Kültür Sanat Birisi tarafından öldürüleceği aklımın ucuna gelmemişti

Birisi tarafından öldürüleceği aklımın ucuna gelmemişti

31.05.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

“Ne alırsınız? Affedersiniz size nasıl hitap etmem gerekiyor bilemedim, kusura  bakmayın.”

Birisi tarafından öldürüleceği aklımın ucuna gelmemişti

 

“Benim adım Hayrettin Ayvaz, yardımcım da sizinle daha önce telefonda konuşan Zühre Can Yıldırım. Ben komiserim. Buna göre siz nasıl hitap etmek isterseniz öyle hitap edin lütfen. Bizim için bir sakıncası yok. Bu arada size zahmet vermek istemeyiz, ben bir bardak su alabilirim,” dedikten sonra Zühre’ye baktım. Zühre tereddüt edince Demet Hanım hemen devreye girdi. “Zühre Hanım çayımız da kahvemiz de var. Türk kahvesi, neskafe, filtre kahve? Hatta bu saatte eğer aç değilseniz içki de ikram edebiliriz,” dedikten sonra bana da baktı. Zühre kararını çoktan vermişti.

Haberin Devamı

“Ben bir bardak çay alabilirim.”

Demet Hanım kızına baktı. Kızı mesajı aldı; hemen ayaklanıp mutfağa gitti. Biz söze başlamadan Demet Hanım başladı.

***

“Ona çok kızardım, ama çok da severdim. Metin dediğim gibi bir tekne tutkunuydu, kafasına göre takılır, bize hiç bir zaman haber vermezdi. Ne zaman nerede olduğunu hiçbir zaman bilmezdik. Ama eskiden böyle değildi. Son beş yıldan beri kendine buyruk yaşamaya başladı. Ama cinayetten çok, bir yerde düşüp öleceğini, bir kaza falan geçireceğini, ya da ne bileyim içip içip birileriyle tartışıp zarar göreceğini düşünüyordum daha çok.”

“Neden cinayete kurban gitmesin?” diye sordu Zühre, ağzımdan lafı almıştı. “Bir nedeni yok. Sadece onun birisi tarafından öldürüleceği hiç aklımın ucuna gelmemişti. Yani böyle, bu şekilde bir ölüm demek istedim. Birisi tarafından bıçakla boğazlanabileceği…” diye yanıtlarken, gözyaşlarına engel olamadı.

Haberin Devamı

“Kocanızın asıl mesleği neydi?”

“Komiser Bey…” dedikten sonra durdu ve bana baktı. Yani bu bakış, hitap şeklini benim onaylayıp onaylamadığımı anlamak içindi. “Lütfen devam edin,” dedim. “Kocam iktisatçıdır. Yani İktisat mezunudur. Ben de öyleyim. İkimiz İstanbul’da üniversitede tanışıp evlendik. Ama ikimiz de Bodrumluyuz bu arada. İstanbul’a okumaya gönderilmiştik. Orada tanıştık. Bodrumlu olduğumuzu öğrenince birbirimizle iyi arkadaş olmuştuk. Sonra birbirimizden hiç ayrılmadık. Yani bir aşk evliliğiydi bizimkisi. Metin uzun süre babasıyla birlikte çalıştı. Deniz ticareti yapıyorlardı. Taşımacılık yani. Sonra babasıyla ayrı düştüler. Babası ölünce de kardeşleriyle birlikte bu işlerini tasfiye ettiler. Sonra Metin Bodrum’da bir süre müteahhitlik yaptı. Biz Metin ile müteahhitlik yaptığı sırada evlendik. Uzun süren bir beraberlikten sonra evlendik sizin anlayacağınız. Birkaç yıl sonra o işi de bıraktı. Sonra tekne alım satım işine girdi. Ondan da vazgeçti. O öyle işleri serince ben çalışmaya başladım. Zaten çalışıyordum ama evlenince ara vermiştim. Bir bankadan emekli oldum; artık çalışmıyorum.

“Metin Bey müteahhitliği döneminde hiç site yaptı mı?”

Haberin Devamı

“Evet. Yalıkavak’ta üç sitenin müteahhitliğini yaptı.”

“Bu siteler önceden mandalina bahçeleri miydi?”

“Sanıyorum evet, mandalina bahçeleriydi. Neden sordunuz?”

Bu soruya yanıt vermeden önce soracağım başka bir soru vardı. Kadını yanıtsız bıraktım.

“Orhan Aksoy ile Şevki Kartal’ı tanıyor muydu kocanız? Belki biliyorsunuzdur, onlar da geçenlerde cinayete kurban gittiler.”

“Duymuştum. Tanıyordu ama çok görüşmüyorlardı. Ailece görüştüğümüz kişiler değillerdi. Onlar Metin’in çok eski arkadaşlarıydı. Sonra ayrı düşmüşler ama nedenini çok iyi bilmiyorum. Bir anlaşmazlık olmuş aralarında ama Metin hiçbir zaman nedenini bana anlatmadı. Biraz anlayabildiğim kadarıyla sanıyorum bir iş sonrası Metin’i kazıklamışlar bu arkadaşları diye biliyorum. Fazla bilgim yok, hiç de kurcalamak istemedim bu konuyu. Anladığım kadarıyla şimdi siz bir bağlantı arıyorsunuz üçü arasında…”

Evet, akıllı bir kadındı. Yanılmamıştım. Konuşurken olayı bir dedektif gibi kafasında çözüyordu.

Haberin Devamı

“Bilmiyoruz, olabilir Demet Hanım, araştırıyoruz. Çünkü katil üçünün yanına da mandalina bırakmış. Ve ‘Mandalinaları unutmadım’ diye de bir not…”

Kadın her ne kadar akıllı, zeki ve uyanık olsa da, mandalinaları diğer ikisinin ağızlarına, Metin Caner’in ise fırsat bulamayıp yanına koyduğu gibi ayrıntılara girmek istemedim. Gerek yoktu.

***

“Allah Allah, çok ilginç.”

“Evet ilginç. Peki siz bu ilginçliğin nedenini tahmin edebilir misiniz? Mandalinalarla ne gibi ilgisi olabilir bu üç kişinin?”

“İnanın bilmiyorum. Şu anda düşünüyorum ama bir anlam çıkaramıyorum. Siteleri sordunuz. Sitelerle bir ilgisi mi var?”

“Bilmiyoruz ama o site yapımları sırasında düşman edinmiş olabilir. Mandalina bahçesini aldığı bir kişi ile anlaşmazlığa düşmüş olabilir. Üç maktulün ortak yaptığı bir iş anımsıyor musunuz? Yani siz evlenmeden önce de olmuş olabilir.”

“Bilmiyorum. Üçü bildiğim kadarıyla birlikte hiç müteahhitlik işi yapmadı. Ama eskiden yaptılar mı, hiçbir fikrim yok. Kim bilir, inanın onu da bilmiyorum. Siz onu belediye kayıtlarından falan öğrenebilirsiniz belki, ya da nereden öğrenilir hiçbir fikrim yok. Kusura bakmayın.”

Haberin Devamı

“Yine de hafızanızı yoklayın. Daha sonra hatırlarsanız bizi arayın.”

“Metin’in yaptığı bu üç sitenin üçü de mandalina bahçesiydi, ama sahipleri elden çıkarmak istiyordu zaten. Bir bahçe sahibi alacağı villalar karşılığında vermişti arazisini. Metin aslında bu bahçelerin yok olmasına üzülüyordu ama ben yapmasam başkaları alıp yapacak diyordu.”

“Yani o bahçe veya arazi sahipleriyle ilgili bir sorun yaşamadı diyorsunuz.”

“Hayır hiç bir sorun olmadı, olsaydı mutlaka hatırlardım. Çünkü Metin’in mali işlerine ben de bakıyordum o yıllarda.”

“Kocam üzülüyordu dediniz… Başka bir hasmı, ona düşmanlık yapabilecek birileri olabilir mi? Başka konularda örneğin?”

ARKASI YARIN...