12.02.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Basın toplantısında SALT Programlar Sorumlusu ve Küratörü Farah Aksoy, sanatçının Türkiye’de olmadığı için toplantıya katılamadığını ancak nisan ayında gerçekleşecek okuma programında İstanbul’da sanatseverlerle buluşacağını belirtti. Ardından da sanatçı ve sergi hakkında bilgi verdi: “Basma Alsharif, Filistin asıllı ancak hiçbir zaman vatanında yaşayamamış bir sanatçı. Salt Galata’daki ilk kişisel sergisinde sanatçının Türkiye’de ilk defa sergilenen çalışmları yer alıyor. Eserler hem video hem fotoğraf hem de enstalasyon halinde binanın çeşitli noktalarına dağıtıldı. SALT Galata’nın da mimari özelliklerini düşünerek düzenlenmiş bir sergi.”
Geçmişe gitmek
Sergiye gelen ziyaretçiler, Alsharif’in değişen jeopolitik koşullarda parçalanmış ulusal kimliğini yansıttığı filmini, video ve enstalasyon çalışmalarını görebilecek. Görsel bir hikâye üzerinden geçmişi tekrar inşa etmeye çalışan sanatçının eserleri, yurt kavramına dair sorgulamalara odaklanıyor. Salt Galata’nın üç katına yayılan film, video ve enstalasyonlardan oluşan sergi, İngilizce adını “antik Filistinli ve cahil/kültürsüz kimse” gibi anlamlara gelen “Philistine” sözcüğünden alıyor.
Romandan enstalasyona
Alsharif’in yazdığı, aynı adlı kısa romana dayanan “Bir Filist” (A Philistine) enstalasyonu zamanda geriye giden bir hikâyeyi sunuyor. Ziyaretçiler, bu enstalasyon kapsamında serginin en alt katına yerleştirilen koltuklara oturarak bu kitabı okuyabilecekler. Birtakım gezi notları ve erotik yazımlardan esinlenen kitap, günümüz Lübnan’ından yola çıkarak 1935 Filistin’ine; oradan da Antik Mısır’ın MÖ 16’ıncı ve 11’inci yüzyıllar arasındaki Yeni Krallık dönemine uzanıyor. Eserin anlatıcısı Loza’yı, 1940’ların sonunda kullanıma kapanan Hayfa-Beyrut-Trablus hattı ve Filistin Demiryolları’yla kesişen tarihî hatlarda kurgusal bir tren seyahatine çıkarıyor.
Film gösterimleri
Sergide Alsharif’in 2017 yapımı “Kuyruğunu Yiyen Yılan” (Ouroboros) filmi de Salt Araştırma mekanında belirli aralıklarla gösterilecek. 77 dakikalık bu film, ardı ardına yaşanan yıkıcı olaylar karşısında insanın ancak yenilerek ilerleyebileceğini anlatıyor. Sanatçının dışarıdan bir göz ya da içeriden bir şahit olarak Gazze şeridi üzerinde hak beyan ettiği “Derin Uyku” (Deep Sleep) ve “Gazze Amatör Filmleri” (Home Movies Gaza) videoları birinci katta konumlanıyor