Milliyet Executive Cumhuriyet demek 'reform' demek

Cumhuriyet demek 'reform' demek

10.11.2023 - 03:41 | Son Güncellenme:

Cumhuriyet'in ilk yılları, daha doğrusu Meclis'in kurulduğu 1920 ve Atatürk'ün vefat ettiği 1938 arasındaki dönem çok özel bir dönemdi... "Reform nedir?" sorusunun cevabını arıyorsanız, bu 18 yıla bakın...

Cumhuriyet demek reform demek

SERVET YILDIRIM/ servet.yildirim@milliyet.com.tr - Geçen ay 100'üncü yıldönümü kutladığımız Cumhuriyet'in hikayesi Sevr ile başlar. Cumhuriyet, Osmanlı'nın 1920 Ağustos'unda imzalamak zorunda kaldığı Sevr'e Atatürk Türkiye'sinin 1923 Ekim'inde verdiği cevaptır. Cumhuriyet'in alternatifi Sevr'dir. Osmanlı'nın imzaladığı son antlaşma olan Sevr ile Osmanlı devleti sömürge haline gelmişti; ekonomisi ve idaresi yabancıların denetimine girmişti. Cumhuriyeti anlamak için önce Sevr'i anlamak gerekir. Peki Sevr demek ne demek? Osmanlı'nın bakanlarından Bağdatlı Mehmed Hadi Paşa ile Rıza Tevfik ve Bern büyükelçisi Reşat Halis'in Paris'in batısındaki Sevr banliyösünde imza attığı bu anlaşma ile Edirne ve Kırklareli dahil olmak üzere Trakya'nın büyük bölümü Yunanistan'a; Ceyhan, Antep, Urfa, Mardin ve Cizre kent merkezleri Fransız mandası olan Suriye'ye; Musul vilayeti İngiliz mandası olan El Cezire'ye verilecekti. Boğazlar ve Marmara silahtan arındırılacak, bütün devletlerin gemilerine açık olacaktı. Boğazlarda deniz trafiği uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecekti ve Osmanlı bu komisyonda yer almayacaktı. İzmir'in kaderi için plebisit yapılacak ama öncesinde şehir 5 yıl Yunanistan'ın kontrolünde kalacaktı. Ermenistan Cumhuriyeti tanınacak, sınırı ABD başkanı tarafından belirlenecekti. Savaşta kaybedilen Arap ülkeleri, Kıbrıs ve Ege adaları üzerinde hak iddia edilmeyecekti. Osmanlı'nın askeri kuvveti sınırlandırılacak, ağır silah bulunduramayacaktı, donanma tasfiye edilecekti. Türk maliyesi yabancı bir komisyonun denetimine tabi olacaktı.,

Haberin Devamı

Cumhuriyet demek reform demek

Mücadelenin zafer tacı

Kaldırılan kapitülasyonlar yeniden kurulacaktı. Hukuki ve idari düzen müttefiklerin belirleyecekleri kurallara uygun hale getirilecekti. Deniz ve demiryolu trafiği müttefik devletlerarasında yapılan iş bölümü çerçevesinde yönetilecekti. Eğer Mustafa Kemal önderliğinde Sevr'e karşı Kurtuluş Savaşı başlatılmamış olsaydı, bugün her şey çok farklı olacak, birçok şey ise hiç olmayacaktı. Cumhuriyet Sevr ile mücadelenin zafer tacıdır.

Muhteşem süreç 100 yıl önce başladı

Eğer reformların tarihi yazılsaydı Cumhuriyet'in ilk yılları, daha doğrusu Meclis'in kurulduğu 1920 ve Atatürk'ün vefat ettiği 1938 arasındaki dönem çok özel bir yer kaplardı. Bundan 100 yıl önce bu muhteşem reform süreci başladığında kişi başı gelirde Avrupa'nın en yoksulu, okuma yazma oranında en düşüğü, borçlulukta en yükseği, sanayisi olmayan, kaynakları yabancıların elinde bulunan ve her alanda Avrupa'nın birkaç yüzyıl gerisinde kalmış işgal altındaki bir ekonomiydi. "Reform nedir?" sorusunun cevabını arıyorsanız bu 18 yıla bakın. Önce meclis sonra Cumhuriyet kuruldu; hilafet kaldırıldı. Öğretim birliği kabul edildi, ilköğretim zorunlu hale getirildi. Millet mektepleri açıldı; milyonlarca kişiye temel eğitim verildi. Köy öğretmen okulları açıldı, binlerce öğretmen yetiştirildi. Üniversiteler kuruldu. Türk harfleri hakkındaki kanun kabul edildi, Medeni Kanun yürürlüğe girdi. Kadın erkek eşitliği sağlandı. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Montrö ve Lozan imzalandı. Ankara başkent ilan edildi... Bu dönem ilklerin tarihidir. İlk tersane ilk tiyatro, ilk şeker fabrikası, ilk sigorta şirketi, ilk haddehane bu dönemde kuruldu. İlk yolcu uçağı seferi yapıldı, ilk betonarme köprü inşa edildi.

Haberin Devamı

Neler yapıldı neler...

Bu dönem kurumsallaşmanın tarihidir. Merkez Bankası, Çocuk Esirgeme Kurumu, Tekel Genel Müdürlüğü, Ziraat Enstitüsü, Devlet Demiryolları, Türk Hava Kurumu, Müzeler Müdürlüğü, Sanayi Bankası, Anadolu Ajansı, Danıştay, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu, Devlet Sanayi Ofisi, Sanayi Kredi Bankası, İller Bankası, MTA, Etibank, Hava Yolları ve Toprak Mahsülleri kuruldu. Ekonominin tarihidir. Türkiye İş Bankası, Halk Bankası, Anadolu Sigorta, Sümerbank bu dönemde doğdu. Çiftlikler, haralar, tarım satış kooperatifleri, onlarca şeker, kâğıt, çimento ve mensucat fabrikaları kuruldu. Uçak ve motor fabrikası gerçek oldu. Elektrik santralleri, demiryolu ve tramvay hatları açıldı, deniz ticaret düzenlendi, uluslararası ölçü birimleri kabul edildi. Sanayileşmenin tarihidir. Şeker fabrikaları, ticaret ve sanayi odaları ve demir çelik sanayii hakkındaki kanunlar kabul edildi; sanayi teşvik kanunu çıkarıldı. Kültürün tarihidir; müzeler, senfoni orkestraları ve konservatuvarlar açıldı. Sağlığın tarihidir. Numune Hastanesi ve Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü kuruldu. Neler yapıldı neler; yazmakla bitmez. İlk basketbol ligi bu dönemde düzenlendi; ilk kâğıt para tedavüle girdi; ilk radyo yayını başlatıldı; limanlar ve demiryolu şirketleri yabancılardan alındı. Soyadımız oldu, vatandaşlık yasası kabul edildi. Kabotaj kanunu yürürlüğe girdi. Düzenli uçak seferleri başladı. Ve tüm bunlar yapılırken bir yandan da Osmanlı'nın borçları ödendi, hem de son kuruşuna kadar...