"Melankolik olma hali hiç vazgeçmeyeceğim bir hal"

İhsan Dindar - milliyet.com.tr

Grup çalışmasının ardından soundtrack, bir albüm ve en nihayetinde de teklilerle devam eden bir müzikal kariyeriniz var. Bu noktada içinde bulunduğunuz müzikal yolculuğu, duruşunuzu nasıl tanımlıyorsunuz?

Kendi kendini tekrardan keşfetme hali aslında. Her seferinde bir kez daha. Küçük yaşlarımdan beri beste yapıyorum. Sürekli kendini ifade etme çabası bence bu müzikal yolculuk denen şey. Zaman içerisinde nasıl bir şekilde anlatmak istediğini daha iyi anlıyorsun ve bu da müzikal değişimlerine yol açıyor. Şu anda olduğum yeri  anlatma şeklimi, yani duruşumu, doğru buluyorum. Ama bir süre sonra bunu beğenmemeliyim. Çünkü sürekli yenilenmek, gelişmek hayatı lezzetli kılan diye düşünüyorum.

Öldür Beni adını taşıyan tekliniz geçtiğimiz Aralık ayı ilk haftasında yayınlandı. Şimdi de akustik versiyonunu yayınladınız. Hikayesini dinleyebilir miyiz sizden?

Öldür Beni tam 10 senelik bir şarkı. 20’li yaşlarımda yapmıştım. Hayatımda bazı yaşadıklarıma dem vuran, hırçın anlatımlı bir aşk şarkısı oldu. Süreç içerisinde 2 düzenleme yaptım ancak içime sinmiyordu. Son yaptığım ve hali hazırda yayınladığım düzenleme hem daha güncel hem de daha çok içime sinen bir iş oldu. Ceren’in o güzel sesiyle daha da yükseldi. 17 Ocak’ta yayınladığım akustik versiyonda ise ilk versiyondaki dinamiklikten uzak daha karanlık melankolik bir anlatım tercih ettim. Ki melankolik olma hali hiç vazgeçmeyeceğim bir hal sanırım :)

Şarkıya bir de klip geldi. O süreç nasıl gelişti?

Evet. Yazdığım ufak bir hikaye üzerine çektik klibi. Şarkının nakaratında söylenen onca iddialı söylemler akarken, birbirini öldüresiye seven ancak ifade edemeyen bir çiftin yolculukları boyunca duygularının bilinçaltı yansımalarını konu alıyor.

Peki bundan sonrası için ne gibi planlar var?

Planlar hiç bitmiyor:) Üzerinde çalıştığım ve beni heyecanlandıran şarkılarım var. Hatta bir tanesini 35 yaşıma ithafen yeni besteledim. Önümüzdeki dönemde yayınlamak üzere çalışmalarıma devam ediyorum. Tüm bunlar dışında da üretime devam ederken daha çok sahne almak istiyorum. Sahne için de arkadaşlarımla hazırladığımız iki repertuar var. Bunlardan biri akustik bir tınıyla benim de kontrbas çaldığım, bir diğeri ise daha elektronik ve rock tınılarının bir araya geldiği bir repertuar. Bahsettiğim akustik repertuarımızla sahnede olacağımız 29 Ocak’ta Kadıköy’de Eskici Gizli Bahçe’de olacağız.

Günümüzde özellikle alternatif işler üreten müzisyenler için kendilerini ifade etme açısından imkanlar daha fazla. Özellikle dijital mecraların devreye girmesiyle birlikte dinleyiciye erişim imkanı arttı. Siz bu nokta yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz.

Kesinlikle çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. Çünkü özgürce hareket edebiliyoruz. Ancak bir yandan da seçeneğin fazla olması şarkıların keşfedilme süresini uzatıyor. Hele ki arkanda güçlü bir şirketin desteği yoksa. Kendi kendime bu konuda en çok öğütlediğim şey ise sürdürülebilirlik. Üretime devam ettikçe, yıl içerisinde daha fazla ürün ortaya koydukça, yani yılmadıkça, her zaman ayakları yere basıyor insanın.

Müzikte farklı türleri bir araya getirmek kimi durumlarda zor olabiliyor. Özellikle de canlı performans gerçekleştirirken alan, orkestrasyon gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Bu noktada sizin konser verebilme imkanınız oluyor mu? Yakında bu yönde projeler var mı?

 Yaptığın müzikte eğer efektif sesler kullanıyorsan sahnede de bilgisayar desteği ile yani altyapı kullanarak sahne alıyorsun. Coldplay gibi birçok dünyaca ünlü grup, müzisyen de bu sistemle sahne alıyor. Tabii bizim çalabileceğimiz yerlerde teknik eksiklikler de olabiliyor. Bunu da bir şekilde tolere etmeye çalışıyoruz. Biraz önce bahsettiğim akustik repertuarda ise zaten her şeyi tamamen canlı çalıyoruz.

Sizin için Kadıköy rehberi diyorlar. Semtle ilişkiniz oldukça yoğun galiba?

Ben İzmit’liyim aslında. İstanbul Avni Akyol Güzel Sanatlar lisesini kazandıktan sonra İstanbul’a geldim. 15 yaşından beri de Kadıköy’deyim. Burayı çok seviyorum özellikle de Moda’yı. Ne kadar son dönemde kalabalıkla beraber güzelliğinden biraz kaybetse de farklı bir enerjisi var sokaklarının. Bu yüzden de çoğunlukla arkadaşlarım Kadıköy’de bir yeri aradıklarında bana sorarlar.

ihsan.dindar@milliyet.com.tr