24.04.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Seray ŞAHİNLER - Bir süredir akciğer kanseri tedavisi gören 61 yaşındaki Gürbüz dün hayata gözlerini yumdu. Yaşadığımız dünyadan beslenen, insana ve doğaya atıf yapan Gürbüz, geleneklerden esinlenen bir sanatçıydı. Resim, yerleştirme, video, heykel gibi pek çok alanda eser veren Gürbüz, farklı coğrafyalardan ilhamla ürettiği yapıtlarında geleneğin iç sesine yöneldiğini vurguluyordu. Yapıtlarında masal, mit, rüya, hayal, korku gibi kavramlara yer veren Gürbüz’ün son sergisi “Selma Gürbüz: Dünya Diye Bir Yer” geçtiğimiz Kasım ayında İstanbul Modern’de sanatseverlerle buluşmuştu. Sergide sanatçının Afrika seyahati sonrasında yaptığı son çalışması da yer alıyordu. Gürbüz’ün 35 yılık sanat hayatından izler sunan ve ilk kez bir müzede düzenlenen retrospektif tadındaki sergisi onu yakından tanımak için güzel bir fırsat.
‘Çok üzücü bir kayıp’
Sanat eleştirmenleri ve dostları Selma Gürbüz’ü anlattı:
‘Sanatımızda özgün bir sesti’
Sanat eleştirmeni, yazar Ahu Antmen: “Selma Gürbüz bizim sanatımızda özgün bir sesti. Renk ve biçim zenginliği açısından izleyiciyi çabuk yakalayan, aynı ölçüde hafızaya kazınan büyülü bir dünyası vardı. Doğanın dişil özünü, döngüsel dilini kavramış, bunları kendine has yaratıcı bakışı ve üslubuyla, el yapımı kağıt gibi doğal malzemeyle, sıkıcı tekrarla düşmeden, incelikle ifade edebilen bir sanatçıydı. Çok üzücü bir kayıp.”
‘Projeleri güç veriyordu’
Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü, Dr. Nazan Ölçer: “Çok değerli bir sanatçıyı, aynı zamanda iyi bir dostumu kaybettim. Kendisini hastanede son ziyaretimde hâlâ sanatıyla meşguldü. Müzemiz bahçesini nasıl heykelleriyle dolduracağını, hatta salonlarımızın büyük boyutlu resimleriyle ne kadar farklı görüneceğini projelendirmekteydi. Hastalığına rağmen bu projeler ona sanki yaşam gücü vermekteydi. Son konuşmamız buydu. Birkaç gün sonra da bilincinin kapandığını öğrendim. Çok üzgünüm.”
‘Sergi için hayal kurduk’
İstanbul Modern Direktörü Levent Çalıkoğlu: “Tüm kariyerini doğanın enginliğinde, geçmiş kültürlerin mirasında, canlıların sıcaklığında, ait hissettiği sanatçıların ışığında ve renginde aradı Selma. Arzu, tutku, öğrenme isteği, heyecanı sonsuzdu. Fazlalıklardan kurtulmak, sadeliğin nezaketini ve anlamını bulmak istedi her zaman. İnsan olarak hep kıyılarda durdu Selma, kalabalıklarda görünür olmayı sevmedi, sanat ortamının içinde kaybolmayı istemedi. Bu sergi için çok çalıştık, çok hayaller kurduk, yıllarca nasıl gerçekleştireceğimizin planlarını yaptık. Çok mutluydu sonuçtan, seyircinin ilgisinden, sanatının sunumundan. Çok sevdiğim bir dostumu, özel bir sanatçının kaybetmenin üzüntüsü içindeyim.”
‘Değerli bir insanı kaybettik’
“Dünya Diye Bir Yer” sergisinin küratörü Öykü Özsoy: “Çok değerli bir insanı, büyük bir sanatçıyı kaybettik. Resimlerini ilk gördüğümde hayranlık duyduğum Selma Hanım’la birlikte “Dünya Diye Bir Yer” sergisini çalışırken, onun renkli ve büyülü dünyasını kendisinden dinleme, onunla birlikte keşfetme şansım oldu. Hayatı her yönüyle kucaklayan, farklı coğrafyalardan ve kültürlerden biriktirdiği yaşama, insanlığa, doğaya ait hikâyeleri kendine has etkileyici görsel imgelerle bizlere sunan muhteşem bir sanatçıydı. Çok erken bir kayıp, çok üzgünüm.”
‘Sanatçımız olacaktı’
Mardin Bienali Direktörü Döne Otyam: “2019 Aralık ayında Mardin’e gelmişti. Son sergisi için hazırlık yapıyordu; Mardin’de çalıştı ve sergideki maskları orada yaptı bir ustayla beraber. Onun heyecanına yakından tanık olmuştum. Sonra heykeller geliştikçe bana görsellerini atıyordu. En önemlisi 5. Mardin Bienali sanatçımız olacaktı… Tabii ki yine olacak. Hayat dolu olması da beni çok etkilerdi her zaman.”
‘Son sergisi teselli oldu’
Gazeteci Serfiraz Ergün: İşine çok düşkündü ve yaratıcı bir sanatçıydı. Dünyası çok genişti; özellikle Hindistan ve Afrika’nın renkleri, sıcaklığı, figürleri, hayvanları sanatını çok etkiledi. Uzun zamandır kanserle mücadele ediyordu. Pandemide koronavirüse yakalandı. Bu hastalığını psikolojik olarak da çok etkiledi. Almanya’ya bağışıklığını güçlendiren tedavilere gidiyordu. Hastanede birkaç ke ziyaretine gitmiştim, elini tuttum. Tek teselli İstanbul Modern’de devam eden sergiyle ilgili çok çalıştı, en ağır tedavi zamanlarında bile çalıştı. En azından onu gördü. Çok çalışkan bir kadındı…”
Selma Gürbüz, Kasım ayında Milliyet Sanat dergisine kapak konusu olmuştu.