16.06.2008 - 10:59 | Son Güncellenme:
1980’li yılların sonu... Ali Poyrazoğlu‘nun sahibi olduğu Taksim’deki Yeşil Kabare, İstanbul gece hayatının en popüler mekanı. Herkes oradaki şovları, dansları, müziği konuşuyor. Mekanın sahnesi ünlüler geçidi gibi: Uğur Yücel, Huysuz Virjin, Müjdat Gezen, Demet Akbağ, Cem Özer...
Zeki Müren, Sezen Aksu, İbrahim Tatlıses, Nilüfer, Ajda Pekkan, Cem Karaca, Yıldız Kenter, Hülya Avşar, Candan Erçetin gibi isimler gösterileri izlemeye gelmekle kalmıyor, kendilerini “sahneye atıyorlar”. Sakıp Sabancı bile karısının “Yapma Sakıp” uyarısını dinlemiyor, eğlenmeye geldiği Yeşil Kabare’de 45 dakikalık bir stand-up yapıyor.
Yeşil Kabare 10 yıl sürüyor. Poyrazoğlu setlerde koşturmaktan yorgun, kabareyi kapatıyor. 2008’in yaz ayları... Poyrazoğlu yıllar sonra Yeşil Kabare’nin perdesini Bodrum Magic Life‘ta tekrar açıyor. İlk gösteri 28 Haziran’da. Poyrazoğlu ile Gümüşsuyu’ndaki evinde konuşuyoruz. Bu ev Yeşil Kabare projesinin “doğumhanesi”.
Yeşil Kabare’yi tekrar açma fikrini kafanıza kim soktu?
Seyirciler. Beni her gördükleri yerde sıkıştırıp “Kardeşim sen ne diye Yeşil’i kapattın” diye veryansın ettiler. Telefon açtılar, mektup yolladılar. Bunları gördükçe “Zamanı geldi” dedim.
Benim tiyatro dışında bir işim daha var. Büyük şirketleri eğitiyorum. Marka derinliği, takım oyunu, sinerji, kurum kültürü konularında eğitim veriyorum. Magic Life’ın üst kademesine pazarlama ve turizmde fark yaratma konusunda eğitim verirken genel müdür Başak Erel “Peki ben turizmde nasıl bir fark yaratmalıyım?” diye sordu. “Her şey içinde konseptinin içine sanatı da katın” cevabını verdim.
Fikir beğenilince ilk kez geçen yıl Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nun oyunlarını sahneye koyduk Bodrum Magic Life’ta. Bu yıl da Yeşil Kabare’yi oraya taşıyalım dedik.
“Yeşil Kabare’de başrolde eğlence, hiciv, alay vardı”
Yeşil Kabare bu evde doğdu diyorsunuz. Nasıl ortaya çıktı bu fikir?
Yeşil Kabare’nin hayalini ilk kez bu evde kurdum. Tiyatronun yanında gösteri sanatının başka dallarında da bir şeyler yapmalıyım dedim. O güne kadar hep tiyatromsu kabareler sahnelenmişti. Ama izleyicinin yiyip içtiği, sahnede orkestranın, şarkıcıların, stand-up’çıların, dansçıların, kuklacıların olduğu bir kabare yapılmamıştı. Yeşil Kabare tüm bunları içeriyordu. Başrolde eğlence, hiciv, alay vardı. Komedi skeçleri sahneliyorduk.
Komşunuz Bülent Erkmen’in kapısını çalıp kabarenin logosunu hazırlamasını istemişsiniz.
Evet, logoyu o çizdi. Şimdi de o logoyu kullanıyoruz. Bize çok uğurlu gelmişti çünkü. Bülent bana nasıl bir şey istediğimi, konseptin ne olduğunu sordu ve benden aldığı cevaba göre hazırladı logoyu.
Kabarenin adı neden Yeşil’di? Logoda yeşil yerine neden kırmızı kullanıldı?
Kabareye hayat verirken renk körlerinden yola çıkmıştım. Biliyorsunuz onlar yeşili kırmızı görürler. İşin aslının insanın gözüne görünmediğini, işin ruhunun göze görünenin arkasına sakladığını düşündüğüm için logonun da kırmızı olmasını istedim. Yeşil Kabare’de gerçeği göstermek için, yaşananları kahkahanın, güldürünün, hicvin insanın zihnini açan eleğinden geçirdik.
“Huysuz Virjin şov yıldızı olduğunu Yeşil’de kanıtladı”
Yeşil Kabare’de dönemin en ünlü oyuncuları çıkmış sahneye. Aralarında kimler vardı?
Müthiş yeteneklerle çalıştık: Deniz Türkali, Müjdat Gezen, Altan Erbulak, Cem Özer, Nilgün Belgün, Peker Açıkalın... Uğur Yücel, Demet Akbağ ve Rasim Öztekin Yeşil’de patladı. Huysuz Virjin’i “Ben kantocuyum, benden komedi yıldızı olmaz” dese de ikna ettim. Huysuz şov yıldızı olduğunu Yeşil’de kanıtladı. Pek çok yeteneği Yeşil’de parlattık. Yeşil muhteşem bir montürdü, onlar da pırlantaydı.
Yeşil Kabare’yi stand-up’ın doğduğu yerlerden biri olarak adlandırıyorsunuz. Gerçekten öyle mi?
Orhan Boran, Celal Şahin, Müjdat Gezen, ben ve pek çok isim stand-up yaptık zamanında. Ama bir komedi kulübünde -ki ben Yeşil’i bir komedi kulübü olarak adlandırıyordum- ilk kez stand-up yapıldı.
Yeni Yeşil Kabare’de neler olacak?
Brasil Tropical adlı Brezilyalı samba ve salsa dansçılarından oluşan bir grup sahneye çıkacak. Ferdi Özbeğen şarkılar söyleyecek. Pop müzik şarkıları çalan bir orkestra da ekibimize eklendi.
Seyirci bizi atletle, pijamalarla görecek. Çünkü “Tumba Yatak” adında bir oyun sahneleyeceğiz. Oyuncu kadromuzda benden başka Berrak Kuş, Eser Ali, Özdemir Çiftçioğlu, Suat Ünaldı, Murat Ilgar var. Deniz Akkaya ilk kez bizimle birlikte kabareye çıkıyor. Dans edecek, şarkı söyleyecek. Seyirciler hiç beklemedikleri anda enteresan sürprizlerle karşılacak.
“Kabarenin kostümlerine 300 bin YTL, sahnesine 800 bin avro harcandı”
Yeşil Kabare’de samba ve salsa dansçılarından oluşan Brasil Tropical da sahneye çıkacak.
Bir tatil köyünde oyun sahnelemekle tiyatroda oyun sahnelemek arasında nasıl bir fark var?Ben nasıl bir yerde oyun sahnelemek istiyorsam öyle bir yer yaptılar. Oranın 750-800 kişilik açık hava sahnesi müthiş, acayip bir akustiği var. Mikrofonsuz oynadığım ilk açık hava tiyatrosu orası. Ağzımın suları akıyor sahneye çıktıkça.
Yeşil Kabare için 800 bin avro harcayarak yeni bir alan inşa ettiler. Tiyatroda üç ayrı sahne olacak. 300 bin YTL’lik kostümler hazırlanıyor.
Oyunlarımızı tıklım tıklım oynadık geçen yıl, bu yıl da öyle olacağına eminim. Hem oyunlara sadece otel müşterileri değil, Biletix’ten aldıkları biletle dışarıdan da seyirci geliyor.