Kültür Sanat ‘Sinan’ın dünyası beni çok etkiledi’

‘Sinan’ın dünyası beni çok etkiledi’

09.11.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:

AKM’nin açılışında “Sinan” operasını sahneleyen İtalyan rejisör Vincenzo Grisostomi Travaglini, “Bu görev verildiğinde Süleymaniye Camii’ni ziyaret ettim. Sinan’ın ruh dünyasında ne kadar büyük bir sanatçı olduğunu o atmosferde daha iyi anladım” diyor

‘Sinan’ın dünyası beni çok etkiledi’

Seray Şahinler - İstanbul Devlet Opera ve Balesi rejisörlerinden İtalyan Vincenzo Grisostomi Travaglini, Atatürk Kültür Merkezi’nin açılışında dünya prömiyerini yapan “Sinan” operasının mimarlarından. Travaglini, İstanbullu operaseverlerin yakından tanıdığı bir isim. Daha önce “Carmen” ve “Aida” ile izleyiciyle buluşan yönetmen son olarak “Sinan”ı sahneye taşıdı. AKM’nin açılışından sonra sahneye taşınan bir diğer eser “Aida”da da yine Travaglini’nin imzası var. Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin sahneye taşıdığı Verdi’nin başyapıtı niteliğindeki “Aida”, önceki gün izleyiciyle buluştu. Temsilde Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü tenor Murat Karahan da rol aldı. Travaglini dünyada ‘Aida’nın farklı prodüksiyonlarını yaptığını fakat AKM’nin atmosferiyle eseri yeniden kurguladığını söylüyor. Yönetmen AKM’nin dünyanın sayılı konser ve tiyatro salonlarından biri olacağını belirterek “Daha önce var olmuş bir iş bu yeni tiyatroda yeniden doğuyor. Yeni kültür merkezinin bize sunduğu imkânlardan yararlandık. Klasik bir ‘Aida’ izliyoruz ama arkasında müthiş bir teknoloji var. İkisini bir araya getirip tarihsel olanla yeniyi birleştirdik. Burası farklı  bir gerçeklik. Dünyada çok salon gördüm fakat buranın atmosferi bambaşka” diyor.

Haberin Devamı

“Benim için onurdu”

29 Ekim’de kapılarını açan Atatürk Kültür Merkezi’nin ilk temsili “Sinan” ise Travaglini’nin en yeni işi. Librettosu Bertan Rona’ya, müziği Hasan Uçarsu’ya ait operanın rejisörlüğünü üstlenen Travaglini uzun bir sürecin sonunda “Sinan”ı tamamladığını söylüyor. Yönetmen, “Sinan”ın hem dünya prömiyerini yapmasından hem AKM’nin açılış eseri olmasından dolayı heyecanının iki kat arttığını sözlerine ekliyor: “Her şeyden önce bu benim için büyük bir onurdu. AKM’nin açılış eserinin bana emanet edilmesinden büyük gurur duydum. Hem profesyonel hem insani anlamda benim için müthiş bir tecrübeydi. Çok iyi solistlerle ve orkestrayla çalıştık. Bestecisiyle müthiş bir diyalog kurduğum eserdi. Her eserin ilk kez sahneye çıktığı dönemler olur. ‘Aida’ da bir zamanlar ilk kez sahnelenmişti. Çok çalıştım. Üç tam gün hiç uyumadım ve orijinal librettoyu İtalyancaya çevirdim. Her kelimenin müzikle bağlantısını ve anlamını bilmek zorundaydım; başardım. Bundan dolayı çok mutluyum.”

Haberin Devamı

İstanbul’a sık sık konuk olan yönetmen, daha “Sinan” operası gündemde yokken Mimar Sinan’la tanıştığını ve eserlerinden çok etkilendiğini söylüyor: “Sinan dünyanın en önemli mimarı. Onu tabii ki tanıyordum. Bazı işlerini biliyordum. İstanbul’a geldiğim zamanlar bazı camilerini ziyaret etmiştim. Kişiliği ve karakteri beni çok etkiledi. Bu görev bana ilk verdiği zaman bir grupla Süleymaniye Camii’ni görmeye gittim. İçeri ilk girdiğimde ne kadar büyük bir insan olduğu hissettim. Ve ruh dünyasında ne kadar büyük bir sanatçı olduğunu o atmosferde daha iyi anladım. Sinan uluslararası bir karakterdir. Tıpkı Aida gibi.”

‘Sinan’ın dünyası beni çok etkiledi’

Türkçe opera neden olmasın?

Türkçe sahnelenen “Sinan” operası, gösterimden sonra “Türkçe opera olur mu” sorusunu yeniden tartışmaya açtı. Ana dilde opera izlemenin keyfine varan da var Türkçe’nin dil yapısı itibarıyla operanın kimyasına uymadığını düşünen de… Vincenzo Grisostomi Travaglini’ye konu hakkındaki görüşlerini sorduk: “Neden olmasın? Opera bir sanat ve her dilde olabilir. Yıllar önce Samsun Devlet Opera ve Balesi açılacağı zaman benden Puccini’nin ‘La Boheme’ini Türkçe sahnelememi istediler. Herkes çok şaşırdı. Genel Müdür Murat Karahan o zamanlar genç bir tenordu. Ve biz çok çalışıp eseri Türkçe sahneledik, çok beğenildi. Operanın dili olmaz.”