Hande Ataizi'den 27 yıl sonra 'Ruhsar' itirafı! 'Sezen Aksu’yu ben eledim'
15.05.2025 - 12:48 | Son Güncellenme:
Ünlü oyuncu Hande Ataizi, 90'ların fenomen dizisi "Ruhsar"la ilgili yıllar sonra dikkat çeken bir açıklama yaptı. Minik Serçe Sezen Aksu’nun başrolde düşünülmesinin ardından sürece nasıl müdahale ettiğini anlatan oyuncu, rolü almak için yaptığı “manipülasyonu” itiraf etti.
HABER MERKEZİ - Ünlü oyuncu, Kanal D ekranlarında yayılan 90’ların kült dizisi “Ruhsar”la ilgili yıllar sonra tekrar konuştu. Ataizi, başrol için önce Sezen Aksu’nun düşünüldüğünü, ancak sürece müdahale ederek rolü kendisine yönlendirdiğini söyledi.
İşte Candaş Tolga Işık’ın programında yaptığı dikkat çeken açıklamalar…
“İNSANI GÜLÜMSETEN BİR HİKAYEYDİ”
Ataizi, senaryoyu ilk okuduğu anda Ruhsar karakterini çok istediğini, hatta kafasında bu rolü nasıl şekillendirdiğini de anlattı:
“O çocuksu, saf, tatlı ve haylaz enerjisiyle çizgi film karakteri gibi bir Ruhsar hayal ettim. Bence artık böyle işlere rastlanmıyor. Çok insani ve gülümseten bir hikâyeydi.”
“ONUNLA NE KADAR DEVAM EDEBİLİRSİNİZ”
1998-2001 yılları arasında Kanal D’de yayınlanan “Ruhsar” dizisi, başrollerini Hande Ataizi ve Cem Davran’ın paylaştığı, dönemin en dikkat çekici yapımlarından biriydi. Ruhunu kaybetmiş ama hâlâ eşiyle iletişimde kalan bir kadını canlandıran Ataizi, dizideki Ruhsar rolü için ilk önce Sezen Aksu’nun düşünüldüğünü şu sözlerle açıkladı:
“Ruhsar için Sezen Aksu düşünülüyordu. ‘Sezen çok güzel olur ama onunla ne kadar devam edebilirsiniz? Belki 1 yıl sonra bırakmak isteyebilir’ diyerek manipüle etmişliğim var.”
“MİZAHIYLA HERKESE ULAŞTI”
Ataizi, dizinin neden bu kadar fenomen olduğunu da şöyle özetledi:
“Kadınların sesi olan bir işti. Cennet sohbetleri gibi sahnelerle insanlara hem umut hem tebessüm verdi. Barış Manço’nun 7’den 77’ye formatı gibi… Her yaş grubuna ulaştı çünkü içinde korkularımıza gülümseyen bir taraf vardı.”
''AYNISI GELMEZ''
Ünlü isim, “Ruhsar bugün çekilebilir miydi?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“Çok zor. Herkes çok temkinli, herkes bir şeylerden korkuyor. Yaratıcılığın kırıldığı bir dönem. Özgürlük olmayınca üretkenlik de olmuyor. Bugün öyle pırıltılı işler çıkması çok zor.”
