüştürdü. Yazarın sunuştaki deyişiyle “Saf – Suya Anlat” çifte kavrulmuş bir roman olarak tezgâhtan çıktı. İsmail Güzelsoy, bir ninni ile ağıt arasında geçen zamanın masalını anlatıyor romanda… Hikâyenin ana kahramanı Kutlu Oyuncak’ı almak için Semerkant’a doğru yola çıkan Subala… On bir buçuk hayat yaşayan Subala, saf bir genç. Aklında kendisini yetiştiren Mahimah’ın ezber ettirdiği öğütlerle çıktığı yolda iki kez âşık oluyor. Hayatı, okumayı ve konuşmayı kadınlardan öğreniyor. İnsanın çürümüşlüğüne tanıklık ediyor. Yolda öğrendikleriyle ‘saf’ sıfatını sıyırıp bilge insan gömleğini geçiriyor sırtına. 

Haberin Devamı

■ “Saf - Suya Anlat” sizin yeniden romanınız… “Saf” adıyla yayımlanmış bir romanı yeniden yazma işine giriştiniz. Sizi buna iten motivasyon neydi diyerek başlayalım mı? Bir romanı yeniden yazmak sizi nasıl bir ‘dert sahibi’ yaptı? 

Saplantı ile tutku arasında çok ince bir çizgi var. Saplantı sizi kontrol eder, tutkuyu siz kontrol edersiniz. Bunu anlamak çok uzun zamanımı aldı doğrusu. Saplantılarımı evcilleştirmeyi öğrendim. “Saf” bu süreçte çok önemli bir kılavuz oldu bana. Yazdıktan sonra bende süren bir hikâyeyle yol aldım. Bir alacaklı gibi kapıma dayanan bir anlatıydı “Saf”. Yeniden biçimlenmek, yeniden dile gelmek isteyen bir masal... Bazı hikâyeler kendini yazar ve onlara teslim olursunuz, bazı hikâyeleri siz biçimlendirirsiniz. Bunların arasında bir şey daha var… 

Haberin Devamı

■ Bir ortalama mı bu? 

Evet, bir tür uzlaşma, diyebilirim. Yani kendini yazmak isteyen hikâye ile onu biçimlendirmek için kıvranan ‘tasarımcı’ arasında bir pazarlık başlar. Bu pazarlık 12 yıl sürmüş. Sessiz, derinden ve kararlı… Hiç not almadan, hiçbir çaba harcamadan, “Saf”ın hikâyesinin temel bileşenlerine dokunmadan onun yeniden biçimlenişine tanık oldum. 

■ Roman bir yol hikâyesi aynı zamanda. Saf olarak tanınan Subala yolda değişip dönüşüyor ve öğreniyor.  Yolun öğreticiliği üzerine konuşalım isterim… 

Roman karakterindeki dönüşüm, benim romanı yazma yolculuğumda geçtiğim aşamaları da kapsayacak hâle geldi zamanla. Yani romanda anlatılan olgunlaşma yolculuğu, romanın da başından geçmiş oldu. Tabii benim de. Yol bir okuma biçimidir. Okumak da bir yolculuktur aynı şekilde. Sizi dönüştürür, ezberlerinizi sorgulatır. Yolun kendi imlası vardır, ona uyarsanız ayakta kalırsınız. 

■ Mahimah’ın Subala’ya yönelik, yolun imlasına dair öğütleri ‘yaşama savaşı sanatı’ üzerine bir söylev niteliğinde. Siz adına her ne kadar masal deseniz de felsefi çıkarımlarla dolu bir metin.

Yorulmayı seviyorum. Mazoşist bir durum değil ama bu. Yani bir duyguyu belirgin hâle getirmek için işlemek, günlerce, aylarca tek bir fikri işlemek… 

Haberin Devamı

■ Az önce söylediğiniz saplantı mı bu? 

Bir bakıma… Aslında buna ‘kontrollü saplantı’ diyebiliriz. Bu da tutkuya çok yakın bir şey demektir. Belki tam olarak odur, emin değilim. 

 ‘İyi hikâyeler dünyayı değiştirir’

■ Romanda altı çizilen bir mesele de anlamak ve anlaşılmak. “Anladığında bir şeyden nefret etsen bile insaflı olursun…” sözünü atlamak istemem.

Bilginin güç olduğu yanılsaması, modernist dünyanın işlevsiz, amaçsız, etkisiz bir beyaz yakalı sınıfını yarattı. Artık bilginin değil, bilgeliğin bir güç olduğu bir dünyanın kapısına geldik. Burada en temel mesele şunu sorguluyor: Bildiğinle ne yapıyorsun? Bilgin dünyayı daha şefkatli, daha şenlikli bir yere mi dönüştürüyor yoksa her şeyi ve kendini zehirlemekle mi kalıyorsun? Bu yol ayrımında bilgi tapıncı diyebileceğimiz bir paradigmayı sorgulamak zorundayız. Bilgi yarayı iyileştirmeli, yalnızlığa, mutsuzluğa, şefkatsiz ve hoyrat bir varoluşa derman olmalı. Bunun yolu da bilgi değil, bilgelik. Bir bakarsınız bu iki şey birbirinin zıddıdır. 

Haberin Devamı

■ “Her güzel şarkı bir duadır” diyor anlatıcı. Nitelikli bir kurmaca da öyle değil mi? Hem bir şölen hem de bir teselli sunar okura. Ne dersiniz?  

Daha fazlasını yapar. Ben kurmacanın işlevinin çok küçümsendiğine inanıyorum. Hoşça vakit geçirmek iyidir, hiçbir sakıncası yok ama iyi anlatılmış hikâyeler sürdüregeldiğimiz hayatı sorgulamaya zorlar bizi. Sorgulayan dönüşür ve hâliyle hayat da dönüşür. Yani iyi hikâyeler dünyayı değiştirir. Siyasetten, ticaretten, medyadan vs. çok daha derinden. Daha yavaş ama daha kalıcı ve yoğun… 

KEŞFETYENİ
Kafa karıştıran sözler! Paylaşımını dakikalar içinde sildi
Kafa karıştıran sözler! Paylaşımını dakikalar içinde sildi

Cadde | 17.05.2025 - 09:08

Almeda, Instagram'dan paylaştığı kafa karıştıran hikayesini dakikalar içinde sildi.