;
Oynatma Listesi
HABERLER

Tatil dönüş planı tartışmasında nişanlısını plajda motosiklet kaskıyla dövdü

İstanbul'da yaşayan Hilal Çullu (20) ve nişanlısı Y.B. (21) bayramın 3'üncü günü iki arkadaşıyla birlikte Yalova'ya tatile gitti. Çullu ve nişanlısı arasında tatilin ikinci günü plajdayken dönüş planıyla ilgili tartışma çıktı. İddiaya göre Y.B. Çullu'ya tartışma sırasında önce motosikletinin kaskıyla vurdu, daha sonra 'Seni öldürürüm' diyerek yüzüne kafa attı. Aldığı darbe sonrası kanlar içinde yere yığılan Çullu'nun burnu kırıldı, baygınlık geçirdi. Çullu hastaneye kaldırılırken, Y.B. kaçtı.

İstanbul'dan Yalova'nın Çınarcık ilçesine 8 Haziran'da bayram tatili için giden nişanlı çift Hilal Çullu ve Y.B. arasında plajdaki gece kulübünde dönüş planıyla ilgili tartışma çıktı. Tartışma sırasında Y.B. motosiklet kaskıyla saldırdı. Daha sonra Çullu'ya yumrukla saldıran Y.B. 'seni öldürürüm' diyerek yüzüne de kafa attı. Çullu kanlar içinde yere yığılarak bayıldı. Y.B. ise olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekibi sevk edildi. Çullu ambulansla hastaneye götürüldü. Tedavisinin ardından ifade veren Çullu, Y.B.'den şikayetçi oldu. 

'UFAK TARTIŞMA YAŞANDI'

Hilal Çullu, “Bayramın üçüncü günü, nişanlım, ben ve iki arkadaşım daha Yalova Çınarcık ilçesine tatil amacıyla gittik. İlk gittiğimiz gün hiçbir problem yoktu. Bayramın ikinci günü de sabah kahvaltı ettik. Daha sonrasında at bindik, denize gittik. Sonra kaldığımız otele geçtik. Oradan üzerimizi değiştirip konser alanına geçecektik. Ben üzerimi değiştirip çıktıktan sonra makyaj yaptım diye ufak tartışma yaşandı. Nişanlım, 'İğrenç olmuşsun' tarzında sözler kullandı. Ben de ‘Ben iğrençsem o zaman sen de iğrençsin’ dedim. Ardından yemek yemeğe geçtik. Hiç konuşmadım, yemeğe katılmadım. Bütün gün suratım asık bir şekilde akşama doğru olay yerine geçtik. Her şey iyiydi. Bir problem yoktu. Biz kız arkadaşımla beraber markete gidip kendimize bir şeyler aldık. Biz kız arkadaşımla alkol aldık kendimize. Mekanda sıranın bize gelmesini bekliyorduk. O sırada İstanbul'dan arkadaşlarımla da görüntülü konuştuk. Aramızda sorun, problem teşkil eden hiçbir şey de yoktu. Konser alanına geçtik. Oturduk, yani onlar oturdular, biz kız arkadaşımla müzik dinliyorduk. O anın atmosferindeydik. Daha sonra bunlar diğer erkek arkadaşımla dönüş için plan yapmışlar. Gece orada kalacaktık çünkü arabalı vapurla gitmiştik. Vapur yoktu. Kalacak yerde sıkıntılıydı biraz bayram günü olduğu için. Yer kalmayabilirdi. O yüzden kesin bir şey konuşmamıştık. Gitme kararı verdik. Biz de döndük dedik ki, ‘Siz neden plan değişikliği yaptınız, kendi kendinize neden karar değiştirdiniz? Biz de varız’ Bizim üzerimiz müsait değildi. Üzerimizdeki kıyafetlerde ince ve kısaydı. Gece motor yolculuğu yapabilecek derecede değildik. Biz ‘Neden kendi kendinize karar verdiniz? Üzerlerimiz ince, eşyalarımız ağır, kendimiz dönemeyiz. Gece burada kalalım, sabah dediğimiz gibi yola çıkarız’ dediğimizde nişanlım olan şahıs agresifleşti, sinirlendi ‘Ben gidiyorum. Gelmek isteyen gelir, gelmek istemeyen gelmez, gelmiyorsan hayatımda yoksun’ deyip argo sözler kullandı. Ve giderken kaskıyla bel boşluğuma doğru vurdu" dedi. 

 'SENİ ÖLDÜRÜRÜM DEDİ'

Çullu, “Sonra o çıktı, arkasından diğer erkek arkadaşım da onu sakinleştirmeye çıktı. Daha sonra tekrar geldiler. Tekrar aynı muhabbet yaşandı. Bu esnada ben oturuyordum. O karşımda ayaktaydı. Diğer arkadaşlarım da oturuyordu. Sonrasında yine aynı muhabbet konuşulurken ben bu sefer dedim ki ‘Sen benimle bu şekilde konuşamazsın. Kimsin de benimle bu şekilde konuşuyorsun? Ben senin nişanlınım. Benimle böyle konuşmaya hakkın yok’ dedim. Ve buna da çok sinirlendi. Yanaklarımdan sıkarak ‘Seni öldürürüm’ dedi. Ben de ‘Kim kimi öldürüyor, sen kimsin beni öldüreceksin’ dedim. Daha sonrasında zaten kafa atıldı burnuma. Ondan sonrası bende yok. Arkadaşlarımdan ve olay yerindekilerden duyduğum kadarıyla benim için darp edildi değil ‘düştü’ denmiş orada. Ben hastaneye gittiğimde jandarmalar zaten oradaydı. Bilincim açıldığında direkt ifadeye götürüldüm. Götürüldüğümde kendisinin İstanbul'a dönmek için yola çıktığını öğrendim. Jandarma geri çağırmak için aradığında, nişanlım ‘Osmangazi köprüsündeyim, şu an yoldayım’ dedi. Ben de dedim ki jandarmaya, ‘Böyle bir şey nasıl olabiliyor? Beni darbetmiş, nasıl yolda olabiliyor?’ Daha sonrasında zaten ondan hiçbir haber almadım. Ben gerekli şikayetlerimde, gerekli tedbirlerimde bulundum. Şu anda avukatımda ilgileniyor. Ben sadece diğer kadınlar gibi böyle olayın basitleştirilmesini, daha sonradan çok zarar görmeyi istemiyorum. O günden sonra hiçbir iletişime geçmedi. Ailesi de geçmedi. Ben de haber almıyorum. Haber aldığım kadarıyla telefonlarına kimse ulaşamıyormuş. Kimse göremiyormuş. Yani kimsenin haberi yokmuş. Şikayetçi oldum. Asla geri dönmeyeceğim. Uzaklaştırma kararını bekliyorum. Zaten avukatım ceza alması için, tutuklu veya tutuksuz her türlü yargılanması için şu an işlemlere başladı. Ben güvenliğimden tabii ki de endişe ediyorum. Ailemle yaşıyorum. Bir annem bir ben bir de kardeşim varız. Başımızda bir baba olmadığı için daha az korunaklı hissediyorum açıkçası kendimi" dedi. 

GÜNCELLENME
DETAYLARI GÖSTER