Selda geldi. Hoşgeldi!

Dile kolay, Selda Bağcan tam 31 yıldır müziğin içinde. Yaptığı albümlerin sayısını hesaplamak bile zor. Hele konserleri hiç. Bağcan, yaptığı işlerin basında ilgi görmemesinden şikayetçi. "İnsanların haberlerinin olması çok önemli ama bu haber yolları bize kapalı. Bu haberleri verebilsek belki bizim kasetler de 1 milyon satacak. İsmet Berkan’ın looser dediği var ya, o looser’lardan biri benim!" deyip gülüyor ve devam ediyor: "Bunu kabul edince rahatlık oluyor. Benim hatam değil, düzen böyle, sistem bu".

Hoşgeldiniz. Beş yıldır yeni albüm yoktu, neden?
Hoşbulduk. Aslında var da, yok. Ben bu süreç içinde müzikseverleri ya da Selda Bağcan severleri müziksiz bırakmadım. Türkülerimiz serisi var. Beşe kadar çıktı. 10’a kadar devam edecek. O arşiv serisini yayınladık.

O zaman şöyle diyelim, 97’deki "Çifteçifte Telli"den sonra neden içinde yeni bestelerin olduğu bir albüm yapmadınız?
1990’da eskilerin yayın haklarını aldım. Çok büyük bir paraya. Peki ben bunları ne zaman çıkaracağım? Biraz da küskünlükten oldu. Bu bankalar benim iflahımı kesti. Türkiye’deki herkes gibi. Ama hepsi de battı!

Bir de o son albümde "bu bir çeşit veda" gibi şeyler de söylemiştiniz.
Ben artık yeni şarkı söylemeyeceğim diyordum bu ülkede. Fakat gene dayanamadım. Konserlere kesintisiz gidiyoruz. Hiçbir zaman hayır demem konserlere. İnsanlarla birebir iletişim çok önemli. Bu kaset yeni çıktı ama haftasonu gittiğimiz konserde herkesin elinde vardı. Manevi değeri maddi değerlerinden daha fazla konserlerimin.

Albümde "Ahmet’e" isimli şarkıyı Ahmet Kaya için söylüyorsunuz.
Eşi Gülten, benim hapisten arkadaşım. Hapis ve asker arkadaşlıkları ömür boyu sürer. Gülten hapisten çıktıktan sonra, Majör Müzik’e gel işin hazır dedim. Gülten işe başladığı ilk gün, Ahmet ile karşılaştı. Çünkü biz Ahmet’in kasedini yapıyorduk. Hatta ona vokal yapınca bütün çarşı ayaklandı. Niye vokal yapıyorsun diye, ne var dedim biz de böyleydik. Görmüştüm ben olayın nereye gideceğini, dehşet bir yetenek. Birbirlerine vuruldular ve evlendiler. Ahmet’in sanatçı yanını çok beğenirdim. Çok coşkulu, bir sürü beste yapmış insan. Vefa meselesi değil. Bir tesadüf, bu albümün çalışmalarının sonuna geldiğimizde bir genç adam aradı. Murat Kaya. Ben Ahmet Kaya için bir şarkı yazdım ama bunu yalnız size verebilirim dedi. Müzik beni çok etkiledi ve Ahmet Kaya’nın dramatik ölümüyle birleşince bu yorum çıktı. Ölüme karşı bir isyan ve hırsla söylendi.

"Anne Ben Geldimöde de Halil Ergün şiir okuyor, tabii albümü Halil Ergün’e ithaf etmenizi de unutmayalım.
Halil ile otuz yıllık bir arkadaşlığım var. Şimdi komşum oldu. Daha sıkı fıkı olduk. Kasede başladım, her şeyimi çok beğeniyor. Sizi her zaman o kadar beğenen bir insan, motive ediyor. Bu bakımdan Halil’in hakkını inkâr edemem, o yüzden ona adadım. Halil aslında 96’da bir kaset yapacaktı. Ahmet Erhan’ın "Oğul" şiirini getirdi, şimdi benim "Anne Ben Geldim" diye söylediğim... Halil buraya geldi, şiiri okudu ve gittiği an o beste döküldü. Ona yapmıştım o besteyi aslında.

O şiiri Teoman da söylüyor, dinlediniz mi?
Onu sonradan öğrendim. Aldım kasedi dinledim, Allah’tan daha önce dinlememişim çünkü kötü. Bir beste ancak bu kadar kötü yapılabilir. Teoman’ın insanı can evinden vuran besteleri var ama bu bestesi kötü.

"Ağladım Anne" şarkısının hikâyesi de çok acıklı.
Evet. Geçen sene Almanya Kassel’e gittik. Bir yemekte dediler ki; burada bir delikanlı var, güzel şiirler yazıyor ve dosyasını size sunmak istiyor. Hadi getirsin dedim ama içimden eyvah diyorum gene çok şiir yazanlardan biri. Geldi dosya ilk sayfada bu şiir var. Okudum ve şok oldum. Askerdeki bir delikanlının karşısına gelen birini -ki o karşısındakinin de kim olduğu çok iyi biliniyor- vuramamasını anlatıyor. Çok hümanist ve hiçbir taraftan değil. Son yaşadığımız düşük yoğunluklu savaşa bu açıdan bakan hiç kimse olmadı bugüne kadar. Hep taraflıydı. Ertesi günü ağzımdan melodiler döküldü. Teyp bozuk, burayı aradım ve telesekretere söyledim.

Bu albümde ayrıca ilk defa Urfa sıra gecesi türküsü söylüyorsunuz hem de üç tane.
O da tesadüf. Aslında tam İbo’luk! Buraya gelen gençlerden biri televizyona çıkacakmış, beni izle dedi. Bu türküler çıktı, aklım başımdan gitti. Benim kariyerim düşünülürse hafife alınabilecek gibi. Ne kariyeri dedim. Şimdiye kadar deyişleri söyledin, bunlar da sıra gecesi türküleri. Söyledim öyle.


Selda Bağcan
Majör Müzik