Efkan Kula
Rock grubu Kurban, üyelerinin "bungee jumping" yaptığı klibiyle dikkat çekti. Bir performans grubu olduklarını söyleyen Kurban üyeleri, diğer toplulukların verdikleri konserleri "mastürbasyon gibi" diye tanımlıyor. "Çok matrak oldu. Kurban var mı abi, çok bahsediyorlar bu heriflerden diyoruz. Yok kalmadı, kim bu grup ya, diyorlar."
Kurban grubu albümleri çıktıktan sonra ilgiyi böyle araştırmış. Kurban'ı
son günlerde müzik yayını yapan kanallarda "bungee jumping yapan rock grubu" olarak izliyoruz. Klibi çekerken ufak kazalar da olmuş. Sallanırken çarpışmışlar: "Çok eğlenceliydi. Ama o şey bir yerden sonra kontrolden çıkabiliyor. Sallanırken birbirimize girdik. Burak davula tosladı, bir tane zil kırıldı. Bungee'ler 15 dakika bekleyince bacaklar uyuşuyor. İki gün ağrılarla gezdik. Kan dolaşımını engelliyormuş, çocuğunuz olmaması gibi bir sonucu bile olabiliyormuş."
Kurban grubu Deniz Yılmaz, Kerem Tüzün, Burak Gürpınar ve Umut Gökçen'den oluşuyor. Kerem yeni mezun olmuş. Diğerleri hala üniversitede okuyor. Grup daha önce barlarda çalan iki grubun birleşmesiyle kurulmuş. Roxy'nin üç yıl önceki yarışmasına "Out Side" adıyla katılmışlar. Sonra Türkçe söylemeye karar verip grubun isimini Kurban koymuşlar. Albümü yaparken en çok kaydı üstünde durmuşlar. Onlara göre birçok grup sadece bu sebepten kendini yansıtamıyor. O yüzden İskender Paydaş'la çalışmak istemişler. Albümün çıkması iki yılı bulmuş. "Artık kimse bize inanmıyordu. Kerem askere gitti, tonmayster askere gitti geldi, çocuğu oldu," diyorlar. Albüm onlara göre yeteri kadar pop, yeteri kadar rock ve alternatif olmuş.
Kurban hem kendine güveniyor hem de rock müziğin pazarını yaratmaya çalışıyor. Umut, "Herkes iyi müzik yapılmadığından bahsediyor ama iyi bir albüm çıkmıyor. Biz uğraştık, arada kaynamasını istemiyoruz. Bize piyasa albümü yaptınız diye eleştiriler de geldi. Değişik bir şey yapmak zor değil ki," diyor. Grup müzikten para kazanmak istiyor. Onlara göre boş zamanlarda müzikle uğraşıp albüm yapmak mümkün değil. Kerem "Çok da depolitize tipler değiliz. O yüzden biraz seçici davranacağız," diyor. Umut'a göre de Nirvana gibi poplaşmak tam onlara uyacak bir şey. Deniz, "Bu ülkede lahmacun ve minibüs kültürünü inkar etmenin ve tek başına protestonun bir anlamı yok ki. Underground gruplardan da 'Abi kayıt çok iyi olmuş, şimdi piyasa da açıldı. Biz de bir şeyler yaparız,' tepkileri geldi," diyor. Onlara göre bizde underground yanlış anlaşılmış. Bunun yurtdışında başlıbaşına bir pazar olduğunu, hiç açılmamak anlamına gelmediğini söylüyorlar. Türkiye'de rock müziğin popüler olmasını istiyorlar. Bu yüzden sadece 500 kişiye çalmak onlara yetmiyor. Grup kendini "Biz performans grubuyuz, enerjik çalmayı seviyoruz," diyerek ifade ediyor. Yabancı gruplarla performans farkını kapatmaya çalıştıklarını söylüyorlar. Deniz, "İnsanlar sahnedeki enerjiyi bilmiyor. Gruplar evde hayal kurup onu oynamaya çalışıyorlar. Bunu mastürbasyon gibi görüyorum. Bu hiç bize göre değil. Aklımıza gelen şeyi direkt söylüyoruz. Duygusunu insanlara aktaracak başka bir grup yok," diyor.Grupta sözleri Deniz yazıyor. Daha çok bireysel şeyler yazdığını söylüyor. Tool, Alice in Chains gibi grupların parçalarını mesela Arif Sağ'ın şarkılarına burada yapılan birçok işten daha yakın buluyor. "Yalaka şarkısında babamın bir akrabasında senelerdir gördüğüm şeyi yazdım. Albüme ismini veren Kurban'ı ise Ömer diye bir arkadaşımızın iki sene önce kendini dördüncü kattan aşağıya bırakmasından etkilenip yazdım. Yalan parçasında insanların aşk diye tarif ettiğinin tutku olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Adam televizyonda çıkmış, aşk güzeldir diyor, aynı adam iki gün sonra ağlıyor, güzel şeyse niye ağlıyorsun? Tüm bunlar bize komik geliyor," diyor.
"Milyarlar veriyorlar, çalmıyoruz"Neşe MESUTOĞLU
3 Hürel'in yeni albümü "1953 Hürel" çıktı. Ayrıca yakında Hürelleri anlatan bir de kitap çıkıyor. Kitabın büyük bölümü Haldun Hürel'in günlüğünden alınmış. Bir de eski şarkıların yer alacağı bir albüm gelecek. Birkaç iş bulduk. Fakat alet yok. Gidemiyoruz. Cümbüş mağazasının vitrinine bakıp yalanmaktan bıktım. Ne müthiş bateriler var orada. İçimden bir gün size elbet kavuşacağım diye dua ediyorum. (Mayıs 1966) İlk röportajımız Diskotek dergisinde çıktı. Sabahtan akşama kadar resmimize baktık. (Temmuz 1972)3 Hürel bugünlerde üç yeni projeyle gündeme geliyor. Bunlardan ilki yeni albüm "1953 Hürel", diğeri grubun hikayesini anlatan kitap ve eski 45'liklerinden seçmelerin bulunduğu bir albüm daha. "1953 Hürel"de yeni şarkıların yanı sıra "Ağlarsa Anam Ağlar" ve "Ben Geçerim Gönül Geçmez" gibi eski iki parça da bulunuyor.
Albüm her zamanki tadında olmuş. Feridun Hürel bu tınıyı korumak için uğraştıklarını söylüyor. "Pink Floyd'un müziği hiç değişti mi? Sonuç bizi tatmin ettiyse halkın nasıl bulduğu çok önemli değil. 20 yıldan sonra 1996'da yeniden biraraya gelmiştik. Üç yıl sonra bir albüm daha yaptık. Belki gene yaparız, belki de hiç yapmayız."
Feridun Hürel "1953 Hürel"i bir aile albümü olarak görüyor. Çünkü Aydın Hürel süpervizörlük ve Gül Hürel de iki şarkıda vokal yapmış. Albümün kapağında ise 1953 yılına ait bir aile resmi bulunuyor. Hürel'e göre resim 1953'ten sonra ne değiştini gösteriyor: "Babam telgraf memuruydu. Çok az kazanırdı. Ama bundan 45 sene önceki kıyafet ve tavrına bakın. Gelir düzeyi yüksek, zevk sahibi bir insan gibi duruyor," diyor. 3 Hürel'in hikayesini anlatan kitap Ada Yayınları'ndan çıkacak. Kitabın büyük bir bölümü Haldun Hürel'in 17 - 18 yaşlarında tuttuğu günlüğünden virgülüne dokunmadan alınmış. Feridun Hürel, "Bu kitaba müthiş bir doğallık kattı. Çünkü 17 - 18 yaşlardaki duygusuyla yazmış çocuk. Bugünün duygularıyla anlatmak farklı oluyor, acaba o gün nasıl bakıyorduk," diyor. Birkaç tanesinden de örnek veriyor.
"Türkiye'nin bir numaralı grubuyken, ödül almak için taksi tutamazdık. Şimdi milyarlar veriyorlar, sahneye çıkmıyoruz. Ödünsüz olduğumuz bilinir de böyle abartılı olduğu bilinmez. Şimdi gruplar çoğaldı diyorlar, eskiden her sokakta orkestra vardı. Amatör topluluklar yarışmasında ikinci olmuştuk. Sadece bir gitarımız vardı. Ben çalarken Onur hayal ederek bas çalıyordu. İlk defa orda iki gitarla birlikte çaldık ve ikinci olduk."
Üç Hürel artık konser vermiyor. Çünkü şimdiki seyirciyle iletişim kuramadıklarını düşünüyorlar. Feridun Hürel dinleyicileri kategorilere ayrıyor "Kafa sallayanlar, kıç sallayanlar, göbek sallayanlar ya da el çırpanlar var. Adam mümkün değil, elleri görmeden müzik yapmam diyor. Kafa sallayanlar rock yaptığını sanıyor, tamamen taklitçi. Üçüncü grup arabesk onlar da illa göbek atacak." 3 Hürel'in ise dinlence için müzik yaptığını, çoğu konserde oturarak çaldığını söylüyor: "Şimdi eğlence müziği var, onu küçümsemiyoruz ama biz yapmıyoruz. Şimdi konser versek, inanıyorum ki herkes eğlenmeye gelecek. Eskiden gruplar kendi içlerinde jam session yapardı. Ne var ki orada, seyirci yok bir b.k yok, kime çalıyorsun, kendi deşarj oluyor."