Kültür Sanat Yazmanın tek formülü yetenek

Yazmanın tek formülü yetenek

05.09.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

“Edebiyat atölyeleri yazmayı öğretiyor mu? Yazmak öğrenilen bir şey mi?” sorusunu Ayşe Kulin, Jale Sancak, Gündüz Vassaf, İsmail Güzelsoy, Metin Celal, Oylum Yılmaz ve Mahir Ünsal Eriş ile değerlendirdik

Yazmanın tek formülü yetenek

HARUN KARABURÇ Yazmaya meyleden sıkı okurların ilk durağı yazarlık atölyeleri… Son yıllarda sayıları hızla artan yazarlık atölyeleri pandemiyle birlikte yeni bir boyut kazanarak çevrimiçi buluşmalara da ev sahipliği yapıyor. Atölyelerde deyim yerindeyse yazma pratiğinin matematiği, püf noktaları ve olmazsa olmazları ele alınarak yeni yazarlara yol açmaya çalışılıyor.

Haberin Devamı

Peki çoğunlukla “yaratıcı yazarlık” başlığı altında düzenlenen bu atölyeler “yazmak” uğraşının neresinde duruyor? Edebiyat dünyasının ne güncel meselelerinden yazmanın öğretilebilir olup olmadığı konusunu masaya yatırdık.

Kabiliyeti keşfeder

Ayşe Kulin: Faydası olacağı kesin. Ben böyle bir atölyede yetişmedim. Hatta yazarlık üstüne eğitim dahi almış değilim. İlkokuldan itibaren yazmaya başladım, yeteneğim vardı. Yıllar önce Şanghay’da böyle atölye yaptım. Ben de katılımcılar da ilk defa böyle bir workshop’a katılıyordu. Birlikte tecrübe ettik. Bazı yazılar o kadar güzeldi ki devamının gelmesini istemiştim. Ama bazıları da hiç okunmayacak gibiydi. Demek ki atölyelerde kabiliyet ortaya çıkıyor. Yazar olmak isteyenin edebiyat fakültesini bitirmesi gerekmiyor. Ama yeteneğinin olması, çok okuması gerekiyor. Bu atölyeler yazar olmak isteyen kişilere yardımcı olabilir. Ben tavsiye ederim.

Haberin Devamı

Nitelikli okuma yazmak kadar önemli

Jale Sancak: Yazmak; resim, müzik, heykel ya da benzeri sanat dallarının öğretilebildiği gibi elbette öğretilebilir. Çünkü edebi metinlerin de diğerleri gibi onu oluşturan temel öğeleri ve yazmanın temel teknikleri var. İşte bunlar öğretilebilir. Bunları öğretme, bir başka deyişle atölye çalışmaları ise kişiye öğretmenin sonucunda okunabilir öyküler, romanlar yazma imkânı sunar. Dikkat ederseniz ‘okunabilir’ dedim ve bu hiç de fena bir şey değil lâkin ‘sanatçı işi’ metinler olurlar mı?… Olmayabilirler ya da nadiren olabilirler. Bu da yetenekle ilintili bir şey. Evet, bir edebi metin oluşturmanın teknikleri öğretilebilir, ne var ki kişiyi sanatçı kılacak özellikler, hasletler, söz gelimi yaratıcılık öğretilemez.

Yazmanın tek formülü yetenek

Formül olmasın

Gündüz Vassaf: Yazma iştahımızı kabartan her şeyin edebiyatın zenginliğini arttırması kaçınılmaz. Her şeyden önce esin kaynağı. Yapay zekâ resim de yapabilir, şiir de yazabilir. Korkum, sanatın formüllere kurban olması.

Hepsi yeni bir keşif

İsmail Güzelsoy: Keman çalmayı öğretebilirsiniz ama o insanın istidadı ve eğilim ölçüsünde sonuç alabilirsiniz. Yazmak bir yanıyla teknik bir yanıyla estetik arka plan gerektiren bir süreçtir. Teknik donanımı insanlara verebilirsiniz ancak iyi bir eser üretilmesini garantileyemezsiniz. Kısaca yazmak öğretilebilir ama ne yazacağını öğretemezsiniz. Tekniği öğrettikten sonra yazar kendi tekniğini de oluşturmaya başlar ya da başlamaz. İyi edebiyat her seferinde yeni bir keşiftir.

Haberin Devamı

Önce yaratıcı okurluk

Metin Celal: Yaratıcı Yazarlık Kursları, edebiyat atölyeleri çağımızın her şeyin kursla öğrenilebileceği yanılgısının bir sonucu gibi görünüyor. İki-üç aylık bir kursa gidip yazar olunabileceği düşünülüyor. Sanıyorum bol talep var ki bildik bilmedik hemen her eli kalem tutan deneyimlerini paylaşmak için kurslar vermeye başladı. Bu kurslarda ne öğrenilebilir? Murat Gülsoy, Mario Levi gibi az sayıda nitelikli hocadan yazarlığın tekniği öğrenilebilir. Ama bu işin zanaat kısmıdır ve öğrenilmesi önemlidir. Bir öykü ya da roman yazmadan önce onun nasıl bir şey olduğunu bilmek gerekli. Ama işin bir de “yaratıcılık” bölümü var. Onun öğretilemeyeceğini biliyoruz. Varsa yeteneğiniz yazar olursunuz. Bizde temel sorun yazar adaylarının okumayı sevmemesi. Sanıyorum bize öncelikle “yaratıcı okurluk kursları” gerekiyor.

Haberin Devamı

Yazma disiplini kazandırır

Oylum Yılmaz: Hiçbir edebiyat atölyesi bize yazma yeteneği kazandıramaz elbette ama iyi okumakta, eleştirel bir bakış edinmede, bir edebi metinle ilişki kurmayı öğrenmede, yazma disiplini edinmede yardımcı olacaktır. Dil işçilik ister, edebiyat çok uzun süreli çalışmak ister. Bu süreçte her şeyin nasıl gittiğini kendi içinizde yoklamak, metninize dışarıdan bir gözle bakmak, sizin gibi edebiyatın içinde el yordamıyla yürümeye çalışan insanlarla deneyim paylaşımında bulunmak tırnak içinde büyük ihtimalle iyi gelecektir.

Yetenekli değilseniz eğitim nafile

Mahir Ünsal Eriş: Sanat için yetenek olmazsa olmazdır. Ancak sanatın kendi doğruları vardır. İstediğiniz gibi resim yapabilirsiniz ancak bu sarıyla maviyi karıştırınca yeşili elde edeceğiniz gerçeğini değiştirmez. Yetenekli olmamanız durumunda eğitim nafiledir. Sizi sadece iyi bir sanatsever yapar bu eğitim. Kimse sadece çalışarak sanatçı olamaz. Yetenek de lazımdır. Bu, sanatın bir başka kolu olan edebiyat için de böyledir. Yazmak öğretilemez ama doğru yazmak öğretilebilir.