09.02.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:
MÜZİK "Gelecekler değil, gelenler önemlidir" diyerek konseri başlatan Feridun Düzağaç'ın pek kimseciklerde rastlanmayacak hassas ve saygılı davranışı, onun müzik dünyası içindeki özgün kişiliğinin özeti gibidir. Çünkü yanına imza isteyen bir seveni yaklaştığında, halen pancar gibi kesilir utancından. Gittiği yerlerde tanınması yüzünü kızartır, mekan sahipleri kasetini teybe koyduklarında kapatılmasını rica eder ezile büzüle. Küçük ve sınırları ince uzun parmaklı, damarları fırlamış ve sigaranın hiç eksik olmadığı elleriyle çizilmiş münzevi bir yaşamı var Feridun'un. Bir hafta sonu akşamüzerinde kenarlarına yüz yüze sohbetleştiğimiz sahil pastanesinin samimiyeti artıran masaları gibi. İçkili mekanlarda bir kapı açılış saati, bir de konserin başlama saati vardır. İkincisinin zamanlaması ekseriya salon doluluğunun tatminkar seviyeye gelişiyle yapılır. Eğer gece bir hafta sonu trafiğine denk gelmişse, yoldakiler beklenir de beklenir. Sohbetin bahanesi Feridun'un yeni albümü "Uykusuza Masallar". "Şarkı söylemeyi bilen şair" tarifi gerilerde kalmış gibi görünüyor bu albümde. Müzikal tasarım öne itelenmiş, söz-müzik dengesi kurulmuş, besteci hüviyeti PVC kaplanmış. Arada sanki içinde hiç müzik yokmuş gibi duyulan parçalar olsa da, sırası geldiğinde kendini iyi hissettiren yaylılar, nefesliler ve rock-funk gitarlar, sağ ayak topuğumuzun üzerinde bir inip bir kalkan ayak parmaklarına neşe veriyor. En eğlenceli hali bu Feridun'un. Daha eğlencelisi belki kırmızı kar yağışıyla mümkün. Nitekim acı içinde geçen son 2,5 yılın izdüşümüyle biriktirdiği şarkılar bunlar. Şarkılarındaki karakterle kanlı canlı Feridun arasında hiç açı yok. Şarkılardan seslenen adam kadar kentli ve yalnız bir karakter Feridun; edilgen, içine dönük, düşünceli ve kalabalıktan uzak, biraz adı konmamışçasına nihilist. Yaşantısındaki iki merakı müzik ve futbol. Her ikisi de profesyonelliğe dökülünce, kısa bir süre sonra bir günlük gazetede yazdığı futbol yazılarını bırakmış; biri hobisi olarak kalsın ve kirlenmesin diye. İlk üç albümünde tek ve rafine bir toplumsal karakter vardı Feridun'un. Sonrakilerde ise kendini suretleyen biri. Son albümde az lafla çok şey anlatma çabası var. Sözcükleri ekonomik kullanıyor, notalar gibi. En eğlenceli Feridun! "Hazırcevap" ve "Kara Kara". Bu iki şarkı albümdeki sözlerin tüm karakteristiğini el veriyor. Bazı kelimeler bir satırda başka, alttakinde başka anlam ve çağrışımlarıyla kullanılıyor. Duygusal göndermeler bu espriye yaslanıyor. Kalbine taş basan "Yüzün", masalsı umut şarkısı "Beni Bırakma", kinayeli kaybediş ağıtı "Ardından", cinsi latifi mutlu edebilme muhasebesi mahiyetindeki "Çok Aşık" ve yalnızlık baladı "Yeniköy"de birbirlerine bağlı şarkılar; bir aşk romanının birbirlerini takip eden bölümleri gibi. Bu durum bütünlüklü, konsept bir albüm yapıyor "Uykusuza Masallar"ı. Feridun'un ses tonu, sözleri ve kırık hikayeleri bütünün vazgeçilmez parçaları. Otobiyografik oluşuyla Ahmet Hamdi Tanpınar'ın romanları arasında "Huzur"un yeri neyse, Feridun'un albümleri arasında "Uykusuza Masallar"ın yeri o.Yaşından büyük dibe vurmuş şarkıların adamı 39 yaşındaki Feridun. Çizgi halindeki gözlerini taşıyan torbalar her şeyi anlatıyor. Alkol kokulu sesindeki kelimelerine destek olan el figürleri sadece basit birer yardımcı. "Bir sevgilim var benim, düşlerimden ibaret" derken belki de yeryüzünde artık olmayan bir şey hakkında, aşk hakkında yazıyor Feridun. Çok zor değil mi? Yoksa çok mu kolay? Yaşından büyük şarkılar Bilgisine sahip olmadığımız bir konu Manu Katche'yi uslandırmış olmalı. Çünkü bu deli dolu caz davulcusunun ECM etiketli son albümü "Playground"da, sessiz ve yumuşacık bir satıh üzerinde kayıyor melankolik caz parçaları. Norveçli trompetçi Mathias Eick, saksofoncu Trygve Seim ve Polonyalı piyanist Marcin Wasilewski ve basçı Slawomir Kurkiewicz ile yaptığı kayıtlarda geçmişin vahşi deneylerinden uzak duruyor. Doğaçlamalar için açılan geniş alanlara rağmen, huzurlu atmosferlerde kalıyor. Sting'den Dire Straits'e kadar sayısız forslu isme eşlik eden Fransız, içindeki cool cazı gün ışığına çıkarıyor, huzurun gevşetici kollarındaki 12 parçada. Açılış ve kapanış parçalarında gitarcı David Torn'un varlığı terör tehdidi oluşturmuyor. Yaş kemale erince "In Rainbows" albümünü 10 Ekim 2007'de "gönlünüzden ne koparsa" diyerek internetten yayımlayan Radiohead, yeni bir paylaşım ve pazarlama denemesine kalkışmıştı. Fırsat 10 Aralık'ta sona ermiş ve albüm alıştığımız biçimde basılarak sabit fiyatla dükkanlara yollanmıştı. Bu deneme dinleyicilere sanal sanatın "somut" değeri üzerine düşünme zemini yarattı mı, bilemiyoruz ama topluluk üyeleri siteyi ziyaret eden, albümü indiren ve para bırakan-bırakmayan herkese minnettar olduğunu açıkladı. Biz bunu "Rengarenk kapaklı bu albüm bize de ithal edildi" diye yazdık. Albüm nasıl mı? Bir öncekinden zor ama anlamları açık. Elektronik oyunlar oldukça ağırbaşlı. Beleşin sonu dükkan Hiçbir gönül telinin karşısında titremeden duramayacağı bir ses Yasmin Levy. Hakkındaki "Bir kere duyduğunuzda bir daha asla unutamayacağınız ses" tarifi abartılı değil.Kudüs doğumlu Yasmin'in üçüncü albümü "Mano Suave", dini ve hoşgörüyü bir arada tutan Sefarad kültürünün, kapılarını flamenko, Arap ve Çingene müziğine açtığı incelikli bir çalışma. Albüme adını veren eski Bedevi şarkısında genç sanatçıyla Natacha Atlas'ın düeti, kapanıştaki muhteşem ağıtta şarkıcı Amir Shahzar'ın eşliği var. Şarkıların üzerindeki 500 yıllık belleksizlik pasını hüzünlü modernlik beziyle silen "Mano Suave", dostluk sofrasına sunulmuş reddi imkansız bir dostluk kadehi. Hoşgörü kültürlerinin sesi